Recep Tayyip Erdoğan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Recep Tayyip Erdoğan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ankara'da siyasi tarihe not düşülecek aile ziyareti

JAN29

Ankara'da bu akşam devletin zirvesinde, Türk siyaset tarihine not düşülecek kültürel boyutları olan bir aile görüşmesi yaşandı. Bir bahçe duvarının ayırdığı Cumhurbaşkanlığı Konutu ile Başbakanlık Resmi Konutu, ilginç bir komşu ziyaretine sahne oldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan eşi ile birlikte Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşine, hacdan dönmeleri nedeniyle ziyarette bulundu.

Aydın Hasan / milliyet.com.tr
Devlet Günü trafiği
Devlet Günü çerçevesinde bugün Ankara'da yoğun bir temas trafiği yaşandı. CumhurbaşkanıAbdullah Gül, saat 14.00'de MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı, saat 15.00'de ise Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'i, Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise dün saat 15.45'te MGK Genel Sekreteri Muammer Türker, saat 17.15'te iseOrgeneral Özel ile görüştü. Gül ile Erdoğan'ın sabah programlarında yer almayan görüşme ise akşam gerçekleşti.

Milli Güvenlik Kurulu'nun Ekim ayı olağan toplantısı, pazartesi günü Çankaya Köşkü'nde yapılacak. Çankaya Köşkü ile Başbakanlık Konutu'ntaki temasların gündem maddelerinden birini MGK'ya hazırlık oluşturdu. Görüşmelerin temel konularını; çözüm sürecinde gelinen aşama, terörörgütü PKK'nın çekilmeyi durdurmasının ardından yöneldiği taktikler, finansman konusunda girdiği arayışlar, Suriye'deki iç çatışma ortamı ile bu ülkedeki PYD ile El Kaide bağlantılı örgütlerin faaliyetleri oluşturdu.
Terörle Mücadele Yüksek Kurulu toplantısı da, çarşamba günü Başbakan Yardımcısı Beşir Atalaybaşkanlığında yapıldı. Toplantıya; İçişleri Bakanı Muammer Güler, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, JandarmaGenel Komutanı Servet Yörük, MİT Müsteşarı Hakan Fidan katılmıştı. Toplantı ile bugün yapılan temasların ardından pazartesi günü MGK toplanacak. MGK'da, Türkiye'nin gündemindeki kritikgüvenlik sorunları kapsamlı olarak masaya yatıralacak.

Devletin zirvesinde komşu ziyareti
Başbakanlık Resmi Konutu ile eskiden Dışişleri Konutu olarak kullanılan ancak Gül'ün cumhurbaşkanı olmasından sonra Cumhurbaşkanlığı Konutu olarak kullanılmaya başlanan yerleşke birbirine komşu. Bahçe duvarları arasında iki konut arasında birbirine geçişi sağlayan asansörlü bir kapı bulunuyor. Bu iki komşu arasında, bu akşam ilginç bir ziyaret yaşandı. Gül ile Erdoğan'ın programlarında bu sabah itibariyle bir görüşme öngörülmüyordu. Ancak öğleden sonra programlarda revize yapılarak Gül ile Erdoğan'ın saat 19.30'da görüşecekleri duyuruldu. Devlet Günü çerçevesinde Çankaya Köşkü'nde olması beklenen bu görüşme, Cumhurbaşkanlığı Konutu'nda yapıldı. Gül, Kurban Bayramı'nda gittiği SuudiArabistan'da hac farizasını yerine getirmişti. Erdoğan, Gül'e ziyaretini eşi Emine Erdoğan ile birlikte yaptı. Böylece Erdoğan çifti, Gül ile eşi Hayrünnisa Gül'e, aynı zamanda hacdan dönmeleri nedeniyle bir nezaket ziyaretinde bulunmuş oldu. Resmi konutları yanyana olan, konumları devletin zirvesinde bulunan iki siyasi kader arkadaşının, hac dönüşü nedeniyle eşleriyle "komşudan komşuya aile ziyareti" görüntüsü içinde oluşturduğu tablo, Türk siyasi tarihine not düşülecek bir sahne oluşturdu.
 
http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın hayatı

JAN29

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Beyaz TV'de yayınlanan ''Ustanın Hikayesi' belgeselini anlatıyor. Başbakan Erdoğan, Emine Erdoğan'la tanışmasını anlatırken, "Tepebaşı Gazinosu vardı. O gün partimizin toplantısında bizim hanımın tasarımcılık yönü vardır. Dikkatimi çekti. Elektriklenme ile tabir edilen aşık olmak denen durum meydana geldi. Aşk kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Bizimki de biz bir aşık olduk pir aşık olduk" dedi.

