Temizliğin lideri Antakyalı Mihraç

Suriyeli muhalifler, Banyas'ta geçtiğimiz hafta yapılan katliamı, "etnik temizlik" stratejisinin bir parçası olduğunu iddia etti. Katliamın sorumlularından birinin de, THKP-Acilciler örgütü lideri Mihraç Ural olduğu ileri sürüldü.

İngiliz Times gazetesi, Suriyeli muhaliflerin, ülkedeki katliamları "etnik temizlik" stratejisinin parçası olarak tanımladığını yazdı. Haberde, THKP-Acilciler örgütünün lideri olarak bilinen Mihraç Ural'ın adının da katliamların sorumlularından biri olarak geçtiği belirtildi. İngiliz Times gazetesindeki haberin çıkış noktası, Akdeniz kıyısındaki Banyas’ta geçen hafta yüzlerce kişinin, Devlet Başkanı Beşşar Esad yanlısı Alevi milisler tarafından öldürüldüğü iddiası. Haberi destekleyen iki unsurdan birisi, Türkiye’de yasadışı THKP-C Acilciler örgütünün lideri olarak tanınan Mihraç Ural’ın konuşmalarını içeren bir video kaydı.

'MUKAVEME SURİYE'

Aslen Antakyalı olan ve on yıllardır Suriye’de yaşayan Ural’ın burada, Suriye rejimine muhalif İslamcı militanlarla savaşmak için ‘Mukaveme Suriye’ adlı bir örgüt kurduğu çeşitli haberlere konu olmuştu. İngiliz Times gazetesi, video kaydında Ural’ın şu sözleri sarf ettiğini aktarıyor: “Banyas teröristlerin denize tek erişim yoludur. Banyas’ı kuşatmak son derece acildir (…) Banyas’ı kuşatmak ve sonra temizliğe başlamak… Mukaveme Suriye olarak bizler devreye girip savaşı desteklemeliyiz.” Hatay’ın Yayladağı ilçesinde Times gazetesine açıklama yapan Suriyeli muhalif Ömer Huzeyfe, Banyas’taki Sünni köylerinde, çoğunluğu kadın ve çocuk olan 800 civarında kişinin öldürüldüğünü iddia ediyor.

'URAL DA ROL OYNADI'

Suriyeli muhalif Huzeyfe katliamlarda Ural'a bağlı milislerin de rol oynadığını savundu. Huzeyfe’nin iddialarına göre, Alevi milislerin üç saat içinde evlerini terk etmesini istediği köylülerin kimileriHristiyan köylerine sığınmış, kimileri de dağlara kaçmış. Huzeyfe şöyle diyor: “Bu rejimin son kozu; Alevi devleti istiyorlar. Bunu yaratabilmek için çok sayıda insanı öldürmek, diğerlerini de terk ettirmek zorundalar. Bu ellerindeki tek çözüm ve şimdi bunu sahada uyguluyorlar.”

DAVUTOĞLU'NDAN ALINTI

Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun bir toplantı için bulunduğu Londra’daki şu açıklamasına da haberde yer veriliyor: “Banyas olayında bizi kaygılandıran husus şu; artık ülkenin tümünü kontrol altına almak mümkün değilse, belli bir bölgeyi etnik temizliğe tabi tutup o bölgede etkin olma stratejisine geçmiş olması.”

Etiketler: Suriye, etnik temizlik, Banyas, saat, Alevi, Hatay, Sünni, çocuk, Suriye, Londra, Akdeniz, Türkiye,Dışişleri, Hristiyan, Beşşar Esad, Ahmet Davutoğlu,

http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Annesiyle birlikte yakaladığı pazarcıyı öldürdü

SAKARYA’nın Geyve İlçesi’nde çalıştığı fabrikada gece vardiyasından çıkan 22 yaşındaki K.T., annesi 40 yaşındaki B.T. ile birlikte yakaladığı 38 yaşındaki Mesut Metin’i bıçaklayarak öldürdü, annesini ağır yaraladı. K.T. polise teslim olurken, annesi ise hastanede tedavi altına alındı

• 
  

GEYVE (Sakarya),(DHA)

Olay, Alifuatpaşa Beldesi’nde saat 03.00 sıralarında meydana geldi. Bir fabrikada çalışan K.T., gece vardiyası sonrasında evine geldiğinde akrabaları olan ve pazarcılık yapan Mesut Metin’i annesi B.T. ile birlikte gördü. Öfkelenen K.T. mutfaktan ekmek bıçağını alarak Mesut Metin’e ve annesine saldırdı. Vücudunun çesitli yerlerinden bıçaklanan üç çocuk babası Metin, olay yerinde yaşamını yitirirken, anne B.T. ise ağır şekilde yaralandı.

