ODTÜ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ODTÜ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Başbakan'a verdiği sözü tuttu

JAN29

Bundan 6 yıl önce yerli spor otomobil Etox’u üreten Ercan Malkoç, Başbakan Erdoğan’a verdiği sözü tuttu ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ile birlikte Etox’un elektrikli modelini geliştirdi. 

Türkiye’de üretilen ilk elektrikli spor otomobil olan Etox, yaklaşık 20 ayda geliştirildi. Tam dolu şarj ile 180 kilometre yol gidebilen Etox, saatte 170 kilometre hıza çıkabiliy0

Başbakan'a verdiği sözü tuttu
Erteks Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Malkoç’un, yerli bir otomobil markası oluşturma hayali, bundan 6 yıl önce yurt dışında katıldığı bir otomobil fuarında başladı. Fuarda, dünyaca çok ünlü lüks bir spor otomobili denemesine izin verilmeyen Malkoç, Türk malı bir spor otomobil geliştirmeye karar verdi. Türkiye’ye döndükten sonra bu konuda çalışmalara başlayan Malkoç, kısa bir süre içerisinde yerli spor otomobil Etox’u üreterek, 2007 yılı Zafer Bayramı’nda tanıttı. Bu hedefi kendine yeterli görmeyen Malkoç, daha sonra yerli elektrikli otomobil geliştirmeye karar verdi ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın San-Tez Projesi kapsamında, ODTÜ ile birlikte elektrikli Etox’u geliştirdi.
Oynat


Malkoç, AA muhabirine, elektrikli otomobil geliştirmeye nasıl karar verdiklerini anlattı.

İlk Etox’u ürettikten sonra, toplantıda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Kırşehir’de birtoplantıda karşılaştıklarını ifade eden Malkoç, şunları söyledi: ”Sayın Başbakanımız yerli otomobil Etox’u geliştirdiğimizi öğrenince çok ilgilendi. Bize, fosil yakıtlı araçlarla zaman kaybetmememizi öneren Sayın Başbakanımız, ’Bu konuda dünyadan çok geriyiz. Bunun yerine elektrikli otomobile yönelin’ dedi. Elektrikli otomobil çalışmalarını yeni başladığını, bunun Türkiye’nin otomobil sektöründe dünyayı yakalayabilmesi için önemli bir fırsat olduğunu söyledi. Biz de bunun üzerine Sayın Başbakanımıza, elektrikli otomobil yapmaya söz verdik.” Başbakan Erdoğan’ın, yerli elektrikli otomobil üretme konusundaki sözlerinin kendilerini kamçıladığını anlatan Malkoç, hemen çalışmalara başladıklarını ifade etti. Bu süreç içerisinde yerli bir elektrikli motor ve batarya üretmesi için ayrı iki firmayla anlaştıklarını belirten Malkoç, yerli elektrikli motor çalışmalarının son aşamaya geldiğini, çok kısa bir süre içerisinde tamamlanacağını bildirdi.

Daha sonra, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın San-Tez Projesi kapsamında ODTÜ ile elektrikli otomobilin geliştirilmesi çalışmalarına başladıklarını belirten Malkoç, 20 aylık bir çalışmanın ardından elektrikli Etox’u ürettiklerini kaydetti.

Elektrikli Etox’u, iç piyasaya sipariş yöntemiyle yapmayı planladıklarını ifade eden Malkoç, ”Başbakanımıza verdiğimiz sözü yerine getirmenin gururunu yaşıyoruz” dedi.

-”Elektrikli hafif ticari araçta seri üretime geçmeyi hedefliyoruz”-
Bugüne kadar prototiplerini geliştirdikleri araçlardan elde edilen bilgi, mühendislik ve tecrübeleri kapsamında ve yeni üretim tesisinin kurulması, nitelikli personelin kadrolarına dahil olmasıyla, elektrikli spor otomobilin yanı sıra hafif ticari sınıfta elektrikli bir otomobil üzerinde çalıştıklarını belirten Ercan Malkoç, çok kısa bir süre içerisinde yerli motora sahip bu aracı tanıtacaklarını bildirdi.

