yok saydılar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yok saydılar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Mehmet Topal'ın Galatasaray yıllarına sansür

JAN29

Mehmet Topal'ın Galatasaray yıllarına sansür

Mehmet Topal'ın Fenerbahçe Gazetesi’ne verdiği röportajda 2006-2010 arasında Galatasaray'da geçirdiği 4 yıl yok sayıldı. Haberin içinde de bir kelime dahi Galatasaray ismi geçmedi.


Fenerbahçeli futbolcu Mehmet Topal, Fenerbahçe Gazetesi’nin 110. sayısına röportaj verdi. Milli futbolcunun birçok konuda açıklamalar yaptığı röportajda, "Futbola Malatya Belediyespor'da başladın, şimdi Fenerbahçe forması giyiyorsun. Arada da Valencia'da oynadın" denildi ve Topal'ın 2006-2010 arasında Galatasaray'da geçirdiği 4 yıl yok sayıldı. Röportajın devamında da bir kez bile Galatasaray ismi telafuz edilmedi.
Fenerbahçe'nin resmi internet sitesinden de yayınlanan röportaj şöyle:
"Malatya Belediyespor’da futbol hayatına başladın ve şu anda da Fenerbahçe forması giyiyorsun. Bu süreç içerisinde Avrupa’nın önemli takımlarından Valencia’da oynadın. Avrupa’da futbol oynamak sana neler kazandırdı?

- Avrupa’da oynamak futbol hayatıma çok şey kazandırdı. Futbolum adına bütün eksiklerimi orada tamamlamaya çalıştım. Çünkü orada futbolcunun eksiklerini daha iyi görüyorlar. Benim hayatımdaki en önemli noktalardan birisi Valencia’ya gitmemdi. Futbolum adına bana çok şey kattı. Hala eksiklerim olabilir ancak burada da hocalarımız vasıtasıyla onları gidermeye çalışıyorum.
Avrupa’da oynanan futbol ile Türkiye’de oynanan futbol arasında sence ne gibi farklar var?

- Bence çok fark var Avrupa ile bizim aramızda. Ancak Türk futbolunun son dönemde çok ilerleme kaydettiğini düşünüyorum. Burada biraz daha pozisyon koruma ve oyuna sadık kalma anlamında futbol oynamalıyız diye düşünüyorum. Avrupa’da insanlar maçlara gelirken stres atmak ve zevk almak için geliyorlar. Bu yüzden Avrupa’da futbolcu üzerinde baskı yok. Örnek verirsek sinema izlemeye gelir gibi geliyorlar ve hem iyi günde hem de kötü günde destek olmayı çok iyi başarıyorlar. Bu yönleri öne çıkarabiliriz.
Avrupa’da futbol oynadıktan sonra Fenerbahçe’ye gelmende ne gibi faktörler vardı?

-Büyük bir camia tarafından sürekli istenmek gerçekten çok onur verici bir duygu. Hem Fenerbahçe’nin duruşu, hem de hoca ve camianın futbola bakışının bende çok büyük bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Ben de bu camiada olmak için gücümün sonuna kadar mücadele edeceğim.
Mücadeleci yapınla ön plana çıkan bir futbolcusun. Ön liberoda defansif yönün biraz daha ağır basıyor. Kendini değerlendirirsen sana göre senin artıların ve eksilerin nelerdir?

- Aslında kendimi anlatmayı seven bir insan değilim. Ama açık söylemek gerekirse saha içinde de fizik olarak her zaman güçlü durmaya çalışıyorum. Hocam bana nerede görev verirse ben onu yapmaya çalışırım. Tabii ki mevkiim defansif orta saha ama zaman zaman ataklara da çıkıyorum. Kaleyi gördüğüm zaman pozisyon buna müsaitse şut atıyorum. Takıma ileride de destek olmaya çalışıyorum.
Valencia’da Tino Costa ile uyumun iyiydi. Burada da Meireles ve o bölgede oynayan takım arkadaşlarınla uyumun nasıl?

- Meireles’i anlatmaya gerek yok. Kariyeri başarılarla dolu, çok büyük kulüplerde oynamış bir oyuncu. Bizler her zaman her yere uyum sağlayabilecek oyuncular olmamız lazım. Meireles ile aramda uyum sorunu olduğunu sanmıyorum. O da 4 maç formasından uzak kaldı. Ancak kimle oynarsak oynayalım, bizim aramızda uyum sorunu olduğunu düşünmüyorum. Buna Selçuk, Sezer, Salih de dâhildir. Çünkü bizler profesyonel insanlarız.
Salih Uçan için neler söylemek istersin?