Çığlıkları duyan komşularının ihbarı sonrasında olay yerine gelen polis ve 112 ekipleri evin içerisinde Mesut Metin’in cansız bedenini buldu. Eşinin öldüğü öğrenilen ağır yaralı B.T. ise Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Mesut Metin’i bıçaklayarak öldürüp, annesini ağır yaralayan K.T. ise polise teslim oldu.

http://www.varaktasarim.com/

continue reading

İlk Meclis'te Bahçeli ile Arınç arasında soğuk rüzgarlar

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Ulus’taki Birinci Meclis’te tören gerçekleştirildi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın ise Devlet Bahçeli ile tokalaşmadan yerine oturması gazetecilerin dikkatinden kaçmadı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende TBMM Başkanı Cemil Çiçek bir konuşma yaptı. “Bugün Türk milletinin tarihi bir günüdür” diyen Cemil Çiçek, “Bugün milletimizin istiklalini ve istikbalini yine milletin azim ve kararlılığıyla teminat altına alacağımızı dünyayahaykırdığı kutlu bir gündür” dedi. Meclis’in açılmasının milli mücadelenin en önemli safhalarından birisi olduğunu belirten Cemil Çiçek, “İçinde bulunduğumuz bu kutsal çatıdaki şölen, ‘ya istiklal ya ölüm’ çağrıları Anadolu’nun her köşesinde yankı bulmuş; kadın, çocuk, genç, yaşlı topyekün bu millet, İnönü’de, Sakarya’da, Polatlı’da, Afyonkarahisar’da, Dumlupınar’da büyük zaferler kazanarak bize bu mübarek vatanı, ardından da cumhuriyetimizi ve demokrasimizi armağan etmişlerdir. Hepsine minnet borcumuz var, bunun artık farkında olmalıyız” diye konuştu.

“93 yıl önce burada büyük emperyalist oyun bozulmuştur” diyen Çiçek, “Büyük oyanı bozan kadro ve büyük milletimiz her türlü yokluğa ve yoksulluğa karşı göğüs gererek son haçlı seferine dur demiştir” dedi. Bu topraklarda Yunus Emre gibi gönüller yapmak için mücadele vereceklerini belirten Cemil Çiçek, “93 yıl önce buradan ayağa kalkan bu millet var olmaya, hem de en güçlü şekilde var olmaya devam edecektir, bundan kimsenin kuşkusu olmamalıdır” şeklinde konuştu.

“BİRBİRİMİZİ SEVMEKTEN BAŞKA ÇAREMİZ YOKTUR”

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, konuşmasının son bölümlerinde ise, bu ülke çocuklarının birlik ve kardeşlik içinde büyümesi gerektiğine vurgu yaptı. Çiçek, Çiçek, “Ekilmeye çalışılan düşmanlık tohumlarına rağmen birbirlerini severek, bu ülkenin değerlerine, kültürlerine sahip çıkarak yetişmelerini amaçlıyoruz” diyerek, şöyle konuştu: “Çünkü bizim birbirimizi sevmekten başka çaremiz yoktur. Birbirimizi sevmekten, korumaktan, incitmemekten ve birbirimize güvenmekten başka çaremiz de yoktur. Tarihimiz, kültürümüz, geleneklerimiz ve bu çağın gerçekleri bunu emretmektedir.”

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, çocukların barış ve kardeşlik ortamlarından büyümesini sağlamak gibi bir yükümlülükleri olduğunu da hatırlatarak, “Onları kavga ve çatışma içerisinde büyütmek onlara yapabileceğimiz en büyük kötülüktür. Ve de tarih bunu asla tarih affetmeyecektir. Bugün dünyanın çeşitli yerlerindeki şiddet olaylarında en büyük acıyı çocuklar yaşamaktadır ve bu da insanlığın vicdanını kanatmalıdır” diye konuştu.

http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Cinci hocaları polis çarptı

'Cinci hocaları' polis çarptı!
Sultanbeyli'de polis, hastalıklara şifa bulduklarını ileri sürerek insanları dolandıran 'cinci hoca' olarak bilinen şahıslara operasyon düzenledi. Para karşılığında insanlara çeşitli vaatlerde bulunan sahte hocalar, müşteri kılığındaki polislere de aynı şekilde davaranınca yakayı ele verdi. Müşteri kılığındaki polislerden çeyrek altın isteyen sahte hocanın diyalogları gizli kamera ile görüntülendi.