Sertifikasyon testleri devam eden ve herşeyiyle yerli üretilecek mini ticari aracın, bir şehir içi arabası olacağını ifade eden Malkoç, bu aracın tam dolu batarya ile 150 kilometre gidebileceğini ve saatte 100 kilometre azami hıza sahip olacağını söyledi. Elektrikli hafif ticari aracın seri üretimini planladıklarını anlatan Malkoç, seri üretimi gerçekleştirecekleri tesisin de neredeyse hazır hale geldiğini belirtti. Malkoç, ”Ülkemiz için önemli bir ihtiyaç olduğunu düşündüğümüz Elektrikli Hafif Ticari araç satışlarına yoğun bir şekilde başlamayı hedeflemiş bulunmaktayız” dedi.

Bu araçtan şimdilik yılda 1.000 adet üretmeyi hedeflediklerini aktaran Malkoç, üretimi artırabilmek için ilgili kurumlardan destek beklediklerini dile getirdi. Malkoç, bu araçta kullanılacak ve tamamlanma aşamasına gelen yerli elektrikli motorun, daha yüksek güce sahip olanını da Elektrikli Spor Etox’ta kullanacaklarını kaydetti.

-”İstanbul’a 5-6 liralık maliyetle gidebileceksiniz”-
Elektrikli hafif ticari araçla Ankara’dan İstanbul’a 5-6 liralık elektrik tüketimiyle gidilebileceğini ifade eden Malkoç, aracın 150 kilometre azami menzili olduğu için yolda mola verip, bataryaları şarj etmek gerektiğini belirtti.

Ankara-İstanbul yolunda bazı dinlenme tesisleri ile anlaşma yaptıklarını aktaran Malkoç, bu tesislerin, ”yemek yiyene ücretsiz dolum” kampanyası yapacağını bildirdi. Söz konusu tesislere şarj istasyonlarını kuracaklarını belirten Malkoç, ”Tam şarj süresi ilk etapta yaklaşık 45 dakika sürecek. Araç sahibi yemeğini yiyene kadar araçları da şarj olmuş olacak” diye konuştu.

Malkoç, araçlarda bulunan adaptör sayesinde araç sahiplerinin, araçlarının şarjını evlerinde ya da işyerlerinde de yapabileceğini söyledi.

-Proje Sorumlusu Prof. Dr. Kalkanlı- ODTÜ, Metalurji ve Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Yerli Elektrikli Otomobil Prototipi Geliştirme Proje Sorumlusu Prof. Dr. Ali Kalkanlı da elektrikli spor otomobil Etox’un, tamamen özgün bir yerli tasarım olduğunu söyledi. Yüzde 100 elektrikli aracın geliştirme çalışmaları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Kalkanlı, aracın motor, batarya ve sürücü hariç bütün aksamlarının yerli mühendisler tarafından yapıldığını söyledi.
Aracın 20 ay gibi kısa bir sürede geliştirildiğini anlatan Prof. Dr. Kalkanlı, projede, çalışan resmi görevli sayısının 10-12 civarında olduğunu, destek veren firmalar da dahil edildiğinde bu sayının 40’a çıktığını belirtti. Prof. Dr. Kalkanlı, projenin, 1 milyon 45 bin lira gibi oldukça mütevazi bir bütçeyle gerçekleştirildiğini kaydetti.http://www.varaktasarim.com/

continue reading

ODTÜ’deki olaylar üniversiteleri böldü

JAN29



Yaklaşık 40 üniversite ODTÜ’yü eleştiren bildiriler yayımlarken, bu üniversitelerin bazılarında görev yapan öğretim üyeleri ve okuyan öğrenciler, üniversite yönetimlerine tepki gösterdi

