Türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

JAN29


Gürsel Tekin'den şaşırtan hediye

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin muhabirlere kelepçe hediye etti

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin ve Yakup Akkaya, DünyaBasın Özgürlüğü Günü'nde CHP muhabirleriyle kahvaltıda biraraya geldi. Türkiye'deki basın emekçilerinin çalışma koşullarına dikkat çeken Tekin, hapisteki gazetecileri anımsatmak ve basın özgürlüğü önündeki engelleri vurgulamak için muhabirlere kelepçe armağan etti.

http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Atatürk Havalimanı'nda aynısını yapamadı

JAN29

Atatürk Havalimanı'nda aynısını yapamadı

Atatürk Havalimanı'nda aynısını yapamadı
DHA
BELİEVE Turnesi kapsamında konser vermek için önceki gün İstanbul'a gelen Kanadalı pop sanatçısı Justin BieberTürkiye'ye girişinde Sabiha Gökçen Havalimanı'nda yaptığı kaprisin bir eşini de Atatürk Havalimanı'nda yapmak isteğince polis engeline takıldı.
İTÜ Stadyumu'nda verdiği konserinin ardından pop sanatçısı Justin Bieber, özel bir uçakla dünsaat 23.30'da Türkiye'den ayrılmak için, Atatürk Havalimanı Genel Havacılık Terminali'ne geldi. Justin Bieber, pasaport kontrolünden geçmeden Genel Havacılık Terminali apronunda bekletilen özel uçağının altına araçla gitmek istedi. Bieber'in bu isteği Atatürk Havalimanı'nda görevli polis tarafından kabul edilmeyerek, kurallar gereği Justin Bieber'in pasaport kontrolünden geçmesi istendi. Bieber polisin bu tavrını, Genel Havacılık Terminali girişinde arabasının içinde yaklaşık yarım saat bekleyerek, protesto etti. Yarım saatlik beklemenin ardından pop sanatçısı Justin Bieber ve korumaları teker teker pasaport polisi tarafından yapılan kontrolden geçerek uçaklarına gittiler. Uçak, Bieber'in protestosundan dolayı yaklaşık yarım saat rötarla havalandı.
POLİS ARACININ ÖNÜNÜ KESMİŞTİ
Önceki gün özel bir uçakla İstanbul'a gelen Kanadalı popçu Justin Bieber Sabiha Gökçen Havalimanı'nda pasaport kontrolü yaptırmadan arabasıyla ayrılmak istemişti. Bunun üzerine Sabiha Gökçen Havalimanı'nda görevli polisleri tarafından arabasının önü kesilen Bieber'in pasaportu polis tarafından alınmıştı. Bieber, bir süre pasaport kontrolü için arabasında beklemişti.
http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Erdoğan'dan milyarlarca dolarlık proje için flaş açıklama

JAN29

Erdoğan'dan milyarlarca dolarlık proje için flaş açıklama

Japon gazetesinin sorularını yanıtlayan Erdoğan, nükleer enerji santrali konusunda Türkiye ile Japonya arasında anlaşma imzalama noktasına geldiklerini ifade etti.

Erdoğan'dan milyarlarca dolarlık proje için flaş açıklama
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’de yaşanan çatışmalarda kullanılan kimyasal silahların Esed yönetimine bağlı güçler tarafından kullanıldığını belirterek, "ABD ziyaretim esnasında Başkan Obama ile ikili görüşmemizde kimyasal silah konusunu da ele alacağız. Bunu Esad rejiminin kullandığı açık. Muhalefet karada üstün fakat rejim, kimyasal silah, savaş uçakları ve helikopterler kullanıyor. Rejimin muhalefetten tek önde olduğu alan hava üstünlüğü" dedi.


Başbakan Erdoğan, Japon Nikkei gazetesine verdiği röportajda, gündemdeki konuları değerlendirdi.

