Nefesler tutuldu Meireles'in cezası birazdan açıklanacak!

JAN29

Nefesler tutuldu Meireles

Kardemir Karabükspor maçında kırmızı kart gördükten sonra 12 maç ceza verilen Meireles'in cezasına Fenerbahçe itiraz etmişti. Bugün toplanan Tahkim Kurulu Portekizli oyuncu için son kararı birazdan açıklayacak.

DHAGalatasaray derbisinde hakem Halis Özkahya'ya tükürdüğü ve eliyle küçük düşürücü hareket yaptığı gerekçesiyle PFDK'dan 11 maç ceza alan ve çift sarı karttan dolayı 1 maç daha ceza alıp toplam 12 maçtan men edilen Fenerbahçeli Raul Meireles için Tahkim Kurulu bugün toplandı.

Saat 14.00'te başlayan toplantıda karar kısa zaman sonra verilecek. 3 saattir Av. Engin Tuzcuoğlu başkanlığında toplanan Tahkim Kurulu üyeleri, hem ek görüntüleri izledi hem de yapılan savunmaları tekrar gözden geçirdi. Yapılacak oylamanın ardından karar verilecek.http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Tuvalette doğurduğu bebeğini pencereden atan anneye 10 yıl 10 ay hapis

JAN29

Tuvalette doğurduğu bebeğini pencereden atan anneye 10 yıl 10 ay hapis

ESKİŞEHİR’de 5 yıl önce, ailesinin evlenmelerine izin vermediği şu anki eşi Adnan D.’den hamile kalıp, 2’nci kattaki evin tuvaletinde dünyaya getirdiği kız bebeğini havalandırma boşluğuna atarak yaralanmasına neden olan 29 yaşındaki Güler.D, tutuksuz yargılandığı davada 10 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Tuvalette doğurduğu bebeğini pencereden atan anneye 10 yıl 10 ay hapis
Kemal ATLAN / ESKİŞEHİR,(DHA)
3 Mayıs 2007 tarihinde meydana gelen olayda Güler D., ailesinin evlenmelerine izin vermediği Adnan D. ile ilişkiye girip hamile kaldı. Hamileliğini ailesinden gizleyen Güler D. anne ve babasıyla birlikte oturduğu evin tuvaletinde doğum yaparak dünyaya getirdiği kız bebeği tuvaletin penceresinden attı. İkinci kattan havalandırma boşluğuna atılması sonucu yaralanan bebeğin ağlama sesini duyan komşuları polise bildirdi. 
 
İhbar üzerine olay yerine polis, itfaiye ve 112 sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri alt kattaki evin duvarını balyozla kırıp havalandırma boşluğundaki bebeğin yanına ulaştı. Bebek ve yeni doğum yapan anne hastaneye kaldırıldı. Anne Güler çıkarıldığı mahkemece tutuklandı ve daha sonra yapılan duruşmalarda tahliye edildi. Güler D. cezaevinden çıktıktan sonra havalandırma boşluğuna attığı bebeğinin babası Adnan D. ile evlendi ve bebeğe de ’Demeter Kibele’ adını verdi. D. çiftinin daha sonra bir kız çocukları daha dünyaya geldi.
 
’OLAYIN ŞOKU İLE NE YAPTIĞIMI BİLMEDİM’
 
Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuksuz yargılanan Güler D., bugünkü duruşmada gözyaşı dökerek şöyle savunma yaptı:
 
"Mutlu bir yuvam var. Ben olayın şoku ile ne yaptığımı bilmiyordum. Hamile olduğumu ailemden saklıyordum ve tuvalette doğum yaptım. O panik anında ne yaptığımı hatırlamıyorum. Amacım bebeğimi öldürmek değildi. Ben çocuklarımı çok seviyorum. Onlar için elimden ne gelirse yaparım. Mutlu bir ailemiz var. Bebeğimin babası ile evlendik. Bir çocuğumuz daha oldu." 
 
ÖNCE ÖMÜRBOYU VERİLDİ
 
Ağır Ceza Mahkeme heyeti Güler D.’i önce ömürboyu hapis cezasına, ardından olayın teşebbüs aşamasında kalması ve sanığın duruşmadaki iyi halini göz önünde bulundurarak 10 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırdı. Güler D'nin avukatı, kararı temyize göndereceklerini söyledi.http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Orduspor büyük oynuyor

JAN29

Süper Lig'e flaş bir başlangıç yaptıktan sonra düşüşe geçen ve ilk yarının son haftalarında kâbus yaşayan Orduspor'da transfer harekatı başladı0

Kurt teknik adam Hector Cuper’in raporu doğrultusunda düğmeye basan başkan Nedim Türkmen’in belirlenen isimlere kancayı taktığı öğrenildi. Türkmen, Orduspor’da bazı mevkilerde sıkıntı çektiklerini, bu nedenle ikinci yarıda nokta transferler yapmak istediklerini belirtti.
Özellikle gol yollarında sıkıntı yaşayan Karadeniz ekibinin Fenerbahçe’de forma şansı bulamayan Semih Şentürk’ü kadrosuna katmak istediği kaydedildi. “Semih, Ordu’ya gelmek isterse kapımız açık olacak” diyen Türkmen, bir diğer Fenerbahçeli oyuncu Serdar Kesimal için de, “Bizim istediğimiz oyuncular arasında. Bu iki oyuncu tekrar form kazanmak istiyorlarsa biz de kendilerine talibiz” açıklamasında bulundu.
‘Lige flaş döneceğiz’ Başkan Nedim Türkmen ayrıca Trabzonspor’un orta alan oyuncusu Sapara’ya da talip olduklarını belirterek, “Bu oyuncuları aramızda görürsek mutlu olacağız. 5 Ocak’ta Antalya’da yapacağımız kampa kadar hocamızın istediği isimleri renklerimize bağlamak istiyoruz. Bunun için hummalı bir çalışma içindeyiz” dedi.http://www.varaktasarim.com/