ODTÜ’deki olaylar üniversiteleri böldü
AYŞEGÜL KAHVECİOĞLU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ODTÜ’ye gelişini protesto etmek isteyen öğrencilere yönelik polis müdahalesi ve yaşanan çatışmalarla başlayan tartışmalar, YÖK’ün ODTÜ ile ilgili başlattığı soruşturma ve üniversitelerin bildirileri ile boyutlandı. 40’a yakın üniversite ODTÜ’yü hedef alan bildiriler yayımlarken, bu üniversitelerin bazılarında, öğretim üyeleri ve öğrenciler, üniversite yönetimlerine tepki gösterdi. ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği’nden de üniversitelerin özerkliğini savunan açıklama geldi.
40 üniversiteden tepki
Başbakan Erdoğan’ın ODTÜ’de Göktürk-2 uydusunun uzaya fırlatılış töreninde kendisini protesto eden öğrenci ve öğretim üyelerine yönelik açıklamalarının ardından, ODTÜ Rektörlüğü “öğrencilerin arkasında olduğunu” belirten bir bildiri yayımlamıştı.
ODTÜ Rektörlüğü’ne, dün akşam saatleri itibariyle 40’a yakın üniversiteden “karşı bildiri” geldi. Üniversite rektörleri ya da senatolarından yapılan açıklamalarda, ODTÜ’de yaşanan olaylar kınanırken, olayların sonrasında yaşanan gelişmelerde ODTÜ Rektörü ve öğretim üyeleri suçlandı.
Marmara, Yıldız Teknik, İstanbul Teknik, İstanbul, GalatasarayMimar Sinan, Hacettepe gibi köklü üniversitelerle Recep Tayyip Erdoğan, Necmettin Erbakan üniversiteleri gibi yeni üniversiteler de bildirilere imza attı. Marmara, Yıldız Teknik, İstanbul, İTÜ, Galatasaray ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar üniversitelerinin öğretim üyeleri ise yaptıkları ortak açıklamayla, kendi üniversitelerinin rektörlüklerinden yapılan ve olayları kınayan bildiriyi reddediklerini ve ODTÜ’yü desteklediklerini açıkladı.
Üniversiteler ve öğretim üyeleri arasındaki ayrışma, öğrencilere kadar uzandı. Birçok üniversitede öğrenci dernekleri, üniversite yönetimlerini kınadı.   YÖK’ün başlattığı soruşturma ise tartışmaları boyutlandırdı. YÖK’ün soruşturma sonunda ODTÜ Rektörü ya da öğretim üyelerini cezalandırması halinde, üniversiteler arasındaki ayrışmanın derinleşmesinden endişe ediliyor.
YÖK Kanununa göre, Denetleme Kurulu’nun, “Öğrenme ve öğretme hürriyetini doğrudan veya dolaylı olarak kısıtlayan, kurumların sükün, huzur ve çalışma düzenini bozan boykot, işgal, engelleme, bunları teşvik ve tahrik, anarşik ve ideolojik olaylara ilişkin suçlar”ı soruşturma yetkisi bulunmuyor.
Kanunda, bu hallerde kovuşturmayı Cumhuriyet Savcısının doğrudan yapacağı belirtiliyor. Ancak YÖK’ün incelemenin ardından, olaylara karışan öğrencileri ve öğretim üyelerini hatta rektörü savcılığa şikayet edebilecekleri ifade ediliyor.
 
18 Aralık’ta Başbakan Erdoğan’ın Göktürk-2 uydusunun uzaya fırlatılışı törenine katılmak için geldiği ODTÜ’de öğrenciler protesto gösterileri düzenlemişti.

ODTÜ derneği cevap verdi
ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği Başkanı Ali Gökmen, üniversitelerden gelen kınama mesajlarına, “Türkiye’deki çeşitli üniversitelerden ‘resmi’ görüş doğrultusunda ODTÜ’ye karşı bir tavır alındı. Ama bu açıklamaların hiçbirinde gerçekler yansıtılmadığı için bunun yaşaması mümkün değil, önemli değil” diye yanıt verdi.
 