Yöneltilen soruları cevaplayan Erdoğan, nükleer enerji santrali konusunda Türkiye ile Japonya arasında anlaşma imzalama noktasına geldiklerini ifade etti. Erdoğan, "Japonya ile hükümetler arası anlaşmayı imzalama aşamasına geldik. Karadeniz kıyısındaki Sinop’ta nükleer santrali Japonya ile yapacağız. Japonya depreme karşı tecrübe ve know how sahibi. Çevreye olan duyarlılık konusunda da ileride. Fransız Areva’nın da teknolojik gücü yüksek. 3. santral için yer belirleme çalışmalarımız devam ediyor. Japonya ile çalışmaya açığız. Nükleer santral inşasında planlamadan inşaatın tamamlanmasına kadar geçen süreyi 7 yıldan aza indirmemiz gerektiğini düşünüyorum. 2030 yılında toplam elektrik üretimimizin en az yüzde 15’ini nükleer enerjiden elde etmeyi planlıyoruz" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Türkiye ve Japonya’nın asma köprü, tüp geçit, uydu gibi alanlarda işbirliği içinde çalıştığına dikkati çekerek, ekonomi ve sanayi alanında işbirliğini daha da artırmak istediklerini kaydetti. Erdoğan, şunları ifade etti: "Japonya ile beraber yapabileceğimiz çok şey var. Boğaziçinde 3. Köprü inşası başladı ve İstanbul’da yeni bir havalimanını ihale edeceğiz. 1. aşamada yılda 100 milyon yolcu kapasitesi ile dünyanın en büyük havalimanlarından birini inşa edeceğiz. İstanbul’un batısına bir kanal inşa etmek için de hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Japonya, Türk şirketleri ile beraber havalimanı ve kanal projelerine katılsın isteriz. Hızlı tren ağı oluşturulmasına yönelik altyapı yatırım planımız da var." -Suriye’deki kimyasal silahlar- Başbakan Erdoğan, Suriye’de yaşanan çatışmalarda kimyasal silah kullandığına ilişkin bilgilerin, ABD Başkanı Barack Obama tarafından da dile getirildiğini hatırlatılması üzerine de şunları söyledi: "16 Mayıs’ta ABD ziyaretim esnasında Başkan Obama ile ikili görüşmemizde kimyasal silah konusunu da ele alacağız. Bunu Esed rejiminin kullandığı açık. Muhalefet karada üstün fakat rejim, kimyasal silah, savaş uçakları ve helikopterler kullanıyor. Rejimin muhalefetten tek önde olduğu alan hava üstünlüğü. Rejim artık son demlerinde fakat rejimin ne zaman yıkılacağını bilemeyiz. Bu aniden oluşacak bir durum olur. Uluslararası toplum geçiş sürecini mümkün mertebe hızlandırmak durumundadır."http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Türkiye aleyhine çirkin propaganda

JAN29

İran'ın başkenti Tahran'da düzenlenen "Uluslararası Din Adamları ve İslami Uyanış konferansı" Türkiye aleyhine çirken propaganda konuşmalarına sahne oldu.

İran'ın yarı resmi Mehr haber ajansına göre, dün konferansın ikinci gününde konuşan Suriyeli Sünni din adamı Şeyh Zekerya Saraye, Suriyeli kadınların Türkiye'de tecavüze uğrayıp kadın tacirleri tarafından satıldığını öne sürdü.
Reform adına üniversitelerin, okul ve camilerin yok edildiğini belirterek, "Suriyeli kadınlar Türkiye'de tecavüze uğramakta ve kadın tacirleri tarafından satılmaktadır. Reform diye Suriye'nin petrolü, makineleri ve buğdayı çalınarak Türkiye'ye kaçırılmaktadır. Hatta bebek sütü bile bunlara dahildir" dedi.,
http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Cinsel gücü arttıran kum

JAN29

Cinsel gücü arttıran kum
Çarşamba Kaymakamı Caner Yıldız, Çarşamba’nın sahil hattında bulunan deniz kumunun, erkeklerde cinsel gücü arttırdığının tespit edildiğini belirterek, bu kumun kısırlık tedavisinde de kullanılabileceğini açıkladı.Cinsel gücü arttıran kum
İHA
Samsun'un Çarşamba ilçesi Kaymakamı Caner Yıldız, Çarşamba’nın Hürriyet beldesi sahil bandında deniz kumu üzerinde yaptıkları araştırma neticesinde deniz kumunun Türkiye’de hiçbir yerinde olmayan farklı bir mineral kombinasyonu olduğunu açıkladı. Yıldız, deniz kumundan aldıkları örnekleri Karadeniz Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürlüğü’nde analizlerini yaptıklarını ve sonuçların şaşırtıcı olduğunu belirtti. Yıldız, “Yapılan mikro element analizi sonucunda, deniz kumunda; çinko 189 ppm, mangan 800 ppm, demir 4688 ppm, bakır 15 ppm çıktı. Yapılan analiz sonucuna göre, demir normal değerin 400 katı, mangan 80 katı, bakır da 30 katı fazla” dedi.