• 
  

• 
  

Yorum: 0 Çeşitli hastalıklara yakalanan, ya da manevi sıkıntıları olan insanlar çare bulabilmek için farklı yöntemlere başvuruyor. İnsanların sıkıntılarını fırsata çevirmek isteyen bir çok dolandırıcı da çeşitli yöntemlere başvuruyor. Bunlardan bir tanesi de hiç bir dini bilgiye sahip olmayan ve kamuoyunda 'cinci hoca' olarak bilinen sahte hocalar. Sultanbeyli'de vatandaşların şikayetleri üzerine harekete geçen polis, sahte hocalara yönelik operasyon düzenledi.

İlk operasyon çeyrek altın karşılığında insanlara şifa dağıttığını söyleyen sahte hoca M. F.'ye yönelik oldu. Y. K. isimli gencin eşininin hastalığına çare bulmak için gittiği M.F. 'nin dolandırıcı olduğunu anlaması üzerine, polisin de desteğiyle Y. K., bu kez gizli kamera ile gitti. Sahte hocanın insanları kandırması saniye saniye kaydedildi.
Görüntülerde; sahte hoca Y.K. isimli genci karşısına oturtuyor ve içine su koyduğu tasa çeyrek altın atmasını istiyor. Altını alan sahte hoca bir şeyler okumaya başlıyor. Belli bir süre sonra okuduğu şeyi bırakan şahıs Y.K isimli gence ortaya koyduğu tasın içerisine bakmasını ve neler gördüğünü kendisine anlatmasını istiyor. Y.K. isimli gençte belli hayvanları gördüğünü ve net göremediğini söylüyor. Sahte hoca bunun üzerine yine bir şeyler okumaya başlıyor.
Görüntüleri izleyen polis, evde yapılan arama sonrası 12 adet kalem, jiletine sarılmış atkuyruğu, at kılı, 11 adet muska, 1 adet balmumuna sarılmış muska bir kitaba el koydu. Sahte hoca ise gözaltına alındı.
İkinci operasyon ise çocukları olmayan aileleri, ikiz çocuk vaadiyle kandıran İ. A.'ya yönelikti. Bastırdığı kartvizitlerle kendisini ‘Hekim Molla Muhammed’ olarak tanıtan İ. A. isimli sahte hoca da çocukları olmayan genç çift kılığındaki sivil polislere 150 lira karşılığında çocuk vaadinde bulununca yakayı ele verdi. Adına düzenlediği kartvizitleri ilçenin çeşitli yerlerine asan sahte hoca, guatr, migren, romatizma, kireçlenme, meme kanseri, astım, sara, basur, böbrek taşı, kısırlık, kadının kocasına itaati, kaçan gibi kimsenin eve dönmesi ve tüm hastalıklara şifa olduğunu duyurdu. Kartvizitte yer alan telefonu arayan sivil polisler, çocuklarının olmadığını ve bu sorunlarına derman olup olamayacağını sahte hocaya sordu. İşlek bir caddenin üzerinde bulunan bir çay ocağına polisleri davet eden sahte hoca, çocuk yaptırmak için işinin zor olduğunu ve başlangıç için 150 TL ile paralarını alacağını söyledi. Görüşme anlarını kamera ile kayıt altına alan polisler, sahte hocayı göz altına alırken, Sultanbeyli Zabıta ekipleri de etrafta bıraktığı kartvizitler nedeniyle sahte hocaya çevreyi kirletmekten dolayı 2 bin lira para cezası kesti.

http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Düğünü gördü konvoyu durdurdu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, halka hitap etmek üzere geldiği Sarıcakaya’da düğünün sürpriz konuğu oldu. Erdoğan, gelinle damada mutluluklar dileyip, bilezik hediye etti.

Başbakan Erdoğan, Sarıcakaya’ya girerken yol üzerinde düğünü görünce konvoyunu durdurdu. Eşi Emine Erdoğanile Halime (19) ve Durmuş (27) Özbal çiftine mutluluk dileyen Erdoğan, ailelerin düğüne razı olmadığını öğrenince genç çifte çevrenin ileri gelenlerini devreye sokarak ailelerinin gönüllerini almaları gerektiğini söyledi.

Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da ”Ailelerinize bizden selam söyleyin, onların gönüllerini alın” tavsiyesinde bulundu.

Başbakan Erdoğan, ”Birbirinizi kutlu bağlarla severseniz mutluluğunuz daim olur. Gençler birbirini sevdiyseler artık önünde durmak zor. Onun için de annelerin, babaların, ’İnşallah mutlulukları devam etsin’ temennisiyle onların yanında olması lazım” diye konuştu.