Belgeselde başbakanın hayat hikayesiyle ilgili birçok sanatçı görüşleri, bazı canlandırmalar ve çocuklarla yapılan röportajlar bulunuyor.Belgeselde Ajda Pekkan, Kenan İmirzalıoğlu, Orhan Gencebay, Kenan Işık, Acun Ilıcalı, Fatih Terim ve Hidayet Türkoğlu gibi isimlerin başbakan hakkındaki görüşlerini anlatan klipler de yer aldı.
FINDIK BAHÇELERİNE GİDERDİM
Banka kumbarası şeklinde değil ama anacağımın verdiği bir kumbara vardı. Bayramda seyranda o ufak bir şey katar bak sana paranla bunu aldık derdi. Babam iznini hep bir aylık döneme getirirdi. Zaman zaman büyüklerimizle birlikte bizde fındık bahçelerine girmişliğim vardır. Ama oralarda imam hatip liselerinde aldığım eğitim gelişimime çok faydalı oldu.
ANNEM ÇOK MAHARETLİYDİ
Annem rahmetli çok maharetliydi. Hamuru ince açar onu kuzinede hazırlar, sarması çok meşhurdu. Rize'de mıhlama Trabzon'da kuymak deriz onu yeme imkanımız oldu. Pilavımız hep güzeldi. Ev misafirsiz kalmazdı. Babam memleketten misafirimiz gelince alır gelirdi. Bizde sini derler orda yemeğimizi yerdik. O da gelen giden arasındaki muhabbet için çok önemli bir köprü. Babam çok güvenilir biriydi. bizim yetişmemizde onun yapısının çok çok büyük etkisi olmuştur. İsmail diye bir arkadaşım vardı. Babam haftada 2.5 lira verirdi. Sirkeci'de keskin color diye bir kartpostal şirketi vardı. Balat'tan tramvaya biner akşam etüde yetişirdim. O arkadaşından ben ilk kaynak kitaplarımı almaya başladım. Aynı şekilde bir tesvir kitabı aldım. Bunu almışken babam benim bu teşebbüsümü görünce bana kitaplarımı saklayabilecek biçimde bir kütüphane yaptı. Teknik ressamlar cemiyeti kız sanat enstitüsünde düzenlediği yarışmaya katılmış ve ilk duvara monte edilen kütüphane ödülü almıştık. Bunlar bana kitleler karşısında konuşma kabiliyetimi artırdı.












http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Dünya tarihinin sayfalarını değiştirdi

JAN29


Dünya tarihinin sayfalarını değiştirdi

İstanbul’un iki yakasını birleştirmeyi amaçlayan bir ulaşım projesinin dünya tarihinin sayfalarını değiştireceğini kim tahmin edebilirdi ki? Antik dünyanın bilinen en büyük gemi limanının bu sayede bulunacağını, dünyanın en eski 'toplu' ayak izlerinin bu proje için yürütülen çalışmalarda ortaya çıkacağını... İnsanlık tarihinin en zengin Neolitik Çağ (Cilalı Taş Devri) buluntularını barındıracağını...

Dünya tarihinin sayfalarını değiştirdi
Marmaray projesinin hayali, 1902 yılına kadar uzanıyor. Boğaziçi'nin altına yapılan tüp geçit ile Asya ve Avrupa’yı denizin dibinden birbirine bağlayan, kara üzerinde 30’dan fazla istasyonla İstanbul’a alternatif bir ulaşım güzergâhı yaratan bir ulaşım projesi. Böyle bir ulaşım projesinin hayali 20. yüzyılın başına kadar uzansa da ancak 2004 yılında somut adımlar atıldı. 76 kilometrelik bir güzergâh çizildi. Bunun 13 kilometresi denizin altında.

Fakat binlerce yıllık tarihiyle ve kültür birikimiyle dünyanın gözdesi olan İstanbul’un 'altı' elbette boş değildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın  yaptığı bir açıklamada “çanak çömlek” olarak dile getirdiği arkeolojik bulgular yerin 12 metre altında gün yüzüne çıkma şansına erişmişti.

