"2012 yılının son dakikalarını yaşarken, geride bıraktığımız yıla dair her anın benim için her zamankinden çok ayrı bir değeri olduğunu, tüm samimiyetimle ifade etmek isterim.
Siz büyük Fenerbahçe taraftarıyla; zorlu, mücadele dolu ama bir o kadar da gurur dolu bir yılı geride bıraktık…
Gururluyum… Çünkü böyle büyük bir camianın, böyle büyük bir taraftarın başkanıyım...
Umutluyum… Zira Fenerbahçe camiasının bir bütün halinde kenetlendiğinde, neler yapabileceğini biliyorum, görüyorum...
Ve en önemlisi heyecanlıyım… Tüm branşlarda zaferlere koştuğumuzu ve bu koşunun en önemli, en zor mesafelerini geride bıraktığımızı biliyorum…
Daha da önemlisi büyük Fenerbahçe kimliğine kattığınız bu önemli duruş adına şükran doluyum…
Ya Hep Beraber…Ya da Hiç
2013’ten beklentimiz ise çok daha fazlası. Geçtiğimiz günlerde televizyonumuzda da açıkça ve tüm kalbimle inanarak vurgulamıştım; hedefimiz aynı 2010-2011 sezonunda olduğu gibi yine tüm branşlarda şampiyonluk…
Kuşkusuz şampiyonluklarla da yetinmeyeceğiz. Salonlarda, pistlerde, stadyumlarda desteklediğimiz takımlarımız, sporcularımız, Avrupa’da da adımızı ilk sıraya yazdıracak.
İnancımız ve hırsımız her geçen gün artacak, ilkbaharın her günü özellikle takım sporları için zaferlerin gururu, emeklerimizin karşılığı olacak. Futbolda da adını zafere yazdıran Fenerbahçe olacaktır.
Topyekün her alanda, her branşta sürdürdüğümüz mücadelenin önderliğini futbol takımımız yapacaktır.
Bu sene yaşanacak şampiyonlukların önemi bizler için çok büyüktür.
Camiamıza ve başarılarımıza karşı oluşturulan cepheler açıkça ortadadır.
Bize karşı hayasızca yürütülen kampanyaya, sistemli karşı duruşa verilebilecek en etkili yanıtın ’Şampiyonluklar’ olduğunun farkındayız.
Bunun için Fenerbahçe başkanı ve yönetim kurulu olarak, bizler üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız ve yapacağız.
Bu konuda sizlere düşen görev ise başta yol arkadaşımız, futbol aklımız Aykut Kocaman’a ve takımımıza vereceğiniz sınırsız destektir.
Bu yolda sizlerden dikkat etmenizi istediğim yegane husus, yanınızdakilerdir…
Son zamanlarda yaşanan, Fenerbahçe düşmanları tarafından açıkça dile getirilen husus; "taraftar desteğinin kesilmediği müddetçe Fenerbahçe’nin engellenemeyeceğine" dair yapılan gerçek tespitlerdir.
Fenerbahçe karşıtlarının bile görebildiği ve açıkça dile getirdiği gerçeği, bizlerin de görmesi, bu yönde önlemler almamız, kaçınılmazdır.
İşte bu yüzden siz Fenerbahçeliler, takımınızın yanındayken, yanınızda kimlerin olduğuna dikkat etmelisiniz.
Fenerbahçe’nin hiçbir değerine saygısızlık yapılmasına, Fenerbahçe’den koparılmasına müsaade etmeyin.
Ve unutmayın ki bu sene kazanılacak şampiyonluğun anlamı, ’bir kupadan çok daha fazla, çok daha büyüktür.’
Kulübümüzün geleceği için her alanda daha fazlasını yapabilmek adına çalışmalarımız sürüyor.
Bu bağlamda, Sayın Ender Alkaya’nın yürüttüğü ’Kurumsal Yapılanma Projesi’ bizi fazlasıyla heyecanlandıran çalışmalar arasında yer alıyor.
İdari ve profesyonel işleyişimizin daha belirgin, daha profesyonel bir bakış açısıyla belirlenmesi, orta ve uzun vadede, değerimize değer katacaktır.
Benzer ölçüde, kulübümüzün üyelik sistemi anlamında, taraftarına daha da açılması ve tüzüğümüzün bu ihtiyaç doğrultusunda yenilenmesi konusu da gündemimizin ilk sıralarında yer almaktadır.
Bir şeyin olmadığını, yaşanmadığını anlatmak, bu konuda birilerini ikna etmek daima zordur.
Özellikle karşınızda niyeti belli olan bir güruh varsa bu daha da güçleşir.
Geçen yıldan bu yana, sahada ve saha dışında, ’yaşanmayanı’, ’olmayanı’ anlatmaya çalıştık.
Bunun nedeninin; bu güruhun, "Fenerbahçe’nin doğasından gelen üstünlüğü karşısındaki ’psikolojik zafiyet ve eksikliklerini’ örtmek" olduğunu düşünüyorum.
Bu durumun en son tezahürünü, oynadığımız derbi karşılaşmasında yaşanan kırmızı kart konusunda gördük.
Bazen elinizde çok net kanıtlar olsa da, "Masa başı müdahale" geleneğinden gelen bir kısım kulüplerin, farklı noktalarda kendilerini göstermeleri kaçınılmaz oluyor.
Anlamlarını bilmedikleri kelimeleri kullanan bu güruhun son gözde kelimesi ise; Adalet…
Geçmişte; fair play, ebedi dostluk ve en önemlisi saygı kelimelerini kullandıkları gibi şimdi de ’adalet’ kelimesini kullanıyorlar sıklıkla…
Yaşanan telaş; Fenerbahçe’nin Türk futbolundaki sistemli kadrolaşmanın önüne geçme kararlılığından kaynaklanmaktadır.
Bu konuda, bildiklerimiz yaptıklarımızdan fazladır. Ama en önemlisi bundan sonra yapacaklarımızdır...
Futbolu; uydurma şike ve hayali teşvik tehditleriyle şekillendirme, kendi mecralarında Fenerbahçe’ye karşı oynanan bir oyun yaratma düşüncesindekileri, Türk futbolundan uzaklaştırmak konusundaki kararlılığımız tamdır.
Bizler, Fenerbahçe’ye oynanan her oyuna karşı sahaya tam kadro çıkmakta ve sonuna kadar mücadele ederek kazanmakta kararlıyız; Sizlerle birlikte, hep beraber...
Buradan hareketle rakiplerimiz karşısında üstünlüğümüze yeni birer tuğla koyan bayan ve erkek basketbol takımlarımızı tebrik ediyor; başarılarını sezon sonuna taşımalarını diliyorum.
Kültürümüzde biat yok; tarihimizde yenilgi var ancak teslimiyet yok; "Kendi öyküsüne sahip çıkamayanların hikayesini birileri mutlaka yazar"
Biz, kendi öykümüzü kendimiz yazdık.
Sıra, yeni başarı ve şampiyonluklar öyküsü yazmakta.
Özgürlük ve başarı dolu bir yıl dileğiyle,
Saygılarımla,
Aziz YILDIRIM