‘Büyüyen Türkiye’nin küçülen zihniyeti’
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız: Büyüyen Türkiye’nin küçülen zihniyetidir ODTÜ’de olanlar. Bu gelişen Türkiye’ye yakışmayan yanlardır. ODTÜ gibi son derece teknik bir üniversitede tekniğe ve o üsluba yakışmayan olaylar cereyan etti. Buranın mazur ve makul görülebilme ihtimali yoktur. Demokratikleşen ülkede herkesin farklı fikiri olacak. Bu bir renkliliktir. Ama bunu anlatma şeklinin, bu üslubun bir üniversite öğrencisine, akademisyen çevreye, hele hele böyle seçkin bir üniversiteye yakışmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
 
‘Keşke üniversite kendisi soruştursaydı’
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer: ODTÜ’deki hadiseleri, sadece öğrenci hadisesi olarak görmek bence eksik. Orada olup bitenlerin aslında demokratik bir tepki göstermenin çok dışına taştığını tespit etmek lazım. Gösteri yapan arkadaşların ortaya koyduğu davranışlar demokratik bir tepki değil. Gönlümüz isterdi ki, üniversite yönetimi kendi dirayetini ve inisiyatifini ortaya koysun, güvenlik tedbirlerini alsın. Orada çok önemli bir faaliyet yapılırken herhangi bir tatsızlık ortaya çıkmasın. Ama gördüm ki üniversite yönetimi inisiyatifini kullanamadı ve dirayet gösteremedi.
 
Erdemir: ODTÜ’ye sahip çıkacağız
CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir: Bugün kabinede 2 ODTÜ’lü bakan var. ODTÜ’lü milletvekilleri var. İyi ki bu hocalar, bu öğrencileri böyle yetiştirmiş. ODTÜ’de hem yetkin öğrenciler hem de farklı dünya görüşlerinden öğrenciler var. Gerek CHP’nin gerek Ak Parti’nin başarısında ODTÜ’den yetiştirmiş öğrenciler var. Biz gerektiğinde hocalarını da sorgulayan eleştiren öğrenciler yetiştirmeyi amaçladık. Bunda da başarılı olduk. İyi ki ODTÜ var. ODTÜ var olduğu sürece Türkiye için hâlâ umut var. ODTÜ bizim ailemiz ve her ailede olduğu gibi sahip çıkacağız.
‘Üniversiteler AKP’nin savunucuları haline geldi’
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural:  Üniversiteler adeta AKP’nin icraatının savunucuları haline gelmiş. Türkiye’nin birçok hayati öneme sahip konularında dut yemiş bülbüle dönen üniversiteler, konu Başbakan’la ilgili olunca feveran etmeye başladılar. Bu üniversiteler 4+4+4’te neredeydi? Neredeydi bu cüppeliler? Bilimsel özerkliği ortadan kaldıran yasa çıktığında ey şanlı üniversite rektörleri, neredeydiniz? Anadilde eğitim tartışmalarında neredeydiniz? Gıkınız çıkmaz tabii. Oysa üniversitelerin açıklamalarının ana noktası, Hükümet icraatları olmuş. Başka bir şey yok.
Kocaeli’nde 10 gözaltı
Kocaeli Üniversitesi’nde bir grup öğrenci, yeni Yükseköğretim Kurulu (YÖK) yasa tasarısı ile ODTÜ’de çıkan olayları protesto etti. Eylem sırasında çıkan olaylarda 10 öğrenci gözaltına alındı.
48 saatlik işgal!
ODTÜ’lü öğrenciler, dün 18 Aralık’taki Başbakan Recep tayyip Erdoğan’a yönelik protestonun ardından çıkan olaylara, Erdoğan ve bakanların olayların ardından yaptığı açıklamalara ve bazı üniversitelerin yayımladığı “kınama” bildirilerine karşı bir “işgal” eylemi başlattı. ODTÜ Hazırlık Binası önünde toplanan öğrenciler, daha önce öğretim üyelerinin “boykot” yaptıkları U3 amfisine yürüdükten sonra basın açıklaması yaptı.
Daha sonra öğrenciler, öğretim üyeleri ve mezunlar 48 saat boyunca kalacakları U3 amfisinin girişine “ODTÜ ayakta, AKP’ye direniyor” pankartı astı. Amfide 2 gün boyunca yapılacak etkinlikler arasında, “Neden U3’teyiz?”, “Yeni YÖK Yasa Tasarısı’nı ve üniversiteyi tartışıyoruz”, “CERN ve bir evren bulmacası” panelleri, Uludere olayı ile ilgili “Ağlama Anne Güzel Yerdeyim” film gösterimi, pankart, döviz ve karikatür atölyeleri yer alıyor. Bugün devam edecek etkinliklerde gazeteci-yazar Can Dündar da öğrencilerle bir araya gelecek.
ANKARA Milliyetng>
 />  