Erdoğan, “Basit çanak çömlek hikayesi bize 4 sene kaybettirdi,” derken yiten zamandan dem vuruyor ama zamanın akışında dönüm noktalarından birini belli ki şimdilik o kadar önemli bulmuyordu. Kazıları yakından takip edenlerin verdiği bilgilere göre bazı kazı alanları, yapılan çalışmalar “yeterli” görülerek kapatıldı.  Bu durum bazı bilim insanları tarafından normal karşılanırken, diğerleri “hükümetin baskısından” söz ediyor.

Çünkü Başbakan bundan iki yıl önce de arkeolojik buluntulara “tepkisini” dile getirmişti: “Sürekli yok arkeolojik şey, yok çömlek çıktı, yok şu çıktı bu çıktı ile önümüze engeller koydular.”
İstanbul'un yerleşim tarihi yeniden yazılıyor
Erdoğan, şu an protokolü yenilendiği için durdurulmuş olan Yenikapı kazılarının yeniden başlamasının beklendiği bir dönemde “çanak çömleği” neden gündeme getirdi bilinmez ama buluntuların değeri elbette tartışılmaz.

Kültür Bakanlığı’nın yaklaşık 10 yıldır yürüttüğü ve 60 bin metrekarelik bir alana yayılan kazılarda ortaya çıkarılanlar, İstanbul’un yerleşik yaşama geçiş tarihini bir kere daha teyit ediyor. Dünyanın en büyük gemi filosu buluntusunu gün yüzüne çıkarılıyor ve bundan 8500 yıl öncesindeki yaşamın eşsiz ipuçlarına erişiliyor. Arkeologlar Derneği İstanbul Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölümü'nde öğretim üyesi Doç. Dr. Necmi Karul, buluntular sayesinde elimize geçen yeni bilgileri anlatıyor: “İstanbul’daki yerleşik hayatın bugünden 8500 yıl öncesine dayandığını Yenikapı kazıları bir kez daha kuvvetli bir şekilde teyit etmiş oldu. 50’li yıllarda Fikirtepe, 80’li yıllarda Pendik’te yapılan kazılarda yerleşimin bu kadar eskiye dayandığını biliyorduk ama Yenikapı bize bunu bir kere daha gösterdi.” Yenikapı kazısı sayesinde bulunan 36 gemiden oluşan gemi filosu ise dünya literatüründe belki de bir ilk. Hem buluntuların sayısının çokluğu hem dokuların bozulmadan kalmış olması büyük bir şans olarak görülüyor.

Yüzyıllar boyunca kullanılmaya devam eden Yenikapı limanının büyüklüğü ve tarihi hakkında bilgi vermesi açısından önemli. Bilim insanları ve arkeologlar, Constantinopolis’in Theodosius Limanı’nın, bu antik kentin 4 ile 7. yüzyılın başlarındaki en büyük ticari ulaşım merkezi olduğunu belirtiyorlar. Karul, “Bu gemiler sayesinde, İstanbul’un dünya ticaret sistemi içindeki yerini, ticareti yapılan nesneleri bilme şansımız” olduğunu söylüyor.

Avrupa tarihi buradan geçiyor
Bunun yanında Bizans Dönemi'ne ait, 13. yüzyıla tarihlenmiş kilise kalıntısının, proje bitiminde tekrar kurulmak üzere duvarları kesilerek kaldırıldığı verilen bilgiler arasında. Karul, Neolitik Çağ'ın, endüstri devrimine kadar olan dönemde yaşam biçimlerini belirleyici nitelikte olduğunu belirtiyor ve bu nedenle bu döneme ait buluntuların tarihi anlamak için önemli olduğunu vurguluyor.

Avrupa tarihi açısından da Anadolu’dan kültür aktarımını anlamaya yardımcı olacağını söylüyor. Bunun yanında İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin internet sitesinde yer alan bilgiye göre Yenikapı kazılarında Neolitik Çağ'dan başlayıp, kesintisiz olarak günümüze kadar ulaşan ve kent tarihine ışık tutan 35 bin eser belgelendi.

