Avrupa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Avrupa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

JAN29

Avrupa'da şike şoku

Çek Cumhuriyeti şike şokuyla sallanıyor.


Çek polisi maçlarda şike yaptıkları iddiasıyla birçok futbolcuyu tutukladı.

Polis teşkilatı konuyla ilgili yaptığı açıklamada çoğunlukla alt liglerde olmak üzere birçok maçta şike yapıldığını tespit ettiklerini ve şike yapan futbolcuların gözaltına alındığını açıkladı.


Teplice teknik direktörü Frantisek Hrdlicka, konuyla ilgili yaptığı açıklamada oyuncularının gözaltına alındığını söylerken davayla ilgili herhangi bir detay vermedi.

Çek Cumhuriyeti Futbol Federasyonu konuyla ilgili henüz bir bilgilerinin bulunmadığını açıkladı.
Etiketler: avrupa, çek cumhuriyeti, 
şikehttp://www.varaktasarim.com/

continue reading

JAN29

Reyhanlı saldırısının 1 numaralı şüphelisi

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen, 46 kişinin hayatını kaybettiği, 25'i kritik 50 kadar yaralının olduğu saldırının failinin kim olduğuyla ilgili Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve bakanların açıklaması aynı adres gösteriyor. Saldırının 1 numaralı şüphelisi Eski THKP-C Acilciler örgütünün lideri Mihraç Ural... 

THKP-C Acilciler örgütünün lideri Mihraç Ural'ın bir açıklama yaptığı iddia edildi. O açıklamada ise şunları kaydettiği öne sürüldü: "Mali ve askeri desteğiyle “yürü ya kulum” dedikleri eli kanlı şebekelerin gazabına uğramaya başladılar. Bu uyarı nedendir biz bilemiyiz; belki mali kaynakların ödenmesinde gecikmeye tepkidir, belki askeri malzeme sevkiyatında aksamalara bir mesajdır, belki son Reyhanlı olaylarının intikamıdır… Her ne ise açıkça bilinen şey, Nusra cephesinin El kaide usulu sahibine kızıp onu vurduğudur..

Reyhanlı saldırısının 1 numaralı şüphelisi
Mihraç Ural kimdir?
Reyhanlı'da saldırının emrini veren Mihraç Ural Hatay doğumlu. Ural, Banyas katliamı öncesi çekildiği tahmin edilen bir videoda bölgede Esad güçlerine destek olarak ‘kuşatma ve temizlik’ yapmak için sahaya ineceklerini söylüyordu. İngiliz Times Gazetesi de etnik temizlikten Mihraç Ural’ı sorumlu tutmuştu. Ural’ın yönettiği ve Esad yanlısı Mukaveme Suriyyi adlı örgüt sınır ve sahilleri içeren bölgelerde 2 bin kişilik silahlı bir güçle faaliyet gösteriyor. Örgüt, Banyas dışında Esad güçlerinin yaptığı bir çok katliamdan da sorumlu tutuluyor.

Öcalan'ın arkadaşı
‘Sırtlan’ kod adlı Mihraç Ural, bir süre önce BBC’ye konuşarak Mukaveme Suriyyi’yi anlatmıştı. 32 yıldır Türkiye’ye gelmeden Lazkiye’de yaşadığını belirten Ural, hakkındaki soruşturmaların zamanaşımından düşmesini önlemek için sürekli davalar açıldığı için dönemediğini söylemişti.Abdullah Öcalan’la Suriye’deyken 19 yıl birlikte yaşadığını anlatan Ural, Alevi devleti oluşturulmaya çalışıldığı iddialarını reddetmişti. Ural, Mukaveme Suriyyi örgütünün Türkiye’ye geri dönemeyen Türkiyeli devrimcilerin öncülüğünde kurulduğunu anlatmıştı. Ural, Adana, Hatay veMersin ve Avrupa’dan gençlerin savaşmak için Suriye’ye gelmek istediğini, kendilerinin bunu engellediğini da öne sürmüştü.