Eleştiri bildirileri
Dün de çeşitli üniversitelerden ve üniversite senatolarından ODTÜ’deki olaylarla ilgili açıklamalar geldi.
-  Trakya Üniversiteler Birliği: Üniversitelerin bir kısım öğrencilerin şiddet eylemlerine sahne olması, demokrasi, fikir özgürlüğü ve demokratik tepki adına üzüntü ve kaygı vericidir.
-  Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi: Şiddet içeren eylemlerin, yasa dışı gösterilerin öğrencilerle anılması çok üzücüdür.
-  Kafkas Üniversitesi Rektörlüğü: Gençlerimizin başkalarının özgürlüklerine müdahale anlamına gelen eylemlerde yer almasını kınıyor, bu tür eylemleri asla doğru bulmuyoruz.
-  Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas: Milletimiz ve ülkemiz açısından son derece önemli olan bilimsel bir çalışmayı olumsuz bir ortama sürüklemiştir.
-  Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörlüğü: Türkiye’nin darbeci geçmişiyle yüzleşme cesaretini gösterdiği bir dönemde bu tür olayların yeniden yaşanması manidardır.
-  Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İnanç: Göktürk-2’nin uzaya fırlatılışını büyük bir heyecan ve gururla beklerken, ODTÜ’deki olaylar bu haklı gururu yaşamayı gölgede bırakmıştır.
-  Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Senatosu: İlk milli keşif uydusunun uzaya fırlatılmasını provokasyonlarla farklı amaçlara alet etmeye çalışmak kabul edilemez.
-  Atatürk Üniversitesi Senatosu: Bu davranışları illegal örgütlerin eskiden beri devam ettirdikleri maksatlı tavırları olarak görüyoruz.
-  Uşak Üniversitesi Senatosu: ODTÜ yerleşkesinde yaşanan şiddet olayları ve kamu malına zarar verilmesi kabul edilemez.

continue reading

Erdoğan: Derin devlet virüs gibidir uygun zamanda ortaya çıkar

JAN29



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Tunus Başbakanı Hamadi el-Cibali'nin ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan toplantıda gazetecilerin sorularınıda yanıtladı.

 Başbakan Erdoğan, dinleme cihazı ile ilgili sorulan bir soruya, "Böcek konusu artık devam ettirmeyelim. Şu anda 2'den 3'e çıkmış. Herhalde artarakda devam eder. Her ülkenin kendi içinde derin devleti vardır virüs gibidir uygun zamanda ortaya çıkar. Bu tür konularla mücadelemiz devam ediyor. Bunu tamamen sildik, bitirdik, yok ettik böyle bir iddianın içinde bulunmam mümkün değil. Çünkü dünyada hiçbir ülkenin, devletin, derin devleti kendi bünyesinde bitirdiğine, temizlediğine, bir siyasetçi olarak ben inanmıyorum" şeklinde cevap verdi.
"BİR BAŞBAKAN OLARAK ONUN KARŞISINA DİKİLİRİM"
"ODTÜ olayları konusunda üniversiteler bölündü mü? YÖK'ün devreye girmesi söz konunusu olacak mı?" sorusuna Başbakan Erdoğan şöyle yanıt verdi: Sizlerin vasıtasıyla bizleri izleyenlere bir konuyu tezekkür etmeye davet ediyorum. Demokrasilerde eleştirilerin olmasının en doğal hal olduğunu ifade ettim. Ama bir eleştiri gücünü şiddetten alıyorsa ben bir Başbakan olarak onun karşısına dikilirim. Bir rektör veya akademisyen elinde demir bilyeleri sapan ile polisine atan ve bunu atmayı öğretmeyi gerektirmez. Aynı şekilde okul kampüsü içinde araba lastiği yakmayı gerektirmez. Bir öğrenci ünivevrsite kampüsünü savaş alanına çeviriyorsa. Farklı üniversilerden gelenlerle birlikte bu eylemi gerçekleştiriyorsa, hiç kimse bunları samimi bir ortamda değerlendiremez. Bana göre bunu eleştirenle o mesleği bıraksınlar. Onlara katılarak şiddetten kuvvet alana insanlar olarak alanlara çıksınlar. Güvenlik güçleri görevini yapmıştır." dedi. 

continue reading

Levent Kırca'dan bir şok daha!