continue reading

KOCAMAN DEVAM DEDİ

JAN29



Fenerbahçe’de üç gündür devam eden Aykut Kocaman krizi dün tatlıya bağlandı. Kulüp binasına gelerek Başkan Aziz Yıldırım ile yaklaşık 2.5 saatlik bir görüşme yapan sarı-lacivertli ekibin hocasının görevde kalma kararı aldığı, cuma günü transfer listesini yönetime sunacağı vurgulandı

SENAD OK

Fenerbahçe’de Teknik Direktör Aykut Kocaman krizi dün nihayet aşıldı. Kardemir Karabükspor maçı sonrası istifa eden ancak Başkan Aziz Yıldırım’ın yoğun baskısı ile karşılaşan Kocaman iki günlük suskunluğunun ardından dün öğleden sonra kulüp binasına geldi.
Yaklaşık 2.5 saat boyunca Başkan Yıldırım ile durum değerlendirmesi yapan sarı-lacivertli ekibin çalıştırıcısı, göreve devam etme kararı aldı. İki gündür ailesi ile birlikte Fenerbahçe’deki geleceğini masaya yatıran tüm artı ve eksikleri analiz eden Kocaman’ın kafasındaki tüm tereddütler dünkü zirvede son buldu. Başkan Yıldırım’ın, “Bizi böyle ortada bırakamazsın. Senin Fenerbahçeliliği’ni kimse tartışamaz. Birlikte bu kötü günlerin üstesinden geleceğiz” sözleri üzerine “Kalıyorum” karşılığını veren Kocaman ardından kulüp binasından ayrıldı.
Sınırsız yetki verildi
İki gün daha dinlenmeyi planlayan Aykut Kocaman’ın perşembe veya cuma günü Başkan Aziz Yıldırım ile tekrar bir araya geleceği ve transferleri masaya yatıracağı öğrenildi. 2-3 günlük sürede takım hakkında ayrıntılı bir rapor hazırlayacak olan Kocaman’ın kafasındaki oyuncuların listesini başkana sunacağı bildirildi. Kocaman’a sınırsız yetki veren ve istediği her ismi alacağını söyleyen Yıldırım’ın bu konuda kaynak arayışına da başladığı belirtildi.
Geçtiğimiz sezon Moussa Sow transferindeki olduğu gibi Fenerbahçe’nin önde gelen işadamlarının yine kulübe maddi açıdan yardımda bulunması bekleniyor. Yıldırım’ın birçok isimden bu konuda destek aldığı, sarı-lacivertli ekibin ara transferde 3-4 oyuncu renklerine bağlayacağı kaydedildi.
Bu arada yönetimin Aykut Kocaman’ın durumu ile ilgili olarak bugün resmi bir açıklama yapması da bekleniyor.

continue reading

JAN29


KOCAMAN DEVAM DEDİ

Fenerbahçe’de üç gündür devam eden Aykut Kocaman krizi dün tatlıya bağlandı. Kulüp binasına gelerek Başkan Aziz Yıldırım ile yaklaşık 2.5 saatlik bir görüşme yapan sarı-lacivertli ekibin hocasının görevde kalma kararı aldığı, cuma günü transfer listesini yönetime sunacağı vurgulandı

26 Aralık 2012 | 02:30
SENAD OK

Fenerbahçe’de Teknik Direktör Aykut Kocaman krizi dün nihayet aşıldı. Kardemir Karabükspor maçı sonrası istifa eden ancak Başkan Aziz Yıldırım’ın yoğun baskısı ile karşılaşan Kocaman iki günlük suskunluğunun ardından dün öğleden sonra kulüp binasına geldi.
Yaklaşık 2.5 saat boyunca Başkan Yıldırım ile durum değerlendirmesi yapan sarı-lacivertli ekibin çalıştırıcısı, göreve devam etme kararı aldı. İki gündür ailesi ile birlikte Fenerbahçe’deki geleceğini masaya yatıran tüm artı ve eksikleri analiz eden Kocaman’ın kafasındaki tüm tereddütler dünkü zirvede son buldu. Başkan Yıldırım’ın, “Bizi böyle ortada bırakamazsın. Senin Fenerbahçeliliği’ni kimse tartışamaz. Birlikte bu kötü günlerin üstesinden geleceğiz” sözleri üzerine “Kalıyorum” karşılığını veren Kocaman ardından kulüp binasından ayrıldı.
Sınırsız yetki verildi
İki gün daha dinlenmeyi planlayan Aykut Kocaman’ın perşembe veya cuma günü Başkan Aziz Yıldırım ile tekrar bir araya geleceği ve transferleri masaya yatıracağı öğrenildi. 2-3 günlük sürede takım hakkında ayrıntılı bir rapor hazırlayacak olan Kocaman’ın kafasındaki oyuncuların listesini başkana sunacağı bildirildi. Kocaman’a sınırsız yetki veren ve istediği her ismi alacağını söyleyen Yıldırım’ın bu konuda kaynak arayışına da başladığı belirtildi.
Geçtiğimiz sezon Moussa Sow transferindeki olduğu gibi Fenerbahçe’nin önde gelen işadamlarının yine kulübe maddi açıdan yardımda bulunması bekleniyor. Yıldırım’ın birçok isimden bu konuda destek aldığı, sarı-lacivertli ekibin ara transferde 3-4 oyuncu renklerine bağlayacağı kaydedildi.
Bu arada yönetimin Aykut Kocaman’ın durumu ile ilgili olarak bugün resmi bir açıklama yapması da bekleniyor.