Eşi Esad Ailesi’nden
Ural’ın eşi Suriye’nin derin ismi Cemil Esad’ın hem akrabası hem de sekreteri olan Melek Fadal. Ural’ın, Esad’ın sarayında ağırlandığı iddia edilmişti. 12 Eylül sonrası başta Fransa olmak üzere Avrupa ülkeleri ile Suriye arasında mekik dokuyan Ural, Cemil Esad’in emriyle Hatay Kurtuluş Örgütü’nü kurmuştu.
Öcalan'la Perinçek'i görüştüren isi

m
Suriye'de Hatay Kurtuluş Ordusu olarak tanınan THKP-C Acilciler'in ilk lideri olan Ural'ın, 1979'da PKK'nın Suriye'de Bekaa kampına yerleştirilmesinde aktif rol aldığı belirtildi. İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek'i Suriye'deki karargahında Abdullah Öcalan'la görüştüren kişinin de Ural olduğu öğrenildi.
http://www.varaktasarim.com/

continue reading

JAN29

3. havalimanı ihalesi başladı
İstanbul'a yapılacak 3’üncü havalimanının ihalesi Esenboğa Havalimanı Sosyal Tesisleri’nde başladı. İhaleye 4 grup teklif verdi. Havalimanın yatırım bedelinin 7-8 milyar euro’yu (10 milyar dolar) bulması öngörülüyor.3. havalimanı ihalesi başladı
İstanbul’a yapılacak üçüncü havalimanı ihalesinde, TAV, Makyol, IC/Fraport ve Limak/Cengiz/Kolin/Ma-Pa/Kalyon ortak girişim grupları olmak üzere 4 teklif verildi.
İhale Komisyonu Başkanı, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdür Yardımcısı Funda Ocak, Esenboğa Havalimanı Sosyal Tesislerinde gerçekleştirilen ihalenin başlangıcında komisyon üyelerini tanıttı.
Ocak, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının çalışmaları kapsamında DHMİ’nin son 10yılda havalimanlarına ve hava sahası güvenliğine yönelik 3,3 milyar dolarlık yatırım yaptığını bildirdi.
Bu yatırımların bir kısmının öz kaynaklarla, büyük bir bölümünün ise kamu-özel işbirliği projeleri yoluyla olduğunu anlatan Ocak, bu yatırımların yaklaşık yüzde 25’inin Atatürk Havalimanı’na yönelik olduğunu kaydetti.
Bu havalimanının kurulduğu günden bu yana sivil hava ulaşımının ana merkezi konumunda olduğunu vurgulayan Ocak, "Bu meydanda bahse konu dönemde gerçekleşen uçak trafiği yüzde 127 olurken, toplam yolcu trafiği ise yüzde 297’ye ulaştı" diye konuştu.
Atatürk Havalimanına yapılan yatırımlara rağmen, özellikle hava sahasında doyuma ulaşılmasının hükümeti bu sektörde yeniden radikal karar almaya ittiğini ve yeni bir havalimanı yapılmasının acil gündem maddesi olduğunu belirten Ocak, bu konudaki çalışmaların geçen yıl başında başladığını söyledi.
Ocak, Bakanlığın, 21 Mayıs 2012’de Yüksek Planlama Kurulu (YPK) nezdinde girişimde bulunduğunu ve süreci başlattığını kaydederek, sonrasında kamulaştırma, işbirliği protokolleri, master planlar, yolcu projeksiyonları, fizibilite etütleriyle çok yoğun çalışmaların yürütüldüğünü bildirdi.