Hayvan kalıntıları müzeye
Yine Yenikapı’daki kazırlarda ortaya çıkan hayvan kalıntılarının bir müzede sergileneceği söyleniyor. Neolitik Çağ'dan kalma yemek kalıntıları, dönemin insanının ne yediğini veya hangi gıda maddelerinin ticaretinin yapıldığını ortaya çıkarması açısından eşsiz.
Dünyanın önde gelen bilim insanlarını heyecanlandıran ve büyük bir bilgi hazinesi sunan bu kazılarla tarih bilgimiz ne kadar değişecek henüz bilmiyoruz. Ama bu çalışmaların yukarıda bahsettiğimiz küçük bir kısmı bile ortaya çıkan buluntuların ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. İstanbul’un taşının, toprağının altın olmadığını geçen yıllar bizlere öğretti ama toprağının derinliklerinde büyük hazineleri gizlemeye devam ettiği kesin.

http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Düğünü gördü konvoyu durdurdu

JAN29



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, halka hitap etmek üzere geldiği Sarıcakaya’da düğünün sürpriz konuğu oldu. Erdoğan, gelinle damada mutluluklar dileyip, bilezik hediye etti.



Başbakan Erdoğan, Sarıcakaya’ya girerken yol üzerinde düğünü görünce konvoyunu durdurdu. Eşi Emine Erdoğanile Halime (19) ve Durmuş (27) Özbal çiftine mutluluk dileyen Erdoğan, ailelerin düğüne razı olmadığını öğrenince genç çifte çevrenin ileri gelenlerini devreye sokarak ailelerinin gönüllerini almaları gerektiğini söyledi.

Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da ”Ailelerinize bizden selam söyleyin, onların gönüllerini alın” tavsiyesinde bulundu.

Başbakan Erdoğan, ”Birbirinizi kutlu bağlarla severseniz mutluluğunuz daim olur. Gençler birbirini sevdiyseler artık önünde durmak zor. Onun için de annelerin, babaların, ’İnşallah mutlulukları devam etsin’ temennisiyle onların yanında olması lazım” diye konuştu.

Genç çifte en az üç çocuk tavsiyesinde bulunan Erdoğan, damat Durmuş Özbal’ın ”Maaşım dolgun olursa inşallah 5 çocuk da olur” cevabı üzerine, ”Her doğan, kendi rızkıyla doğar” dedi.

Erdoğan, daha sonra geline bilezik hediye ederek, miting alanına geçti.

http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Sağlık çalışanlarını rahatlatan açıklama

JAN29


Performansa dayalı ek ödeme sisteminin kalktığı ve sağlık çalışanlarına ek ödeme yapılmayacağına yönelik haberler, bizzat Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu tarafından yalanlandı

Sağlık çalışanlarını rahatlatan açıklama

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Slovakya ziyaretine katılan Sağlık BakanıTRT Haber'e yaptığı açıklamada; "sağlık çalışanlarımız mağdur olmayacak" dedi.
 
“SIKINTI YOK”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üç Avrupa ülkesini kapsayan turuna eşlik eden Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, TRT Haber'in sorularını cevaplandırdı.
 
Performansa dayalı ek ödeme sisteminin kalktığı ve sağlık çalışanlarına ek ödeme yapılmayacağı yönündeki haberleri yalanlayan Sağlık Bakanı, sağlık çalışanlarına "o anlamda bir sıkıntılarıolmasın" mesajı verdi.
 
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Ben zaten gelmeden önce imzaladım. İşin prosedürü, 2005'te imzalanan 2012'ye kadar. Önümüzdeki günlerde o çözülecek yani orada bir sıkıntı olmaz." dedi.
 
GERİYE DÖNÜK ÖDEMELER
Sağlık Bakanı'ndan geriye dönük ek ödemelerin yapılacağı sinyali geldi.
 
Müezzinoğlu, "Sağlık çalışanlarımız bu anlamda mağdur olmayacak. O hakları hiçbir zaman kaybolmaz, neticede kazanılmış haktır. Bir ay sonra alıyorsa, bir ay sonra birikenle birlikte alacaktır" ifadelerini kullandıhttp://www.varaktasarim.com/

continue reading

Başbakan'a verdiği sözü tuttu

JAN29

Bundan 6 yıl önce yerli spor otomobil Etox’u üreten Ercan Malkoç, Başbakan Erdoğan’a verdiği sözü tuttu ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ile birlikte Etox’un elektrikli modelini geliştirdi. 