continue reading

Amrabat'a 7 milyon Euro

JAN29


İngiliz kulübü Tottenham'ın Galatasaray'ın Faslı yıldızı Nordin Amrabat'ı transfer etmek için Galatasaray yönetimine 7 milyon Euro'luk bir teklifte bulunduğu ortaya çıktı.

Galatasaray'ın büyük uğraşlar sonrası sezon başında Kayserispor'dan transfer etttiği Nordin Amrabat'a "Ada" yolu gözükmeye başladı.
Sarı - Kırmızılı takımda halen tam anlamıyla randıman vermese de, özellikle Avrupa takımları tarafından takip edilen Faslı yıldız için Premier Lig ekiplerinden Tottenham'ın talip olduğu ortaya çıktı. Cimbom'un özellikle Manchester United ile oynadığı Şampiyonlar Ligi'ndeki performansıyla dikkatleri üzerine çeken Amrabat için İngiliz takımının "ciddi alıcı" olduğu öğrenildi.
Adı Roma ile de anılmıştı
Nordin Amrabat'ın adı daha önce İtalyan kulübü Roma ile anılsa da, kariyerinde devamlı bir çıkış gösteren oyuncunun Tottenham'ın takiminde olduğu ifade edildi. Güçlü İngiliz ekibinin, başarılı orta saha oyuncusuyla son derece ciddi bir şekilde ilgilendiği ve 7 milyon Euro'ya kadar bonservis ücreti ödemeye hazır olduğunu bildirdiği belirtildi.
Galatasaray yönetiminin ise önerilen bu miktarı kesinlikle kabul etmediği, Amrabat'ın sözleşmesinde ise "15 milyon Euro getirirse serbest kalır" maddesi olduğu ortaya çıktı.

continue reading

ODTÜ’deki olaylar üniversiteleri böldü

JAN29



Yaklaşık 40 üniversite ODTÜ’yü eleştiren bildiriler yayımlarken, bu üniversitelerin bazılarında görev yapan öğretim üyeleri ve okuyan öğrenciler, üniversite yönetimlerine tepki gösterdi

ODTÜ’deki olaylar üniversiteleri böldü
AYŞEGÜL KAHVECİOĞLU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ODTÜ’ye gelişini protesto etmek isteyen öğrencilere yönelik polis müdahalesi ve yaşanan çatışmalarla başlayan tartışmalar, YÖK’ün ODTÜ ile ilgili başlattığı soruşturma ve üniversitelerin bildirileri ile boyutlandı. 40’a yakın üniversite ODTÜ’yü hedef alan bildiriler yayımlarken, bu üniversitelerin bazılarında, öğretim üyeleri ve öğrenciler, üniversite yönetimlerine tepki gösterdi. ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği’nden de üniversitelerin özerkliğini savunan açıklama geldi.
40 üniversiteden tepki
Başbakan Erdoğan’ın ODTÜ’de Göktürk-2 uydusunun uzaya fırlatılış töreninde kendisini protesto eden öğrenci ve öğretim üyelerine yönelik açıklamalarının ardından, ODTÜ Rektörlüğü “öğrencilerin arkasında olduğunu” belirten bir bildiri yayımlamıştı.
ODTÜ Rektörlüğü’ne, dün akşam saatleri itibariyle 40’a yakın üniversiteden “karşı bildiri” geldi. Üniversite rektörleri ya da senatolarından yapılan açıklamalarda, ODTÜ’de yaşanan olaylar kınanırken, olayların sonrasında yaşanan gelişmelerde ODTÜ Rektörü ve öğretim üyeleri suçlandı.
Marmara, Yıldız Teknik, İstanbul Teknik, İstanbul, GalatasarayMimar Sinan, Hacettepe gibi köklü üniversitelerle Recep Tayyip Erdoğan, Necmettin Erbakan üniversiteleri gibi yeni üniversiteler de bildirilere imza attı. Marmara, Yıldız Teknik, İstanbul, İTÜ, Galatasaray ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar üniversitelerinin öğretim üyeleri ise yaptıkları ortak açıklamayla, kendi üniversitelerinin rektörlüklerinden yapılan ve olayları kınayan bildiriyi reddediklerini ve ODTÜ’yü desteklediklerini açıkladı.
Üniversiteler ve öğretim üyeleri arasındaki ayrışma, öğrencilere kadar uzandı. Birçok üniversitede öğrenci dernekleri, üniversite yönetimlerini kınadı.   YÖK’ün başlattığı soruşturma ise tartışmaları boyutlandırdı. YÖK’ün soruşturma sonunda ODTÜ Rektörü ya da öğretim üyelerini cezalandırması halinde, üniversiteler arasındaki ayrışmanın derinleşmesinden endişe ediliyor.
YÖK Kanununa göre, Denetleme Kurulu’nun, “Öğrenme ve öğretme hürriyetini doğrudan veya dolaylı olarak kısıtlayan, kurumların sükün, huzur ve çalışma düzenini bozan boykot, işgal, engelleme, bunları teşvik ve tahrik, anarşik ve ideolojik olaylara ilişkin suçlar”ı soruşturma yetkisi bulunmuyor.
Kanunda, bu hallerde kovuşturmayı Cumhuriyet Savcısının doğrudan yapacağı belirtiliyor. Ancak YÖK’ün incelemenin ardından, olaylara karışan öğrencileri ve öğretim üyelerini hatta rektörü savcılığa şikayet edebilecekleri ifade ediliyor.
 