25 yıllık kira bedelinde yarışacaklarFunda Ocak, 21 Ocak’ta YPK kararının çıktığını anımsatarak, şöyle konuştu: "İhalenin ilanıyla birlikte 2’si yabancı 15’i yerli olmak üzere 17 firma şartname satın aldı. Zeyil sürecinde bu firmaların idaremize yönelik toplam 250 soru talebi oldu. Bu talepler tek tek cevaplanmış ve ihaleye katılmayı beyan eden tüm isteklilere eş zamanlı olarak dağıtılmıştır. Son yer görme tarihi olan 18 Nisan 2013’te 4 firma yer görme belgesi aldı. Bu firmalar TAV, Makyol, IC/Fraport ortak girişim grubu, Limak/Cengiz/Kolin/Ma-Pa/Kalyon beşli grubu. Bu çerçevede iki firma tek alırken, iki firma da ortak girişim grubu olarak tarafımızdan yer görme belgesi talebinde bulundu. Yer görmelerin alınmasını müteakip istekli firmaların ortaklarıyla çok ciddi bir araştırması yapılmıştır."
İhale yöntemi hakkında bilgi veren Ocak, ihalede teklif veren firmaların dış zarf belgelerinin açılacağını, daha sonra tüm bilgi ve belgelerin usulüne uygun olup olmadığının komisyon üyelerince irdeleneceğini ve yeterlik alan firmaların belirleneceğini anlattı.
Bu sırada basın mensuplarının, ihalenin gerçekleştirileceği salondan dışarı alınacağını ve öğle vakti yeterliliklerin ilan edileceğini bildiren Ocak, daha sonra öğle yemeği için ara verileceğini ve iç zarf belgelerinin açılacağını ve bu belgelerin şartnameye uygun verilip verilmediğinin teyit edileceğini söyledi.
Daha sonra bu konudaki yeterlilikler de belirlendikten sonra teklif mektuplarının açılacağını bildiren Ocak, "Yarışma kriteri 25 yıllık süre için idaremize teklif edilen toplam kira bedeli artı KDVüzerinden yapılacak" dedi.
İhalenin kapalı artırma usulüyle yapılmasının planlandığını bildiren Ocak, "Bugün burada TürkiyeCumhuriyeti tarihinin en büyük ihalesini yapacak olmamız nedeniyle kapalı pazarlıklar yerine açık artırma usulunu belirledik. Hep beraber basınımızın huzurunda, canlı yayında, iç zarfta teklif edilen bedeller üzerinden yine iç zartan çıkan en düşük fiyattan en yüksek fiyata sıralanmak kaydıyla gerçekleştireceğiz" diye konuştu.
"Bugün burada hep birlikte bir tarih yazacağız" ifadesini kullanan Ocak, ihale ilanına çıktıkları günden bu yana basın mensuplarının da destekleri için teşekkür etti.
Konuşmaların ardından iç zarflar notere teslim edilerek, dış zarfların incelenmesi için basın mensupları salondan çıkartıldı.
İŞTE TAM YERİDevlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Orhan Birdal, İstanbul’a yapılacak 3. havalimanının Avrupa yakasında Yeniköy ve Akpınar Köyü arasında Karadeniz sahil şeridinde yer alan yaklaşık 76,5 milyon metrekare büyüklüğündeki alana yapılacağını bildirdi.
İstanbul’a inşa edilecek 3. havalimanı ihalesinin gerçekleştirildiği Esenboğa Havalimanı Simülatör Eğitim Merkezi’nde açıklamada bulunan Birdal,  "Bu alan, bölgenin ekolojik dengesi, rüzgar verileri ve doğal/yapay mania durum tespitleri yapılarak belirlenmiştir" diye konuştu.
Atatürk Havalimanı’nın içinde ve çevresinde yaşanan hızlı yoğunlaşmanın, havalimanının büyümesi önünde engel oluşturduğuna dikkati çeken Birdal, İstanbul’un gerçek havacılık potansiyelini ortaya çıkarmak ve kapasite problemine karşı uzun vadeli bir çözüm ortaya koyabilmek için, İstanbul’a yeni bir havalimanının gerekli olduğu sonucuna varıldığını kaydetti.
 