Bu minarelerden özellikle manganın erken cinsel sağlığında ilaç olarak kullanıldığını belirten Yıldız, bu elementin insan vücudu ile temas halinde de yine etkisini gösterdiğine yönelik bilimsel makalelerin olduğunu açıkladı. Yıldız, bu konuda Çarşamba’da gerekli sağlık seminerlerini konu hakkındaki uzmanları da getirerek yapacaklarını açıklarken, konunun tamamen bilimsel olduğunu vurguladı.
Çarşamba sahil hattının bakir bir yer olduğunu ve herhangi bir yatırım yapılmadığını belirten Kaymakam Yıldız, “Çarşamba Kaymakamlığı olarak sahil hattının Maliye Bakanlığı’ndan kiralanmasını talep ettik ve uygun görüldü. Biz de bu yıl buralarda gerekli çalışmaları yapacağız. 300-400 metre uzunluğunda bir kumsalın ardından başlayan muazzam bir çam ormanı bölgemizde var ve bu zamana kadar her hangi bir el değmemiş. Türkiye’nin hiçbir yerinde, böyle bir güzellik bulmak mümkün değil. Buna bir de sağlık alanındaki faydalarını da eklediğimiz takdirde bu kumsalın turizm değeri kat ve kat artıyor” dedi.
Yıldız, Çarşamba sahillerinin çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu ve bu zamana kadar Türkiye turizmine kazandırılamamasının büyük bir eksiklik olduğunu belirterek, “Kumsalımızın bilimsel olarak böyle bir özelliğini keşfettiğimiz için memnunuz. Şimdi amacımız bunun bilimsel tanımını yaparak Türkiye turizmine kazandırmak” diye konuştu.http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Koşarak mı çıkacaklar

JAN29



PKK’nın sınır dışına çıkması konusunda son tarih olarak Öcalan’ın 16 Haziran’ı belirttiği iddialarının doğru olmadığını söyleyen BDP Eşbaşkanı Demirtaş, “Mantığı yok. Koşarak mı çıkacaklar? O tarihte çıkamayan kalacak mı?” dedi

Koşarak mı çıkacaklar?
AYDIN HASAN Ankara
Terör örgütü PKK’nın Avrupa ve Kandil sorumlularının, Abdullah Öcalan’ın çözüm önerileriyle ilgili mektuplarına verdiği yanıtların önceki gün devlet yetkililerine ulaştığı ve 3. BDP heyeti daha belirlenmeden İmralı’ya ulaştırıldığı öğrenildi. İstanbul’da istirahat eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la yaptığı 2,5 saatlik görüşmenin de ulaştırılan mektuplarla ilgili olduğu bildirildi.

Mektuplar gitti
Demirtaş, dün bir grup gazeteci ile BDP Genel Merkezi’ndeki makam odasında sohbet etti. Demirtaş, Öcalan’ın PKK’nın Kandil ve Avrupa ayağı ile BDP’ye yönelik gönderdiği mektuplarının yanıtlarının devlet yetkililerine teslim edildiğini belirterek, “Yanıtlar bize ulaştı. Heyet gitmeden İmralı’da hazırlık yapılması için yetkililere teslim ettik. Dün (önceki gün) ulaşmış olması lazım” dedi. Demirtaş’ın bu sözleri, Erdoğan’ın Ergin ve Fidan ile yaptığı görüşmenin de mektuplarla ilgili olduğu, süpriz zirvede İmralı’ya verilmeden önce mektupların değerlendirildiği şeklinde yorumlandı. Mektupların İmralı’ya gönderilmesi de BDP’nin Öcalan’ın yazdığı mektupları ve bu mektuplara gönderilen yanıtları İmralı’da doğrudan almadıklarını, bu konudaki aracılığı MİT’in yaptığını ortaya koydu.