Genç çifte en az üç çocuk tavsiyesinde bulunan Erdoğan, damat Durmuş Özbal’ın ”Maaşım dolgun olursa inşallah 5 çocuk da olur” cevabı üzerine, ”Her doğan, kendi rızkıyla doğar” dedi.

Erdoğan, daha sonra geline bilezik hediye ederek, miting alanına geçti.

http://www.varaktasarim.com/

continue reading

AVM tacizcisi intihara kalkıştı

Cem ULUCAN / AYDIN, (DHA)

AYDIN’da, bir alışveriş merkezinde üç ayrı kadına cinsel tacizde bulunduğu güvenlik kameralarından tespit edilip gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan 36 yaşındaki İ.M.K. bir kamyonunun önüne atlayarak intihara kalkıştı. Ağır yaralanan İ.M.K., hastaneye kaldırıldı. İ.M.K.’nın olaydan 1 saat önce taciz haberinin bulunduğu bir internet sitesinin yorum bölümüne rumuzlu olarak "Bu utançla ancak ölünür" yazdığı ortaya çıktı.

TACİZCİ BÖYLE GÖRÜNTÜLENMİŞTİ

Bir resmi kurumda şoför olarak çalışan İ.M.K., geçen 11 Mart’ta gittiği Emek Caddesi’ndeki bir alışveriş merkezinde, kalabalıktan faydalanarak, üç ayrı kadına cinsel tacizde bulundu. Taciz ettiği bir kadın tarafından da uyarılan İ.M.K., işyerindeki güvenlik kamerası tarafından görüntülendiğini farkedince, alışveriş mağazasından ayrıldı. Bir süre sonra güvenlik kamerası görüntülerini inceleyen mağaza sahibi İ.M.K.’nin kadınlara cinsel tacizde bulunduğunu farkedip, görüntüleri polise verdi. Görüntüleri inceleyen polis, İ.M.K.’yi işyerinde, geçen çarşamba gözaltına aldı. Yetiştirme yurtlarında büyüdüğü belirlenen İ.M.K., önce suçlamaları kabul etmezken, görüntülerin izletilmesinin ardından suçunu itiraf etmek zorunda kaldı. İ.M.K.’nin, daha önce de görev yaptığı kurum ve Çakırbeyli Beldesi’nde de taciz olaylarına karıştığı ancak hakkında yasal işlem yapılmadığı tespit edildi. İ.M.K.’nin alışveriş merkezinde taciz ettiği 3 kadına ulaşılamaması ve hakkında şikayetçi bulunmaması nedeniyle polisteki ifadesinin ardından savcının talimatıyla serbest bırakıldı.

KAMYONUN ÖNÜNE ATLADI

Dün Aydın-Denizli Karayolu’ndaki Forum Alışveriş Merkezi Kavşağı’nda Denizli yönünden gelen Muhittin Yavuz’un (54) kullandığı 42 GM 908 plakalı kamyon bir yayaya çarptı. Frene basmasına rağman kazayı engelleyemeyen Yavuz, yayanın bir anda önüne atladığını söyledi. Olay yerine gelen ambulans ağır yaralıyı hastaneye kaldırdı. Kamyonun önüne atladığı öne sürülen kişinin taciz zanlısı İ.M.K. olduğu ortaya çıktı.

İNTİHAR GİRİŞİMİNİ İNTERNETTE DUYURDU

Araştırma başlatan polis ilginç bir detaya ulaştı. Taciz haberinin yer aldığı bir internet sitesinin yorum bölümüne kazadan yaklaşık bir saat önce "Bir hataydı" rumuzu ile yazılan yorumun İ.M.K.’ya ait olabileceği değerlendirildi. "Bir hataydı" rumuzlu yorumda, "Zaten bu utançla ancak ölünür. Öncelikle bu yapılmaması lazım gelen bir hataydı. Böylesi belki daha iyi oldu. Ben her gün utanarak gezecektim bu haber beni gereken olgunluğa getirdi. Ve şunu bilmek gerekir ki bu haberi yapan polis arkadaşlar bir suçluyu ortaya çıkarmakla kalmadılar benden sonra ne olacakları belli olmayan iki çocuk ve bir kadını dul bıraktılar vicdanları rahat olsun. Onlar en büyük ödülü kazandılar." ifadeleri yer aldı.