-Büyük camiada top oynamak gerçekten kolay değil. Her zaman güçlü olmanız gerekmektedir. Salih, Recep, Beykan ve alt yapıdan gelen diğer arkadaşlarımız da çok yetenekliler. Bizler elimizde olan değerin kıymetini bilmeliyiz. Hem saha içinde hem de saha dışında çok güçlü olduktan sonra gerisi gelir. İlerleyen yıllarda, bu arkadaşlarımızın, Fenerbahçe forması altında büyük başarılara imza atacaklarını düşünüyorum. Onlar da kendilerine iyi bakarak, iyi şeyleri örnek alırlarsa camiamıza çok faydalı olacaklarını düşünüyorum.
Şu an itibariyle Spor Toto Süper Lig’deki takım dengelerini, futbol tarzını ve yaşanan rekabeti nasıl değerlendiriyorsun?

- Bu sene rekabet biraz daha karışık oldu. Puanlar birbirine çok yakın. Rakiplerimizin puan kaybettiği haftalarda biz de çok önemli fırsatları teperek çok önemli puanlar kaybettik. Kendimize yakışmayacak bir oyun oynadık. Hala önümüzde 15-16 maçlık bir periyot var. Geri kalan maçların hepsini kazanmak için sahaya çıkacağız. Zaman zaman camiamızı, taraftarlarımızı ve bize güvenenleri üzdüğümüzün farkındayız. Futbolda her zaman her şey düzgün gitmeyebiliyor ama önemli olan; ’106 yıllık Fenerbahçe ailesinin birlik ve beraberliğinin bozulmamasıdır.’ Ben umut ediyorum ki kalan bütün maçlarımızı da kazanıp Fenerbahçe’yi çok iyi yerlere taşıyacağız!..
İdmanlar dışında kendini geliştirmek adına neler yaparsın? Saha dışında Mehmet Topal nasıl birisidir?

- Her zaman kendimi geliştirmek için eksik olan yönlerimi tamamlamaya çalışıyorum. Saha dışında ise masa tenisi oynamayı çok seviyorum. Ailemle ve yeni doğan oğlumla vakit geçirmeye çalışıyorum. Onlar benim için ayrı bir eğlence kaynağıdır. İdman dışında da gerektiğinde hocalarımızla ekstra çalışmalar yapıyoruz. Hocalarımız, bizlere bu anlamda sonuna kadar destek veriyorlar. O yüzden onlara da teşekkür etmek isterim.
Çok alçakgönüllü olduğunu biliyoruz. Maçlardan önce yanına gelen herkesle sohbet ediyorsun, imza veriyorsun, onları kırmıyorsun. Taraftar ile arandaki bağ için neler söylemek istersin?

- Taraftar tarafından güzel anılmak benim için çok önemlidir. Ben her zaman insanlarla diyalog halinde olmayı çok seven bir insandır. Her insan aynıdır benim için. Hiçbir insanın birbirine üstünlüğü yoktur benim gözümde. Benden istenilen bir şey veya yardım varsa elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum. Eğer biraz olsun yardımcı olabiliyorsam bu beni çok mutlu eder.
Fenerbahçe Gazetesi aracılığıyla taraftara neler söylemek istersin?
-Avrupa Ligi ve Türkiye Kupası’nda iyi sonuçlar aldık ancak bunu Süper Lig’e yansıtamadık. Çok kötü puan kayıplarımız oldu. Taraftarımıza her zaman bize destek olduğu için teşekkür ederiz. Başka takım taraftarı olsa başka tepkiler de verebilirdi. Biz yaptığımız hataların farkındayız. Siz ne kadar isterseniz isteyin bazen şans yanınızda olmayabiliyor. Ama biz bu kötü şansı iyiye çevirmek için elimizden geleni yapacağız bundan şüpheleri olmasın. Onlar bizim 12. Adamımız ve onların her zamanki desteğini istiyoruz. Sahada oynayan futbolculara ne kadar destek ve güven verirlerse, biz de futbolcular olarak takımı o kadar üst seviyeye getireceğimize inanıyorum. Çünkü bir futbolcu sahaya çıktığı zaman arkasında taraftarının olduğunu bilirse, o futbolcu daha güvenle oynar. Tribünde mırıldanmalar başladığı anda futbolcunun performansı da düşmeye başlar. Bugüne kadar ne olursa olsun bizim arkamızda oldular. Bundan sonra da arkamızda olsunlar. Ben hepsine verdikleri destekten dolayı tek tek teşekkür ediyorum."http://www.varaktasarim.com/

continue reading