Türkiye’de üretilen ilk elektrikli spor otomobil olan Etox, yaklaşık 20 ayda geliştirildi. Tam dolu şarj ile 180 kilometre yol gidebilen Etox, saatte 170 kilometre hıza çıkabiliy0

Başbakan'a verdiği sözü tuttu
Erteks Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Malkoç’un, yerli bir otomobil markası oluşturma hayali, bundan 6 yıl önce yurt dışında katıldığı bir otomobil fuarında başladı. Fuarda, dünyaca çok ünlü lüks bir spor otomobili denemesine izin verilmeyen Malkoç, Türk malı bir spor otomobil geliştirmeye karar verdi. Türkiye’ye döndükten sonra bu konuda çalışmalara başlayan Malkoç, kısa bir süre içerisinde yerli spor otomobil Etox’u üreterek, 2007 yılı Zafer Bayramı’nda tanıttı. Bu hedefi kendine yeterli görmeyen Malkoç, daha sonra yerli elektrikli otomobil geliştirmeye karar verdi ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın San-Tez Projesi kapsamında, ODTÜ ile birlikte elektrikli Etox’u geliştirdi.
Oynat


Malkoç, AA muhabirine, elektrikli otomobil geliştirmeye nasıl karar verdiklerini anlattı.

İlk Etox’u ürettikten sonra, toplantıda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Kırşehir’de birtoplantıda karşılaştıklarını ifade eden Malkoç, şunları söyledi: ”Sayın Başbakanımız yerli otomobil Etox’u geliştirdiğimizi öğrenince çok ilgilendi. Bize, fosil yakıtlı araçlarla zaman kaybetmememizi öneren Sayın Başbakanımız, ’Bu konuda dünyadan çok geriyiz. Bunun yerine elektrikli otomobile yönelin’ dedi. Elektrikli otomobil çalışmalarını yeni başladığını, bunun Türkiye’nin otomobil sektöründe dünyayı yakalayabilmesi için önemli bir fırsat olduğunu söyledi. Biz de bunun üzerine Sayın Başbakanımıza, elektrikli otomobil yapmaya söz verdik.” Başbakan Erdoğan’ın, yerli elektrikli otomobil üretme konusundaki sözlerinin kendilerini kamçıladığını anlatan Malkoç, hemen çalışmalara başladıklarını ifade etti. Bu süreç içerisinde yerli bir elektrikli motor ve batarya üretmesi için ayrı iki firmayla anlaştıklarını belirten Malkoç, yerli elektrikli motor çalışmalarının son aşamaya geldiğini, çok kısa bir süre içerisinde tamamlanacağını bildirdi.

Daha sonra, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın San-Tez Projesi kapsamında ODTÜ ile elektrikli otomobilin geliştirilmesi çalışmalarına başladıklarını belirten Malkoç, 20 aylık bir çalışmanın ardından elektrikli Etox’u ürettiklerini kaydetti.

Elektrikli Etox’u, iç piyasaya sipariş yöntemiyle yapmayı planladıklarını ifade eden Malkoç, ”Başbakanımıza verdiğimiz sözü yerine getirmenin gururunu yaşıyoruz” dedi.

-”Elektrikli hafif ticari araçta seri üretime geçmeyi hedefliyoruz”-
Bugüne kadar prototiplerini geliştirdikleri araçlardan elde edilen bilgi, mühendislik ve tecrübeleri kapsamında ve yeni üretim tesisinin kurulması, nitelikli personelin kadrolarına dahil olmasıyla, elektrikli spor otomobilin yanı sıra hafif ticari sınıfta elektrikli bir otomobil üzerinde çalıştıklarını belirten Ercan Malkoç, çok kısa bir süre içerisinde yerli motora sahip bu aracı tanıtacaklarını bildirdi.

Sertifikasyon testleri devam eden ve herşeyiyle yerli üretilecek mini ticari aracın, bir şehir içi arabası olacağını ifade eden Malkoç, bu aracın tam dolu batarya ile 150 kilometre gidebileceğini ve saatte 100 kilometre azami hıza sahip olacağını söyledi. Elektrikli hafif ticari aracın seri üretimini planladıklarını anlatan Malkoç, seri üretimi gerçekleştirecekleri tesisin de neredeyse hazır hale geldiğini belirtti. Malkoç, ”Ülkemiz için önemli bir ihtiyaç olduğunu düşündüğümüz Elektrikli Hafif Ticari araç satışlarına yoğun bir şekilde başlamayı hedeflemiş bulunmaktayız” dedi.

Bu araçtan şimdilik yılda 1.000 adet üretmeyi hedeflediklerini aktaran Malkoç, üretimi artırabilmek için ilgili kurumlardan destek beklediklerini dile getirdi. Malkoç, bu araçta kullanılacak ve tamamlanma aşamasına gelen yerli elektrikli motorun, daha yüksek güce sahip olanını da Elektrikli Spor Etox’ta kullanacaklarını kaydetti.