Etiketler: 3. havalimanı, İstanbul, ihale, dev ihale, havalimanı ihalesi, TAV, KDV, DHMİ, 2012, Grup, Son 10,Avrupa, Yarışma, Gerekli, Türkiye, İstanbul, Karadeniz, Cumhuriyeti, Orhan Birdal, açık artırma, ortak girişim, Atatürk Havalimanı, Esenboğa Havalimanı, Türkiye Cumhuriyeti,http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Dünya tarihinin sayfalarını değiştirdi

JAN29


Dünya tarihinin sayfalarını değiştirdi

İstanbul’un iki yakasını birleştirmeyi amaçlayan bir ulaşım projesinin dünya tarihinin sayfalarını değiştireceğini kim tahmin edebilirdi ki? Antik dünyanın bilinen en büyük gemi limanının bu sayede bulunacağını, dünyanın en eski 'toplu' ayak izlerinin bu proje için yürütülen çalışmalarda ortaya çıkacağını... İnsanlık tarihinin en zengin Neolitik Çağ (Cilalı Taş Devri) buluntularını barındıracağını...

Dünya tarihinin sayfalarını değiştirdi
Marmaray projesinin hayali, 1902 yılına kadar uzanıyor. Boğaziçi'nin altına yapılan tüp geçit ile Asya ve Avrupa’yı denizin dibinden birbirine bağlayan, kara üzerinde 30’dan fazla istasyonla İstanbul’a alternatif bir ulaşım güzergâhı yaratan bir ulaşım projesi. Böyle bir ulaşım projesinin hayali 20. yüzyılın başına kadar uzansa da ancak 2004 yılında somut adımlar atıldı. 76 kilometrelik bir güzergâh çizildi. Bunun 13 kilometresi denizin altında.

Fakat binlerce yıllık tarihiyle ve kültür birikimiyle dünyanın gözdesi olan İstanbul’un 'altı' elbette boş değildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın  yaptığı bir açıklamada “çanak çömlek” olarak dile getirdiği arkeolojik bulgular yerin 12 metre altında gün yüzüne çıkma şansına erişmişti.

Erdoğan, “Basit çanak çömlek hikayesi bize 4 sene kaybettirdi,” derken yiten zamandan dem vuruyor ama zamanın akışında dönüm noktalarından birini belli ki şimdilik o kadar önemli bulmuyordu. Kazıları yakından takip edenlerin verdiği bilgilere göre bazı kazı alanları, yapılan çalışmalar “yeterli” görülerek kapatıldı.  Bu durum bazı bilim insanları tarafından normal karşılanırken, diğerleri “hükümetin baskısından” söz ediyor.

Çünkü Başbakan bundan iki yıl önce de arkeolojik buluntulara “tepkisini” dile getirmişti: “Sürekli yok arkeolojik şey, yok çömlek çıktı, yok şu çıktı bu çıktı ile önümüze engeller koydular.”
İstanbul'un yerleşim tarihi yeniden yazılıyor
Erdoğan, şu an protokolü yenilendiği için durdurulmuş olan Yenikapı kazılarının yeniden başlamasının beklendiği bir dönemde “çanak çömleği” neden gündeme getirdi bilinmez ama buluntuların değeri elbette tartışılmaz.

Kültür Bakanlığı’nın yaklaşık 10 yıldır yürüttüğü ve 60 bin metrekarelik bir alana yayılan kazılarda ortaya çıkarılanlar, İstanbul’un yerleşik yaşama geçiş tarihini bir kere daha teyit ediyor. Dünyanın en büyük gemi filosu buluntusunu gün yüzüne çıkarılıyor ve bundan 8500 yıl öncesindeki yaşamın eşsiz ipuçlarına erişiliyor. Arkeologlar Derneği İstanbul Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölümü'nde öğretim üyesi Doç. Dr. Necmi Karul, buluntular sayesinde elimize geçen yeni bilgileri anlatıyor: “İstanbul’daki yerleşik hayatın bugünden 8500 yıl öncesine dayandığını Yenikapı kazıları bir kez daha kuvvetli bir şekilde teyit etmiş oldu. 50’li yıllarda Fikirtepe, 80’li yıllarda Pendik’te yapılan kazılarda yerleşimin bu kadar eskiye dayandığını biliyorduk ama Yenikapı bize bunu bir kere daha gösterdi.” Yenikapı kazısı sayesinde bulunan 36 gemiden oluşan gemi filosu ise dünya literatüründe belki de bir ilk. Hem buluntuların sayısının çokluğu hem dokuların bozulmadan kalmış olması büyük bir şans olarak görülüyor.

Yüzyıllar boyunca kullanılmaya devam eden Yenikapı limanının büyüklüğü ve tarihi hakkında bilgi vermesi açısından önemli. Bilim insanları ve arkeologlar, Constantinopolis’in Theodosius Limanı’nın, bu antik kentin 4 ile 7. yüzyılın başlarındaki en büyük ticari ulaşım merkezi olduğunu belirtiyorlar. Karul, “Bu gemiler sayesinde, İstanbul’un dünya ticaret sistemi içindeki yerini, ticareti yapılan nesneleri bilme şansımız” olduğunu söylüyor.