JAN29


Sanatçı Levent Kırca, Erciyes Üniversitesi’nde öğrencilerle söyleşisinde Sezen Aksu, Halil Ergün ve Ali Poyrazoğlu’nu sert bir dille eleştirdi. Kırca, "Buradan gıyaplarında yüzlerine tükürüyorum. Onlar vatan hainidir” dedi.


AYKUT KOCAMAN KİM BİLMİYORUM
Bir öğrencinin "Fenerbahçeli olduğunuzu biliyoruz. Aykut Kocaman’ın istifasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu ise Kırca şöyle yanıtladı:
"Fanatik bir taraftar değilim. Çocukluğumda Galatasaray taraftarıydım. Sonra bir arkadaşım seni Fenerbahçeli yapalım dedi peki dedim. O zaman Fenerbahçe başkanının hapiste olması, özgürlüğünün kısıtlanması nedeniyle destek olmak istedim. Ama, içerden çıktıktan sonra bir süre daha sürdü, sonra baktım aynı tas aynı hamam. Türkiye Cumhuriyeti tehdit altındayken, Atatürk’ün aşağılandığı, aydın, gazeteci ve yazarların sırf cumhuriyetçi oldukları için hapiste oldukları dönemde, ben şahsen bir aydın olarak bunlarla ilgileniyorum. O yüzden mevzudan haberim yok. Söylediğin adam kim bilmiyorum. O yüzden yorum yapamayacağım.”
Öğrencilerin ODTÜ’deki eylemle ilgili sorusunu da yanıtlayan Kırca, "ODTÜ’deki isyan çok güzel oldu. Başbakan’a bayılmıyorum, kendisinden hazzetmiyorum. Bugün Türkiye’nin başına gelen olayların sorumlularından biri olarak görüyorum. Günü geldiğinde hesap vereceğine inanıyorum. ODTÜ’deki çaba diğer üniversitelere de örnek olsun” diye konuştu.
Türkiye’de gazete ve televizyonların olduğu gibi hukukun da ele geçirildiğini öne süren Kırca, konuşmasını şöyle noktaladı: "HitlerMoskova kapılarında telef oldu. Napolyon nasıl geberdiyse sonuç bellidir. Merak etmeyin. Cumhuriyetimize bir şey olmaz. Yeter ki korkmayalım, yeter ki dürüst olalım. Benim için ne şöhret, ne para önemli. Zaten Erdoğan para kaynaklarımı kesmiştir. TV’ye çıkmam yasaklanmıştır. Ancak hapise de girsem, ölsem de önemli değil. Doğruları korkmadan söylemeye devam edeceğim.” Levent Kırca, gençleri TGB çatısı altında örgütlenmeye çağırdı.
SÖYLEŞİ ÖNCESİ GERGİNLİK
Sabancı Kültür Sitesi’ndeki söyleşi öncesi polis geniş güvenlik önlemleri aldı. Kendilerini ‘ülkücü’ olarak tanıtan bir grup öğrenci, güvenlik nedeniyle salona alınmadı. Ülkü Ocakları üniversite temsilcisi Cemil Parlak, "Biz buraya öğrenci kimliklerimizle Levent Kırca’yı dinlemek için geldik. Ancak, güvenlik güçleri karşıt görüşe olduğumuz gerekçesiyle salona girmemize izin vermedi. Amacımız, Türk örf ve adetlerine aykırı açıklama yapan Levent Kırca’yı protesto etmek değildi. Ülkü Ocakları Başkanımızın talimatıyla, salona alınmadığımız için buradan sessizce dağılıyoruz” açıklaması yaptı

continue reading