Genel Cerrahi Yoğun Bakım Servisi’nde tedavi altına alınan İ.M.K.’nın hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Annesi 14 yaşındaki genci mahkum ettirmekte ısrarlı

Teslime TOSUN/ANTALYA, (DHA)

ANTALYA’da Ayşe Gül Atay, eşiyle boşanmasının ardından velayeti kendisine verilen oğlu 14 yaşındaki M.Z.Ö.’yü ısrarla mahkum ettirmeye çalışıyor. ’Sen anne değilsin, o... kadın’ dediğini ileri sürerek şikayetçi olduğu M.Z.Ö. için savcının verdiği takipsizlik karırına itiraz edip kaldırtan Ayşe Gül Atay, öz oğlunun 1 yıldan 6 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davayı açtırdı.

Antalya’nın merkez Kepez Belediyesi’nin eski başkanı MHP’liMehmet Atay’ın eşi Ayşe Gül Atay, ilk evliliğinden olan veboşanma davasında velayeti kendisine verilen oğlu M.Z.Ö.’nün kendisine hakaret ve tehditte bulunduğu iddiasıyla geçen yıl savcılığa şikayette bulundu. Gözaltına alınan ve bir gece Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi’nde kalan M.Z.Ö. hakkında, o zaman 13 yaşında olduğunu göz önünde tutan savcılık takipsizlik kararıverdi. Ancak anne Ayşe Gül Atay, savcının kararına itiraz ederek, oğlunun cezalandırılmasını istedi.

İtiraz üzerine takipsizlik kararı kaldırıldı ve M.Z.Ö. hakkında Antalya 2’nci Çocuk Mahkemesi’nde, ’hakaret’ ve ’tehdit’ suçlamalarıyla 1 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

ANNE VE ÜVEY BABA ŞİKAYETÇİ

Davanın ilk duruşmasına babasının yanında kalan M.Z.Ö. sanık, annesi Ayşe Gül Atay ve üvey baba eski Kepez Belediye Başkanı Mehmet Atay şikayetçi olarak katıldı. Duruşmada şikayetçi olduğunu yineleyen Ayşe Gül Atay, oğlu M.Z.Ö.’nün 2008’den bu yana babasının yanında kaldığını belirterek şunları söyledi:

"Olaydan bir kaç gün önce valiziyle eve geldi ve ’Ben artık sizde kalacağım’ dedi. Ancak geldiği günden beri bana karşı saygısız davranışları ve saldırgan tavırları değişmedi. ’Ben televizyonu kırsam kimse bana ceza vermez. Bana bakmak zorundasınız’ diyordu. Olay günü eline yemek tabağını alıp, bağırıp çağırdı. Mehmet Bey odaya girince tabağı yere fırlattı, kırdı."

Üvey baba eski Kepez Belediye Başkanı Mehmet Atay da eşi Ayşe Gül Atay’ı doğrulayarak, M.Z.Ö.’nün kendisine de hakaret ettiğini söyledi. Mehmet Atay, eşi Ayşe Gül’ün boşandığı eşinden çocuklarıyla ilgili nafaka aldığını belirterek bunun için M.Z.Ö.’nün kendisine "Şerefsiz adam, benim paramı mı yiyeceksin" dediğini ileri sürdü.

ANNESİNİN SUÇLAMALARINI REDDETTİ

Sanık sandalyesinde 14 yaşındaki M.Z.Ö., öz annesi Ayşe Gül Atay ile üvey babası Mehmet Atay’ın suçlamalarını reddederek, şunları söyledi:

"Annem evlendikten sonra velayetim annemde olmasına rağmen babamla kalmaya başladım. Annem kız kardeşimle babamı görüştürmüyordu. Bu nedenle aralarında tartışma vardı. Annem hem benim, hem de kız kardeşimin nafakasını ödemediği iddiasıyla babamı dava etti. Annem ’Oğlanı polis zoruyla senden alacağım’ deyince valizimi hazırlayıp babama, annemin yanına gideceğimi bildirdim. Babam karışmadı. Annemin evine gittim ama bir hafta içinde üvey babam Mehmet Atay beni evden attı. Eve, polis marifetiyle girmek zorunda kaldım. Bir hafta sonra yeniden kavga alevlendi ve Mehmet Atay bana hitaben, ’Şerefsizin oğlu’ diye bağırıp, vurmak için elini kaldırdı. Elimde tabaklar vardı. Kendimi korumak için elimi kaldırınca tabaklar düştü. Sürekli olarak bana ve babama hakaret edildi o evde."

Mahkeme M.Z.Ö.’nün ailesiyle yaşadığı sorunlar nedeniyle psikolojisinin bozulup bozulmadığının belirlenmesi için psikologa gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
http://www.varaktasarim.com/

continue reading