18 Aralık’ta Başbakan Erdoğan’ın Göktürk-2 uydusunun uzaya fırlatılışı törenine katılmak için geldiği ODTÜ’de öğrenciler protesto gösterileri düzenlemişti.

ODTÜ derneği cevap verdi
ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği Başkanı Ali Gökmen, üniversitelerden gelen kınama mesajlarına, “Türkiye’deki çeşitli üniversitelerden ‘resmi’ görüş doğrultusunda ODTÜ’ye karşı bir tavır alındı. Ama bu açıklamaların hiçbirinde gerçekler yansıtılmadığı için bunun yaşaması mümkün değil, önemli değil” diye yanıt verdi.
 

‘Büyüyen Türkiye’nin küçülen zihniyeti’
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız: Büyüyen Türkiye’nin küçülen zihniyetidir ODTÜ’de olanlar. Bu gelişen Türkiye’ye yakışmayan yanlardır. ODTÜ gibi son derece teknik bir üniversitede tekniğe ve o üsluba yakışmayan olaylar cereyan etti. Buranın mazur ve makul görülebilme ihtimali yoktur. Demokratikleşen ülkede herkesin farklı fikiri olacak. Bu bir renkliliktir. Ama bunu anlatma şeklinin, bu üslubun bir üniversite öğrencisine, akademisyen çevreye, hele hele böyle seçkin bir üniversiteye yakışmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
 
‘Keşke üniversite kendisi soruştursaydı’
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer: ODTÜ’deki hadiseleri, sadece öğrenci hadisesi olarak görmek bence eksik. Orada olup bitenlerin aslında demokratik bir tepki göstermenin çok dışına taştığını tespit etmek lazım. Gösteri yapan arkadaşların ortaya koyduğu davranışlar demokratik bir tepki değil. Gönlümüz isterdi ki, üniversite yönetimi kendi dirayetini ve inisiyatifini ortaya koysun, güvenlik tedbirlerini alsın. Orada çok önemli bir faaliyet yapılırken herhangi bir tatsızlık ortaya çıkmasın. Ama gördüm ki üniversite yönetimi inisiyatifini kullanamadı ve dirayet gösteremedi.
 
Erdemir: ODTÜ’ye sahip çıkacağız
CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir: Bugün kabinede 2 ODTÜ’lü bakan var. ODTÜ’lü milletvekilleri var. İyi ki bu hocalar, bu öğrencileri böyle yetiştirmiş. ODTÜ’de hem yetkin öğrenciler hem de farklı dünya görüşlerinden öğrenciler var. Gerek CHP’nin gerek Ak Parti’nin başarısında ODTÜ’den yetiştirmiş öğrenciler var. Biz gerektiğinde hocalarını da sorgulayan eleştiren öğrenciler yetiştirmeyi amaçladık. Bunda da başarılı olduk. İyi ki ODTÜ var. ODTÜ var olduğu sürece Türkiye için hâlâ umut var. ODTÜ bizim ailemiz ve her ailede olduğu gibi sahip çıkacağız.
‘Üniversiteler AKP’nin savunucuları haline geldi’
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural:  Üniversiteler adeta AKP’nin icraatının savunucuları haline gelmiş. Türkiye’nin birçok hayati öneme sahip konularında dut yemiş bülbüle dönen üniversiteler, konu Başbakan’la ilgili olunca feveran etmeye başladılar. Bu üniversiteler 4+4+4’te neredeydi? Neredeydi bu cüppeliler? Bilimsel özerkliği ortadan kaldıran yasa çıktığında ey şanlı üniversite rektörleri, neredeydiniz? Anadilde eğitim tartışmalarında neredeydiniz? Gıkınız çıkmaz tabii. Oysa üniversitelerin açıklamalarının ana noktası, Hükümet icraatları olmuş. Başka bir şey yok.
Kocaeli’nde 10 gözaltı
Kocaeli Üniversitesi’nde bir grup öğrenci, yeni Yükseköğretim Kurulu (YÖK) yasa tasarısı ile ODTÜ’de çıkan olayları protesto etti. Eylem sırasında çıkan olaylarda 10 öğrenci gözaltına alındı.
48 saatlik işgal!
ODTÜ’lü öğrenciler, dün 18 Aralık’taki Başbakan Recep tayyip Erdoğan’a yönelik protestonun ardından çıkan olaylara, Erdoğan ve bakanların olayların ardından yaptığı açıklamalara ve bazı üniversitelerin yayımladığı “kınama” bildirilerine karşı bir “işgal” eylemi başlattı. ODTÜ Hazırlık Binası önünde toplanan öğrenciler, daha önce öğretim üyelerinin “boykot” yaptıkları U3 amfisine yürüdükten sonra basın açıklaması yaptı.
Daha sonra öğrenciler, öğretim üyeleri ve mezunlar 48 saat boyunca kalacakları U3 amfisinin girişine “ODTÜ ayakta, AKP’ye direniyor” pankartı astı. Amfide 2 gün boyunca yapılacak etkinlikler arasında, “Neden U3’teyiz?”, “Yeni YÖK Yasa Tasarısı’nı ve üniversiteyi tartışıyoruz”, “CERN ve bir evren bulmacası” panelleri, Uludere olayı ile ilgili “Ağlama Anne Güzel Yerdeyim” film gösterimi, pankart, döviz ve karikatür atölyeleri yer alıyor. Bugün devam edecek etkinliklerde gazeteci-yazar Can Dündar da öğrencilerle bir araya gelecek.
ANKARA Milliyetng>
 />  