Avrupa tarihi buradan geçiyor
Bunun yanında Bizans Dönemi'ne ait, 13. yüzyıla tarihlenmiş kilise kalıntısının, proje bitiminde tekrar kurulmak üzere duvarları kesilerek kaldırıldığı verilen bilgiler arasında. Karul, Neolitik Çağ'ın, endüstri devrimine kadar olan dönemde yaşam biçimlerini belirleyici nitelikte olduğunu belirtiyor ve bu nedenle bu döneme ait buluntuların tarihi anlamak için önemli olduğunu vurguluyor.

Avrupa tarihi açısından da Anadolu’dan kültür aktarımını anlamaya yardımcı olacağını söylüyor. Bunun yanında İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin internet sitesinde yer alan bilgiye göre Yenikapı kazılarında Neolitik Çağ'dan başlayıp, kesintisiz olarak günümüze kadar ulaşan ve kent tarihine ışık tutan 35 bin eser belgelendi.

Hayvan kalıntıları müzeye
Yine Yenikapı’daki kazırlarda ortaya çıkan hayvan kalıntılarının bir müzede sergileneceği söyleniyor. Neolitik Çağ'dan kalma yemek kalıntıları, dönemin insanının ne yediğini veya hangi gıda maddelerinin ticaretinin yapıldığını ortaya çıkarması açısından eşsiz.
Dünyanın önde gelen bilim insanlarını heyecanlandıran ve büyük bir bilgi hazinesi sunan bu kazılarla tarih bilgimiz ne kadar değişecek henüz bilmiyoruz. Ama bu çalışmaların yukarıda bahsettiğimiz küçük bir kısmı bile ortaya çıkan buluntuların ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. İstanbul’un taşının, toprağının altın olmadığını geçen yıllar bizlere öğretti ama toprağının derinliklerinde büyük hazineleri gizlemeye devam ettiği kesin.

http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Koşarak mı çıkacaklar

JAN29



PKK’nın sınır dışına çıkması konusunda son tarih olarak Öcalan’ın 16 Haziran’ı belirttiği iddialarının doğru olmadığını söyleyen BDP Eşbaşkanı Demirtaş, “Mantığı yok. Koşarak mı çıkacaklar? O tarihte çıkamayan kalacak mı?” dedi

Koşarak mı çıkacaklar?
AYDIN HASAN Ankara
Terör örgütü PKK’nın Avrupa ve Kandil sorumlularının, Abdullah Öcalan’ın çözüm önerileriyle ilgili mektuplarına verdiği yanıtların önceki gün devlet yetkililerine ulaştığı ve 3. BDP heyeti daha belirlenmeden İmralı’ya ulaştırıldığı öğrenildi. İstanbul’da istirahat eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la yaptığı 2,5 saatlik görüşmenin de ulaştırılan mektuplarla ilgili olduğu bildirildi.

Mektuplar gitti
Demirtaş, dün bir grup gazeteci ile BDP Genel Merkezi’ndeki makam odasında sohbet etti. Demirtaş, Öcalan’ın PKK’nın Kandil ve Avrupa ayağı ile BDP’ye yönelik gönderdiği mektuplarının yanıtlarının devlet yetkililerine teslim edildiğini belirterek, “Yanıtlar bize ulaştı. Heyet gitmeden İmralı’da hazırlık yapılması için yetkililere teslim ettik. Dün (önceki gün) ulaşmış olması lazım” dedi. Demirtaş’ın bu sözleri, Erdoğan’ın Ergin ve Fidan ile yaptığı görüşmenin de mektuplarla ilgili olduğu, süpriz zirvede İmralı’ya verilmeden önce mektupların değerlendirildiği şeklinde yorumlandı. Mektupların İmralı’ya gönderilmesi de BDP’nin Öcalan’ın yazdığı mektupları ve bu mektuplara gönderilen yanıtları İmralı’da doğrudan almadıklarını, bu konudaki aracılığı MİT’in yaptığını ortaya koydu.

Sadece 13 sayfa
Örgütün Avrupa ayağının mektubu 7 sayfadan oluşurken, BDP ile Kandil ise 3 sayfa tutan iki ayrı mektup kaleme aldı. Böylece üç mektup, beklenenden çok daha kısa ve toplam 13 sayfadan oluştu.
Demirtaş, mektupların içeriği ve uzunluğu konusunda bilgi vermezken, “Kürtlerin uzun yazması daha önce espri konusu olmuştu. Ama bu kez mektuplar uzun yazılmadı” diye espri yaptı.

