ergin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ergin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ankara'da siyasi tarihe not düşülecek aile ziyareti

JAN29

Ankara'da bu akşam devletin zirvesinde, Türk siyaset tarihine not düşülecek kültürel boyutları olan bir aile görüşmesi yaşandı. Bir bahçe duvarının ayırdığı Cumhurbaşkanlığı Konutu ile Başbakanlık Resmi Konutu, ilginç bir komşu ziyaretine sahne oldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan eşi ile birlikte Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşine, hacdan dönmeleri nedeniyle ziyarette bulundu.

Aydın Hasan / milliyet.com.tr
Devlet Günü trafiği
Devlet Günü çerçevesinde bugün Ankara'da yoğun bir temas trafiği yaşandı. CumhurbaşkanıAbdullah Gül, saat 14.00'de MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı, saat 15.00'de ise Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'i, Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise dün saat 15.45'te MGK Genel Sekreteri Muammer Türker, saat 17.15'te iseOrgeneral Özel ile görüştü. Gül ile Erdoğan'ın sabah programlarında yer almayan görüşme ise akşam gerçekleşti.

Milli Güvenlik Kurulu'nun Ekim ayı olağan toplantısı, pazartesi günü Çankaya Köşkü'nde yapılacak. Çankaya Köşkü ile Başbakanlık Konutu'ntaki temasların gündem maddelerinden birini MGK'ya hazırlık oluşturdu. Görüşmelerin temel konularını; çözüm sürecinde gelinen aşama, terörörgütü PKK'nın çekilmeyi durdurmasının ardından yöneldiği taktikler, finansman konusunda girdiği arayışlar, Suriye'deki iç çatışma ortamı ile bu ülkedeki PYD ile El Kaide bağlantılı örgütlerin faaliyetleri oluşturdu.
Terörle Mücadele Yüksek Kurulu toplantısı da, çarşamba günü Başbakan Yardımcısı Beşir Atalaybaşkanlığında yapıldı. Toplantıya; İçişleri Bakanı Muammer Güler, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, JandarmaGenel Komutanı Servet Yörük, MİT Müsteşarı Hakan Fidan katılmıştı. Toplantı ile bugün yapılan temasların ardından pazartesi günü MGK toplanacak. MGK'da, Türkiye'nin gündemindeki kritikgüvenlik sorunları kapsamlı olarak masaya yatıralacak.

Devletin zirvesinde komşu ziyareti
Başbakanlık Resmi Konutu ile eskiden Dışişleri Konutu olarak kullanılan ancak Gül'ün cumhurbaşkanı olmasından sonra Cumhurbaşkanlığı Konutu olarak kullanılmaya başlanan yerleşke birbirine komşu. Bahçe duvarları arasında iki konut arasında birbirine geçişi sağlayan asansörlü bir kapı bulunuyor. Bu iki komşu arasında, bu akşam ilginç bir ziyaret yaşandı. Gül ile Erdoğan'ın programlarında bu sabah itibariyle bir görüşme öngörülmüyordu. Ancak öğleden sonra programlarda revize yapılarak Gül ile Erdoğan'ın saat 19.30'da görüşecekleri duyuruldu. Devlet Günü çerçevesinde Çankaya Köşkü'nde olması beklenen bu görüşme, Cumhurbaşkanlığı Konutu'nda yapıldı. Gül, Kurban Bayramı'nda gittiği SuudiArabistan'da hac farizasını yerine getirmişti. Erdoğan, Gül'e ziyaretini eşi Emine Erdoğan ile birlikte yaptı. Böylece Erdoğan çifti, Gül ile eşi Hayrünnisa Gül'e, aynı zamanda hacdan dönmeleri nedeniyle bir nezaket ziyaretinde bulunmuş oldu. Resmi konutları yanyana olan, konumları devletin zirvesinde bulunan iki siyasi kader arkadaşının, hac dönüşü nedeniyle eşleriyle "komşudan komşuya aile ziyareti" görüntüsü içinde oluşturduğu tablo, Türk siyasi tarihine not düşülecek bir sahne oluşturdu.
 
http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Başbakan'ın yüzüne karşı bunları söyledi

JAN29

Adli Yıl açılış töreninde Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'ndan sert eleştiriler...

Başbakan'ın yüzüne karşı bunları söyledi
 Adli Yıl açılış törenine Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun sert eleştiriler içeren konuşmasıdamga vurdu.
 
Cumhurbaşkanı Abdullah GülTBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in de katıldığı açılış töreninde konuşan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Türkiye gündemine dair çok sayıda konuda sert eleştirilerde bulundu.
 