Eleştiri bildirileri
Dün de çeşitli üniversitelerden ve üniversite senatolarından ODTÜ’deki olaylarla ilgili açıklamalar geldi.
-  Trakya Üniversiteler Birliği: Üniversitelerin bir kısım öğrencilerin şiddet eylemlerine sahne olması, demokrasi, fikir özgürlüğü ve demokratik tepki adına üzüntü ve kaygı vericidir.
-  Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi: Şiddet içeren eylemlerin, yasa dışı gösterilerin öğrencilerle anılması çok üzücüdür.
-  Kafkas Üniversitesi Rektörlüğü: Gençlerimizin başkalarının özgürlüklerine müdahale anlamına gelen eylemlerde yer almasını kınıyor, bu tür eylemleri asla doğru bulmuyoruz.
-  Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas: Milletimiz ve ülkemiz açısından son derece önemli olan bilimsel bir çalışmayı olumsuz bir ortama sürüklemiştir.
-  Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörlüğü: Türkiye’nin darbeci geçmişiyle yüzleşme cesaretini gösterdiği bir dönemde bu tür olayların yeniden yaşanması manidardır.
-  Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İnanç: Göktürk-2’nin uzaya fırlatılışını büyük bir heyecan ve gururla beklerken, ODTÜ’deki olaylar bu haklı gururu yaşamayı gölgede bırakmıştır.
-  Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Senatosu: İlk milli keşif uydusunun uzaya fırlatılmasını provokasyonlarla farklı amaçlara alet etmeye çalışmak kabul edilemez.
-  Atatürk Üniversitesi Senatosu: Bu davranışları illegal örgütlerin eskiden beri devam ettirdikleri maksatlı tavırları olarak görüyoruz.
-  Uşak Üniversitesi Senatosu: ODTÜ yerleşkesinde yaşanan şiddet olayları ve kamu malına zarar verilmesi kabul edilemez.

continue reading

Ecel şakası

JAN29


Polis memuru Yasin B., arkadaşlarına yalnızlıktan korktuğunu anlattı. Bunun üzerine 3 meslektaşı ona şaka yapmayı kararlaştırdı. Kar maskesi takıp kapısına dayandı. Ama Yasin B., silahına sarıldı, kurşun yağdırdı: 1 ölü 2 yaralı

Ecel şakası

Şakayla başladı, felaketle bitti. Artvin'in Yusufeli ilçesinde filmleri aratmayan bir olay meydana geldi. Polis memuru Yasin B.'nin tayini, Yusufeli Emniyet Müdürlüğü'ne çıktı. Tek başına bir ev kiraladı. Ama yalnızlık onun en büyük kabusuydu. 
 
PANİĞE KAPILDI 
Yalnızlıktan korkan Yasin B., sıkıntısını arkadaşları ile paylaştı. Bunun üzerine meslektaşları ona şaka yapmaya karar verdi. Polis memurlarından Mehmet Pekdura ile iki arkadaşı, yüzlerine kar maskesi takarak Yasin B.'nin evine gitti. Zile bastı. Yasin B., korkuyla kapıya yaklaştı, dürbünden baktı. Kapının önünde bekleyen yüzü maskeli kişilerle karşılaştı. Panikle kapıyı açıp, etrafa kurşun yağdırdı. Meslektaşı Mehmet Pekdura'yı yaraladı. 
 
VALİ: ÇOK ÜZÜNTÜLÜYÜZ 
Başına ve vücuduna isabet eden kurşunlarla yaralanan Pekdura hastaneye kaldırıldı. Ancak hayatını kaybetti. Yaralı diğer 2 kişinin durumlarının ise iyi olduğu öğrenildi. Yasin B. ise tutuklanırken valilik soruşturma başlattı. Artvin Valisi Necmettin Kalkan "Çok talihsiz bir olay. Üzüntülüyüz. Yapılmaması gereken bir şaka, bir polisin canına mal oldu" 
 
KEŞKE KAPIYI AÇMASAYDIM
Şaka yüzünden katil olan polis memuru Yasin B., savcılıkta gözyaşlarını tutamadı. Genç polis, olay anını şöyle anlattı: "Kapıyı açtığımda hepsi bağırmaya başladı. Neye uğradığımı şaşırdım. Çok korktum. Tabancamla en öndeki kişiye ateş ettim. Meğer o Mehmet'miş. Çok üzgünüm. Keşke o kapıyı hiç açmasaydım." 
 