Heyet de gitmeli
Demirtaş, Öcalan’ın mesajlarını Nevruz’da vermek istediğini belirterek, “Heyetle ilgili biz sorduk. İki gündür soruyoruz ama hala yanıt almadık. Bizim beklentilerimizi zaten biliyorlar.  Eşbaşkanların içinde olduğu bir heyet de olabilir, eski heyet de gidebilir. Sanırım Nevruz öncesi bir heyet gidip gelecek” diye konuştu ve hükümete çağrı yaptı.
Demirtaş, Öcalan’ın PKK’nın Türkiye’den çekilmesi konusunda oluşturduğu takvim çerçevesinde son günün 16 Haziran 2013 tarihi olarak belirlendiğini ilişkin haberlerin sorulması üzerine, şunları söyledi:
“En azından bu kısmı ile ilgili, 16 Haziran tarihiyle ilgili kesinlikle yanlış olduğunu söyleyebilirim. Bu işin mantığı yok. Nasıl çıkacaklar? Koşarak mı çıkacaklar, ne yapacaklar? Ta Erzurum’da olan var, Hakkâri’de olan var. 16 Haziran’da çıkamayan ne olacak, kalacak mı? 17 Haziran’da kalmış mı olacak? Mutlaka bir takvim vardır ama bir gün koymak mantıklı değil.”
Demirtaş, BDP’nin mektubunun içeriğinin sorulması üzerine, şu değerlendirmede bulundu:
“Bizim, DTK ve görüşme yaptığımız tüm çevrelerin ortak kanaati şudur ki tümüyle bu sürecin arkasındayız. Tereddütsüz bir şekilde arkasındayız. Sürecin ilerlemesi için de üzerimize düşen tüm misyonu, görevi yürüteceğimizi de biz belirtiyoruz. Bu sadece yazdığımız cevap mektubunda yer alan bir husus değil. Sadece sayın Öcalan’a verdiğimiz cevap değil. O cevaplar hükümet tarafından da okunuyor. ”

‘Stratejik değişiklik şart’
Demirtaş, Öcalan’ın çağrısıyla ilgili tahminde bulunurken, şöyle bir çerçeve çizdi:
“Silah bırakılması meselesi önemli ve kritik bir konu. Fakat Gültan (Kışanak) Hanım da belirtti. Bu eylemsizlik, geri çekilme, silah bırakma meselesi, konjonktürel olarak kanın durması açısından çok önemli. Bu beklentilerin artık hayat bulması gerekiyor. Bütün Kürtlerle, Türklerin değil ama Türk Devleti’nin ilişkisinin yeniden dizayn edilmesi gerekiyor. Bu dizayn yapılabilir mi? Bu taktik olan ateşkesten çok daha öte bir çağrı, staratejik bir çağrı olabilir bu nedenle. Devlet de artık Kürt-Türk ilişkilerinde stratejik bir değişiklik olması gerektiğini düşünüyor.”

2. Habur’a KDP engeli
PKK’nın skamu görevlilerin serbest bırakılması sırasında “2. Habur” görüntülerinin yaşanmaması için Kuzey Irak Kürt Yönetimi ve KDP’nin devreye girdiği ortaya çıktı. Ankara’nın, KDP’yle temasa geçerek kamu görevlilerinin serbest bırakılması ve Habur’a getirilmeleri sırasında KDP temsilcisinin bulunmasını sağladığı öğrenildi. Serbest bırakılmaların bir gün gecikmesinin de bundan kaynaklandığı bildirildi.  KPD’denin teslim alınmada eşlik etmesi önerisi açılım üzerinde çalışan uzmanlar tarafından getirildi. n TOLGA ŞARDAN Ankarahttp://www.varaktasarim.com/

continue reading

Sağlık çalışanlarını rahatlatan açıklama

JAN29


Performansa dayalı ek ödeme sisteminin kalktığı ve sağlık çalışanlarına ek ödeme yapılmayacağına yönelik haberler, bizzat Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu tarafından yalanlandı

Sağlık çalışanlarını rahatlatan açıklama

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Slovakya ziyaretine katılan Sağlık BakanıTRT Haber'e yaptığı açıklamada; "sağlık çalışanlarımız mağdur olmayacak" dedi.
 