-”İstanbul’a 5-6 liralık maliyetle gidebileceksiniz”-
Elektrikli hafif ticari araçla Ankara’dan İstanbul’a 5-6 liralık elektrik tüketimiyle gidilebileceğini ifade eden Malkoç, aracın 150 kilometre azami menzili olduğu için yolda mola verip, bataryaları şarj etmek gerektiğini belirtti.

Ankara-İstanbul yolunda bazı dinlenme tesisleri ile anlaşma yaptıklarını aktaran Malkoç, bu tesislerin, ”yemek yiyene ücretsiz dolum” kampanyası yapacağını bildirdi. Söz konusu tesislere şarj istasyonlarını kuracaklarını belirten Malkoç, ”Tam şarj süresi ilk etapta yaklaşık 45 dakika sürecek. Araç sahibi yemeğini yiyene kadar araçları da şarj olmuş olacak” diye konuştu.

Malkoç, araçlarda bulunan adaptör sayesinde araç sahiplerinin, araçlarının şarjını evlerinde ya da işyerlerinde de yapabileceğini söyledi.

-Proje Sorumlusu Prof. Dr. Kalkanlı- ODTÜ, Metalurji ve Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Yerli Elektrikli Otomobil Prototipi Geliştirme Proje Sorumlusu Prof. Dr. Ali Kalkanlı da elektrikli spor otomobil Etox’un, tamamen özgün bir yerli tasarım olduğunu söyledi. Yüzde 100 elektrikli aracın geliştirme çalışmaları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Kalkanlı, aracın motor, batarya ve sürücü hariç bütün aksamlarının yerli mühendisler tarafından yapıldığını söyledi.
Aracın 20 ay gibi kısa bir sürede geliştirildiğini anlatan Prof. Dr. Kalkanlı, projede, çalışan resmi görevli sayısının 10-12 civarında olduğunu, destek veren firmalar da dahil edildiğinde bu sayının 40’a çıktığını belirtti. Prof. Dr. Kalkanlı, projenin, 1 milyon 45 bin lira gibi oldukça mütevazi bir bütçeyle gerçekleştirildiğini kaydetti.http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Erdoğan: Derin devlet virüs gibidir uygun zamanda ortaya çıkar

JAN29



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Tunus Başbakanı Hamadi el-Cibali'nin ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan toplantıda gazetecilerin sorularınıda yanıtladı.

 Başbakan Erdoğan, dinleme cihazı ile ilgili sorulan bir soruya, "Böcek konusu artık devam ettirmeyelim. Şu anda 2'den 3'e çıkmış. Herhalde artarakda devam eder. Her ülkenin kendi içinde derin devleti vardır virüs gibidir uygun zamanda ortaya çıkar. Bu tür konularla mücadelemiz devam ediyor. Bunu tamamen sildik, bitirdik, yok ettik böyle bir iddianın içinde bulunmam mümkün değil. Çünkü dünyada hiçbir ülkenin, devletin, derin devleti kendi bünyesinde bitirdiğine, temizlediğine, bir siyasetçi olarak ben inanmıyorum" şeklinde cevap verdi.
"BİR BAŞBAKAN OLARAK ONUN KARŞISINA DİKİLİRİM"
"ODTÜ olayları konusunda üniversiteler bölündü mü? YÖK'ün devreye girmesi söz konunusu olacak mı?" sorusuna Başbakan Erdoğan şöyle yanıt verdi: Sizlerin vasıtasıyla bizleri izleyenlere bir konuyu tezekkür etmeye davet ediyorum. Demokrasilerde eleştirilerin olmasının en doğal hal olduğunu ifade ettim. Ama bir eleştiri gücünü şiddetten alıyorsa ben bir Başbakan olarak onun karşısına dikilirim. Bir rektör veya akademisyen elinde demir bilyeleri sapan ile polisine atan ve bunu atmayı öğretmeyi gerektirmez. Aynı şekilde okul kampüsü içinde araba lastiği yakmayı gerektirmez. Bir öğrenci ünivevrsite kampüsünü savaş alanına çeviriyorsa. Farklı üniversilerden gelenlerle birlikte bu eylemi gerçekleştiriyorsa, hiç kimse bunları samimi bir ortamda değerlendiremez. Bana göre bunu eleştirenle o mesleği bıraksınlar. Onlara katılarak şiddetten kuvvet alana insanlar olarak alanlara çıksınlar. Güvenlik güçleri görevini yapmıştır." dedi. 

continue reading