Yasin B., savcılıktaki ifadesinin ardından tutuklanarak cezaevine konuldu. Demirparmaklıklar arkasına girerken sürekli "Keşke onlara evde yalnız yaşamaktan korktuğumu anlatmasaydım" diye ağlıyordu. Yasin B.'nin bir süre psikolojik tedavi göreceği öğrenildi.

continue reading

Mustafa Ceceli-Gidersen

JAN29



Mustafa Ceceli-Gidersen

continue reading

Rihanna - Stay (Live on SNL)

JAN29

continue reading

Hastalıkta Sağlıkta (Mustafa Ceceli)

JAN29

continue reading

uyuşturu türleri ve zararları

JAN29

UYUŞTURUCU MADDELERİN SINIFLANDIRILMASI
Uyuşturucu maddeleri türlerine göre aşağıdaki sınıflandırmaya tabi tutabiliriz;
A- AFYON VE TÜREVLERİ
1-Afyon
2-Morfin
3-Kodein
4-Metadon
5-Eroin
B- KENEVİR VE TÜREVLERİ
1-Reçine esrar
2-Toz esrar
3-Pres esrar
4-Gonca esrar
5-Likit(sıvı) esrar
C- UYARICILAR
1-Amfetamin
2-Kokain
3-Kafein
D- SENTETİKLER
1-Ecstasy (MDMA)
2-Captagon
3-Methamfetamin
4-Lysergic Asid Diethylamid (LSD)
5-Gamma Hydroxybutyrate (GHB)
6-Ketamine Hydrochloride (Ketamin)
7-Phencylidine (PCP)
E- SAKİNLEŞTİRİCİLER
1-Barbituratlar
2-Trankizanlar
3-Sedatifler
BAZI UYUŞTURUCU MADDELERİN BAĞIMLILIK KARAKTERLERİ
Amfetamin Bağımlılığı :
Bağımlılık potansiyeli kokainden biraz daha zayıftır. Hekimlikte dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda ve narkolepside kullanılmaktadır. Amfetamin (ve amfetamin benzeri madde) düzenli kullanımının tipik sonuçları performans artışı duygusu, kilo kaybı ve paranoid (kuşkucu) düşüncelerdir. Yoksunluğunda bunaltı, titreme, halsizlik, kas krampları, gece kabusları, mide ağrıları, doymayan açlık, hoşnutsuz duygudurum belirtileri olur. En ciddi yoksunluk belirtisi çökkünlüktür (depresyon). Amfetamine bağlı olarak psikotik bozukluk, duygudurum bozukluğu, bunaltı, cinsel işlev ve uyum bozukluğu gelişebilir.
Tedavisi kokain bağımlılığı tedavisine benzer. Psikoz varlığında antipsikotikler, bunun dışında bunaltı gidericiler kullanılır. 
Kafein Bağımlılığı:
Kafein kahve dışında çay, özellikle migren ilaçlarında, kakao, çikolatada, hafif içkilerde bulunur. Bağımlılık yapıcı maddelerin hemen her özelliğini barındırır. Kafein yoksunluğunda baş ağrısı, yorgunluk ya da sersemlik, bunaltı veya çökkünlük, bulantı-kusma belirtileri görülür.
Tedavide diyet ve alışkanlıklardan kafeinin çıkartılması veya ciddi ölçüde azaltılması gerekir. Hasta yakınlarından destek istenir. Su ya da kafeinsiz hafif içeceklerin gün içinde sık tüketimi yararlı olur. Ağrı kesiciler kullanılabilir. 
Esrar (Kannabis) Bağımlılığı:
Esrar için kullanılan diğer isimler: marijuana, ot, çay, pot, yabani ot. Neşelendirici etkisi bin yıldır bilinir. Ağrı kesici, uyku verici etkileri de vardır. En sık yasadışı kullanılan maddedir. Esrara karşı tolerans gelişir, yani dozu arttırmadan aynı etkileri sağlamaz hale gelir, psikolojik bağımlılığı vardır, fiziksel bağımlılığı ise olasılıkla fazla güçlü değildir. Esrar yoksunluğunda huzursuzluk, uykusuzluk, iştahsızlık ve hafif bunaltı olur. Esrar içildiğinde neşelendirici etkisi dakikalar içinde başlar, 2-4 saat sürebilir. En sık görülen etki gözlerin kızarması, hafif kalp hızlanmasıdır. İştah artışı ve ağız kuruluğu olabilir. Esrara bağlı paranoid fikirlerle giden psikotik bozukluk, bunaltı bozukluğu, kalıcı algı bozukluğu ve amotivasyonel sendrom (hiçbir şey yapmadan yaşama) gelişebilir.
Tedavisi ayık ve temiz kalma ve destekleme ilkesine dayanır. 
Kokain Bağımlılığı:
En fazla bağımlılık yapan, sıklıkla kötüye kullanılan ve en tehlikeli maddelerden biridir. Diğer isimleri: Snow, cake, lady, freebase, crack, rock. Tıpta ilk olarak yerel anestezide kullanılmıştır. Kokainin davranışsal etkileri hemen hissedilir ve 30-60 dakika sürer. Solunum yoluyla alınışı az tehlikeli, damardan ve sigara olarak alınması ise en tehlikeli yollardır. Ağızdan alımı beyin-damar hastalıkları, kalp anomalileri ve ölümle sonuçlanabilir. Kokain sarhoşluğunda (zehirlenme) görülebilecek belirtiler: aşırı neşe veya duygulanımda küntleşme, gerginlik veya öfke, kalp atım artışı, gözbebeği genişlemesi, terleme-titreme, bulantı-kusma, burun akıntısı, kilo kaybı, kas zayıflığı, göğüs ağrısı, kalpte ritm bozukluğu, şaşkınlık, kasılma nöbetleri, koma. Kokain yoksunluk belirtileri: yorgunluk, canlı ve hoşnutsuz rüyalar, uykusuzluk veya aşırı uyku, iştah artışı, aşırı hareketlenme veya durgunluk. Kokaine bağlı paranoid sanrılar ve varsanılarla giden psikotik bozukluk, duygudurum bozukluğu, bunaltı bozukluğu, cinsel işlev bozukluğu, uyku bozukluğu gelişebilir.
Tedavisinde sosyal ortam değişimi, sık idrar tahlilleri, bireysel ve aileye yönelik psikolojik destek, kendine yardım grubu olan Adsız Narkotikler (AN) desteği, antidepresanlar yararlı olabilir.
Halüsinojen Bağımlılığı:
Psikodelik maddeler olarak da bilinir. Klasik olarak doğada bulunan halüsinojenler psilosibin ve meskalindir. Klasik yapay halüsinojen ise LSD'dir.(1938'de üretildi). Uzun dönem halüsinojen kullanımı sık görülmez. Fizik bağımlılığı yoktur. Halüsinojen sarhoşluğu belirtileri: bunaltı, çökkünlük, paranoid (kuşkucu) düşünce, yargılama bozukluğu, algıların keskinleşmesi, yabancılaşma, yanılsamalar, varsanılar, gözbebeği genişlemesi, kalp hızının artması, terleme, çarpıntı, görme bulanıklığı, titreme, dengesizlik. Halüsinojene bağlı kalıcı algı bozukluğunda geometrik varsanılar, renk parıltıları, renklerin belirginleşmesi, nesnelerin çevresinde ışık haleleri, nesneleri olduğundan çok büyük veya çok küçük görmeler olabilir. Halüsinojene bağlı psikotik bozukluk, duygudurum bozukluğu, bunaltı bozukluğu gelişebilir.
Tedavisi halüsinojen sarhoşluğunda konuşma ve yatıştırma, kısa süreli ilaç kullanımı, var olan psikiyatrik durumun tedavisi biçimindedir.
Uçucu (Bally, Tiner, vs) Bağımlılığı:
Bu gruba çözücüler (solventler), yapıştırıcılar, uhular, aerosoller, propanlar, tiner ve benzin girer. Örnekleri: Bally, tiner, benzin, çakmak gazı, temizleme sıvısı, sprey boya, ayakkabı boyası, daktilo düzeltici sıvısı. Ucuz, kolay bulunan ve yasal maddelerdir. Bu nedenle yoksullar ve gençler tarafından sık kullanılır. Uçuculara tolerans gelişir (doz arttırma gereği) fakat yoksunluk belirtileri hafiftir. Etkileri alımdan 5 dakika sonra başlayıp 3 dakika-saatler sürebilir. Uçucu sarhoşluğu belirtileri: kavgacılık, aldırmazlık, yargılama bozukluğu, sersemlik, nistagmus (göz titremesi), geveleyerek konuşma, yürürken sendeleme, uykulu hal, tepki yavaşlaması, titremeler, kasların zayıflaması, görme bulanıklığı veya çift görme, aşırı neşe, komaya varabilecek bilinç kaybı. Uçuculara bağlı olarak deliryum, kalıcı bunama, psikotik bozukluk ve duygudurum veya bunaltı bozukluğu gelişebilir.
Tedavisinde eğitim, alttaki kişilik bozukluğunun tedavisi, sosyal destekleme gerekebilir.
Sigara (Nikotin) Bağımlılığı:
Sigara bağımlılığında başlangıç giderek 14 yaşın altına inmektedir. Sigara kullanımının en önemli yan etkisi uzun vadede ölümdür. Sigaranın uyarıcı özellikleri dikkat artışına, öğrenme ve sorun çözme yetisinde gelişime yol açar. Ayrıca gerginlik ve çökkünlüğü azaltıcı etkileri vardır. Sigaraya başlayanların yarısından fazlası sürekli içici hale gelir. Sigarayı bıraktıktan sonra 24 saat içinde ortaya çıkan yoksunluk belirtileri; hoşnutsuz veya çökkün duygudurum, uykusuzluk, iştah artışı, kalp yavaşlaması, huzursuzluk, bunaltı, kolay sinirlenme.
Sigara bırakmanın yararları: daha uzun yaşama, genel sağlıkta düzelme, akciğer kanseri, diğer kanserler, kalp krizi, beyin damar hastalığı ve süreğen akciğer hastalığı riskinin; düşük doğum riskinin azalması. Destek almadan kendi kendine sigara bırakma başarı oranı %10 gibiyken nikotin bantları kullanımı ve davranış terapisi desteğiyle başarı oranı %60'a kadar çıkabilmektedir. En önemli öğe yeme, araba kullanma, sosyal ortamlar gibi günlük etkinliklerin sigarasız nasıl sürdürüleceği, duygusal sorunlar ve kilo alımıyla nasıl başa çıkılacağını gözden geçiren desteği planlamaktır. Grup olarak (topluca) sigarayı bırakma, nikotinli sakızlar, antidepresan kullanımı, telefon görüşmeleriyle sıkı izleme bağımlılık tedavisinin diğer unsurları olabilir.
Eroin (Opiyat) Bağımlılığı:
Opiyatlar eroin, morfin, hidromorfin, metadon ve kodeindir. En sık kullanılan opiyat eroindir. Düzenli kullanımıyla eroine birkaç ayda bağımlılık ve tolerans gelişmektedir. Eroin kullanımıyla önce neşelenme, sonra apati (ilgisizlik), huzursuzluk, yargılama ve bellek bozukluğu, gözbebeklerinde daralma, sersemlik duygusu, sözleri geveleme, dikkat ve bellek bozukluğu olur; bunlar eroin sarhoşluğu belirtileridir. Eroin kullanımının azaltılması veya kesilmesiyle ortaya çıkabilecek yoksunluk belirtileri; hoşnutsuz duygudurum, bulantı-kusma, kas ağrıları, göz yaşı artışı, burun akıntısı, gözbebeği genişlemesi, terleme, ishal, esneme, ateş, uykusuzluk. Eroin aşırı dozda alındığında solunum durması ile ölüme neden olabilir. Eroin komasında gözbebekleri topluiğne başı gibi daralmıştır.
Tedavisinde ayıklığın sağlanması, AİDS açısından bilgilendirme, denetimli metadon yerine koyma tedavisi, psikoterapi, adsız narkotikler (AN) gibi kendine yardım grupları sayılabilir.
Fensiklidin Bağımlılığı:
Öteki adları: Melek tozu, kristal, barış hapı, süpergrass, hap, roket yakıtı, at sakinleştirici. Veterinerlikte kullanılan bir anestetiktir. Ketamin de benzer bir maddedir. Fensiklidin sarhoşluğu (entoksikasyonu) belirtileri: kavgacılık, saldırganlık, dürtüsellik, yargılama bozukluğu, nistagmus (göz titremesi), hipertansiyon ve kalp hızının artması, uyuşma, ağrı duyumunda azalma, sarsak hareketler, konuşma peltekleşmesi, kas katılığı, kasılma veya koma, ses duyumunda artış. Fensiklidin alımından sonra 1-2 günde psikoz benzeri tablodan çıkılır. Bağımlılığında düşünce bozukluğu, reflekslerin azalması, bellek kaybı, dürtü denetimi kaybı, uykululuk, çökkünlük, yoğunlaşma bozukluğu olur. Fensiklidine bağlı psikotik bozukluk, duygudurum bozukluğu, bunaltı bozukluğu gelişebilir.
Tedavisinde konuşarak rahatlatma yararlı değildir. Bilinç kapalıyken takip, belirtilere yönelik tedavi, sessiz ve karanlık oda sağlamak, antipsikotik ve bunaltı gidericiler sayılabilir.
Sakinleştirici Uyku Verici (Sedatif Hipnotik ) Bağımlılığı:
Sakinleştiriciler gerilim azaltıcıdır, genellikle bunaltı gidericilerle eşanlamlı kullanılır. Sakinleştirici ve bunaltı gidericiler de doza bağlı olarak uyku verebilir, uyku vericiler de gündüz sakinleşmesi yapabilirler. Bu grup içinde bulunan ilaçlar benzodiyazepinler (Diazem, Rohypnol, Xanax, Valium gibi) ve barbitüratlardır. Fizyolojik ve psikolojik bağımlılıkları vardır. Tolerans da gelişir. Çoğunlukla yeşil reçeteli ilaçlardır. Sarhoşluğunda (entoksikasyon) uygunsuz cinsel veya saldırgan davranış, oynak duygudurum, yargılama bozukluğu, sözleri geveleyerek konuşma, sarsak hareketler, sendeleyerek yürüme, nistagmus (göz oynaması), dikkat/bellek bozukluğu, uykululuk veya koma görülebilir. Yoksunluk belirtileri ise: terleme, nabız artışı, elde titreme, uykusuzluk, bulantı-kusma, gelip geçici varsanılar (görsel, işitsel, dokunsal), huzursuzluk, bunaltı, sara benzeri kasılma nöbetleri. Özellikle barbitürat yoksunluğu yaşamı tehdit edebilir. Sakinleştirici, uyku verici ve bunaltı gidericilerle ilgili kalıcı bunama, kalıcı bellek bozukluğu, psikotik bozukluk gelişebilir. Alkol ile alındıklarında zehirlenme olasılığı artmaktadır.
Tedavisinde psikiyatrik yardım, çevre desteği, uyku vericiler sayılabilir. Bağımlılık maddesini yeni bir maddeyle değiştirmekten kaçınmalıdır.