“SIKINTI YOK”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üç Avrupa ülkesini kapsayan turuna eşlik eden Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, TRT Haber'in sorularını cevaplandırdı.
 
Performansa dayalı ek ödeme sisteminin kalktığı ve sağlık çalışanlarına ek ödeme yapılmayacağı yönündeki haberleri yalanlayan Sağlık Bakanı, sağlık çalışanlarına "o anlamda bir sıkıntılarıolmasın" mesajı verdi.
 
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Ben zaten gelmeden önce imzaladım. İşin prosedürü, 2005'te imzalanan 2012'ye kadar. Önümüzdeki günlerde o çözülecek yani orada bir sıkıntı olmaz." dedi.
 
GERİYE DÖNÜK ÖDEMELER
Sağlık Bakanı'ndan geriye dönük ek ödemelerin yapılacağı sinyali geldi.
 
Müezzinoğlu, "Sağlık çalışanlarımız bu anlamda mağdur olmayacak. O hakları hiçbir zaman kaybolmaz, neticede kazanılmış haktır. Bir ay sonra alıyorsa, bir ay sonra birikenle birlikte alacaktır" ifadelerini kullandıhttp://www.varaktasarim.com/

continue reading

JAN29

15 ile hızlı tren geliyor

TCDD Genel Müdürü Karaman, 2016'ya kadar 15 ilin daha Yüksek Hızlı Tren'den yararlanacağını, projeler tamamlandığında Türkiye'nin yarısının tren kullanacağını söyledi.

15 ile hızlı tren geliyor

Hızlı tren ağı 3 yıl içerisinde Türkiye'nin yarısını kapsayacak.
 
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Genel Müdürü Süleyman Karaman, 2016 yılına kadar 15 ilin daha Yüksek Hızlı Trenden (YHT) yararlanacağını söyledi.
 
Afyonkarahisar'da açıklamalar yapan Karaman, Ankara-İzmir YHT projesi tamamlandığında Ankara ile Afyonkarahisar arasındaki yolculuk süresinin 1 saat 15 dakika olacağını anlattı.
 
 
''2016'ya kadar 15 il daha YHT'den yararlanacak ve projeler tamamlandığında Türkiye'nin yarısı tren kullanacak'' diyen Karaman, sadece YHT hatları yaparak bu hatları işletmekle kalmadıklarına ve Türkiye genelinde Cumhuriyet öncesinden kalan mirası yenilediklerine dikkati çekti.
 
Karaman, düzenledikleri anketin sonuçlarına göre, YHT ile seyahat edenlerin çoğunun, ''Türkiye'nin gelişmiş ülkeler arasında yerini aldığı'' görüşünü benimsediğini söyleyerek, ''YHT'nin sosyal hayatı da olumlu yönde etkilediğine tanık olduk. Zaten dünyada 8'inci, Avrupa'da 6'ncı hızlı tren ülkesiyiz. Ülkemizin hemen her yerine demiryolu hattını götüreceğiz'' diye konuştu.http://www.varaktasarim.com/

continue reading

“Güzellik cinsel başarının garantisi midir?”

JAN29


Avrupa Cinsel Sağlık Birliği Türkiye Temsilcisi olan Aile Sağlığı Araştırma Derneği Dünya Kadınlar Günü kapsamında açıkladığı son araştırması ile yine konuşulmayan çarpıcı gerçekleri gözler önüne seriyor.

“Güzellik cinsel başarının garantisi midir?”
Dr Ece Hattat son yıllarda yapılan araştırmaların olumsuz vücut imajının beraberinde özgüven eksikliği, cinsel fonksiyon sorunları ve performansdüşüşü getirdiğini ortaya koyduğunu, Aile Sağlığı Araştırma Derneği’nin 2011 yılında gerçekleştirdiği araştırmanın da Türk erkek ve kadınlarında fiziksel çekincelerin cinsel sorunlara yol açtığını gösterdiğini belirtiyor  Anlaşılan ne yazık ki, tek derdimiz başkalarının görünüşü değil. Çoğu katılımcı belli kültürel kalıplara uygun bir fiziksel çekiciliğe sahip olmadığını düşünüyor ve bu sebeple cinsel hayatlarını da karartıyor.
İdeal Kadın Bedeni Erkeklere Göre Farklı, Kadınlara Göre Farklı