İşte konuşmadan bazı satırbaşları:
 
"MİLLİ İRADE DİYENLER OTORİTERLEŞTİ"
 
‘Milli irade’ tabiriyle ilgili konuşan Feyzioğlu, “Dünya ve Türkiye tarihine bakıldığında, milli irade tabiri daha ziyade, seçimle iş başına gelmiş ancak çoğulculuk yerine çoğunlukçuluğu benimsemiş ve giderek otoriter eğilimler sergilemeye başlamış siyasi iktidarların tercihi olmuştur” dedi.
 
 
Çağdaş demokrasilerin çoğulcu olduğunu vurgulayan Feyzioğlu, “milli irade tabiri, çoğunluğun azınlığa tahakküm ettiği, siyasi iktidarın her kurumu ele geçirdiği ve yaşamın her alanını düzenlemeye soyunduğu, insanların yaşam biçimine müdahale ettiği dönemlerdeki içeriğinden elbette ki farklı anlaşılmak zorundadır” diye konuştu.
 
Cumhuriyetin temel niteliklerinin çoğunluğun azınlığa tahakkümünü sınırladığını belirten Feyzioğlu, “Bu sınırlamalarla kastedilen, bazılarının ileri sürdüğünün aksine, azınlığın çoğunluğa tahakkümü asla değildir; kastedilen, demokratik uzlaşma kültürüdür, katılımcı demokrasidir, geçici bir çoğunluğun geçici bir azınlık üzerinde mutlak egemenlik kurmasının önlenmesidir; nasıl yaşayacağını, hangi okula gideceğini, hangi inanca sahip olacağını, nerede ibadet edeceğini, hangi ahlak kuralını benimseyeceğini kişilere dayatmaya kalkışmamasıdır” ifadelerini kullandı.
 
"DEMOKRASİ SANDIKLA SINIRLI DEĞİL"
 
Feyzioğlu eleştirilerini şu sözlerle sürdürdü:
- Demokrasilerde “seçim sandığı” kuşkusuz vazgeçilmezdir. Ancak demokrasi, sandıktan sandığa oy vermekle sınırlı birrejim değil, bir yaşam biçimidir. Demokratik hukuk devletinde, siyasi iktidar, parlamentodaki çoğunluğu neolursa olsun hukuk kurallarıyla bağlı olduğunu bilir. Hukuk kurallarını uygulayanlar da daima özgürlükçü pencereden bakarlar. Çünkü demokratik hukuk devletinde özgürlükler esas, özgürlüklerin kısıtlanması ise istisnadır.
 
"KUTSAL OLAN DEVLET DEĞİL İNSANDIR"
 
- Çağdaş devlet anlayışında kutsal olan devlet değil, devletin hizmetleyükümlü olduğu insandır. Devleti kutsallaştırmak isteyenler, aslında kendilerini kutsallaştırmak ve dokunulmaz ilan etmek isterler. Bu düşüncede olanlar halka sundukları hizmetleri bir görev olarak değil, bir lütuf olarak görürler. Kendi kendilerini halka hizmet ederken lütufta bulunduklarına inandıranlar, bireylerinmuhalif düşünceler açıklamasına, toplulukların toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmasına öfkelenirler ve halkı kadir bilmezlikle suçlarlar.
 
"İKTİDARLAR DEMOKRASİ DALINI KENDİ ELLERİYLE KESMEZLER"
 
- Siyasi iktidarlar, demokratik kitle örgütlerinin eleştirilerinden elbette haz etmek zorunda değildir; ancak çoğulcu demokrasilerde, siyasi iktidarlar, bu eleştirileri değerlendirmek ve hoşgörüyle karşılamak zorundadır. Çoğulcu demokrasilerde siyasi iktidarlar hoşlarına gitmeyen siyasi düşünceleri hedef almazlar, parlamentodaki çoğunluklarına dayanarak demokratik kitle örgütlerini yok etmeye kalkışmazlar; bunları demokrasinin vazgeçilmezi olarak kabul ederler ve birlikte yaşarlar. Böylece bindikleri demokrasi dalını kendi elleriyle kesmezler.
 
- Esasen çoğulcu demokrasi, gerçek demokrasinin tek modelidir. Çoğunlukçu rejimler kendi kendilerini demokrasi olarak ilan etseler de, o düzenlerde özgürlük yoktur, siyasi iktidarın lütufları vardır.
 
ADALET BAKANI’NDAN CEVAP
 
Törenin ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin Feyzioğlu’nun bu sözlerine cevap verdi.
 
Sadullah Ergin, “Barolar Birliği seçimlerinin de çoğulcu şekilde yapılması için öneriler yapacağız. Umarım sayın Başkan bunu kabul eder” diye konuştu.
http://www.varaktasarim.com/

continue reading