continue reading

"Sen gelmesen de olur"

JAN29

"Sen gelmesen de olur"

Karabükspor yenilgisi ve Aykut Kocaman'ın istifasıyla F.Bahçe'de yaşanan sürecin detayları yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

25 Aralık 2012 | 10:23
Kocaman'ın istifa kararından sonra idari menajer Hasan Çetinkaya'nın futbolcuları tek tek arayıp, "Samandıra'ya gelin" dediği biliniyor. Hatta Meireles uçak biletini bile yakarak Kocaman'ı ikna etmek için Samandıra'ya koştu. Futbolculardan Semih dışındakilere (telefonunu kapatmış) ulaşıldı, çağrıldı.

Samandıra'ya çağrılmayan tek futbolcu ise Milos Krasic oldu. Hasan Çetinkaya'nın Krasic ile konuşmasında "İstersen sen gelme" dediği öğrenildi.
Bu durum, "Aykut Kocaman kendi getirdiği ve performansından hiç memnun olmadığı Krasic'i şu anda görmek istemiyor" diye de yorumlandı. Kocaman'ın transfer ettirdiği (Stoch, Bienvenu, Krasic) ya da sözleşme yenilediği (Stoch, Cristian) gibi futbolculara öfkeli olduğu da biliniyor.http://www.varaktasarim.com/

continue reading