Araştırma sonuçlarına gore erkeklerin %61’i ve kadınların %79’u kendilerini yoğun derecede fiziksel ve cinsel yönden cazibesiz bulduklarını söylüyor. Yine hem erkek hem kadın katılımcılar, kadınların kilosunu cinsel çekiciliğin simgesi olarak gördüğünü ifade ediyor. Peki ya erkeklerin kilosu? Erkek katılımcıların %73’ü erkekler açısından da kilonun cinsel cazibenin bir simgesi olduğunu söylerken, kadınların sadece %42’si bu fikirde. Anlaşılan kadınlar partnerlerinde kilo haricinde başka özellikleri cinsel cazibeyle bağdaştırıyor. Bu sonucu “Eşinizin kilosu sizi cinsellik açısından ne kadar etkiler?” sorusunda da görüyoruz. Erkek katılımcıların %82’si eşlerinin kilosuna çok önem verirken, kadınların %54’ü yani yarısından fazlası eşimin kilosu cinselliğimiz açısından önemli değil diyor. Burada da kadınların kendilerine koydukları yüksek görünüş standartlarını ve beklentilerini eşlerine koymadıklarını görüyoruz. Kadınların ideal bedeni erkek katılımcılar açısından 38-40 iken, kadın katılımcılar için 34-36. Bu durum kadınların ince ölçüleri kendileri için idealize etmelerine bir başka örnek teşkil ediyor.  “Dış görüşünüzle ilgili endişelerinizi kiminle konuşabilirsiniz?”  sorusuna verilen cevaplar birçok kişinin partnerleriyle bu konuyu kesinlikle paylaşamadıklarını gösteriyor. Bu da çoğu zaman katılımcıların kendilerinde buldukları ve belki de partnerlerinin önemsemediği fiziksel kusurlarla çok fazla meşgul olduklarını ve utandıklarını gösteriyor.

Yüksek Hedefler: Sadece çekici insan cinsellikte başarılıdır sanılıyor!
Katılımcıların %89’u  çekici bir insanın cinsellikte de başarılı olacağını düşünüyor. Gerçekten de kendini fiziksel ve cinsel yönden cazibesiz bulan katılımcıların pek çok cinsel problemi var. Kendini fiziksel ve cinsel cazibe yönünden kesinlikle beğenmeyen her 3 erkekten biri cinsel hayatından da kesinlikle mutsuz olduğunu söylüyor. Katılımcı kadınlarda özellikle kilosundan kesinlikle memnun olmayan grupta %72’si isteksizliği, %69’u uyarılma sorunları, %63’ü orgazm ve %74’ü tatminsizlik sorunları olduğunu belirtiyor. Bu kadınların %92’si yeteri kadar çekici olsaydı, bu cinsel sorunların ortadan kalkacağına inanıyor.
Çekicilik mi Mutluluk Mu?
Her dört kişiden biri ideal fiziksel özelliklerde olmayı istemenin en önemli sebebi olarak karşı cinse çekici gözükmeyi gösteriyor. “Kendinizi %10 daha mutlu, ancak aynı zamanda da %10 daha az çekici yapacak bir hap olsaydı kullanırlar mıydınız?” sorusuna ise %68’lik bir kesim “kesinlikle hayır” diyor.  Daha az çekici olmaktansa mutluluğu reddetmeye hazırlar. Yine katılımcıların büyük oranı (%78) cinsellikte başarılı olmak için estetik ameliyat olmak isteyeceğini ancak çekineceğini bildiriyor.
Pozitif Güzellik-Kadınlığın Yol Haritası
Dr Ece Hattat, Aile Sağlığı Araştırma Derneği’nin bu araştırması ışığında kadınlar için şu altın önerilerde bulunuyor.
1. Görünüşe gerektiği kadar önem vermek sağlıklıdır.
2. Herkesin güzelliği farklıdır. Kendinizle dost olmayı öğrenin.
3. Güzel hissetmek, güzel görünmekten daha önemlidir.
4. Genç, seksapel veya ince olmadan da güzel görünmek mümkündür.
5. Ulaşılmaz güzellik ölçülerini hedeflemeyin.

continue reading