Sadece 13 sayfa
Örgütün Avrupa ayağının mektubu 7 sayfadan oluşurken, BDP ile Kandil ise 3 sayfa tutan iki ayrı mektup kaleme aldı. Böylece üç mektup, beklenenden çok daha kısa ve toplam 13 sayfadan oluştu.
Demirtaş, mektupların içeriği ve uzunluğu konusunda bilgi vermezken, “Kürtlerin uzun yazması daha önce espri konusu olmuştu. Ama bu kez mektuplar uzun yazılmadı” diye espri yaptı.

Heyet de gitmeli
Demirtaş, Öcalan’ın mesajlarını Nevruz’da vermek istediğini belirterek, “Heyetle ilgili biz sorduk. İki gündür soruyoruz ama hala yanıt almadık. Bizim beklentilerimizi zaten biliyorlar.  Eşbaşkanların içinde olduğu bir heyet de olabilir, eski heyet de gidebilir. Sanırım Nevruz öncesi bir heyet gidip gelecek” diye konuştu ve hükümete çağrı yaptı.
Demirtaş, Öcalan’ın PKK’nın Türkiye’den çekilmesi konusunda oluşturduğu takvim çerçevesinde son günün 16 Haziran 2013 tarihi olarak belirlendiğini ilişkin haberlerin sorulması üzerine, şunları söyledi:
“En azından bu kısmı ile ilgili, 16 Haziran tarihiyle ilgili kesinlikle yanlış olduğunu söyleyebilirim. Bu işin mantığı yok. Nasıl çıkacaklar? Koşarak mı çıkacaklar, ne yapacaklar? Ta Erzurum’da olan var, Hakkâri’de olan var. 16 Haziran’da çıkamayan ne olacak, kalacak mı? 17 Haziran’da kalmış mı olacak? Mutlaka bir takvim vardır ama bir gün koymak mantıklı değil.”
Demirtaş, BDP’nin mektubunun içeriğinin sorulması üzerine, şu değerlendirmede bulundu:
“Bizim, DTK ve görüşme yaptığımız tüm çevrelerin ortak kanaati şudur ki tümüyle bu sürecin arkasındayız. Tereddütsüz bir şekilde arkasındayız. Sürecin ilerlemesi için de üzerimize düşen tüm misyonu, görevi yürüteceğimizi de biz belirtiyoruz. Bu sadece yazdığımız cevap mektubunda yer alan bir husus değil. Sadece sayın Öcalan’a verdiğimiz cevap değil. O cevaplar hükümet tarafından da okunuyor. ”

‘Stratejik değişiklik şart’
Demirtaş, Öcalan’ın çağrısıyla ilgili tahminde bulunurken, şöyle bir çerçeve çizdi:
“Silah bırakılması meselesi önemli ve kritik bir konu. Fakat Gültan (Kışanak) Hanım da belirtti. Bu eylemsizlik, geri çekilme, silah bırakma meselesi, konjonktürel olarak kanın durması açısından çok önemli. Bu beklentilerin artık hayat bulması gerekiyor. Bütün Kürtlerle, Türklerin değil ama Türk Devleti’nin ilişkisinin yeniden dizayn edilmesi gerekiyor. Bu dizayn yapılabilir mi? Bu taktik olan ateşkesten çok daha öte bir çağrı, staratejik bir çağrı olabilir bu nedenle. Devlet de artık Kürt-Türk ilişkilerinde stratejik bir değişiklik olması gerektiğini düşünüyor.”

2. Habur’a KDP engeli
PKK’nın skamu görevlilerin serbest bırakılması sırasında “2. Habur” görüntülerinin yaşanmaması için Kuzey Irak Kürt Yönetimi ve KDP’nin devreye girdiği ortaya çıktı. Ankara’nın, KDP’yle temasa geçerek kamu görevlilerinin serbest bırakılması ve Habur’a getirilmeleri sırasında KDP temsilcisinin bulunmasını sağladığı öğrenildi. Serbest bırakılmaların bir gün gecikmesinin de bundan kaynaklandığı bildirildi.  KPD’denin teslim alınmada eşlik etmesi önerisi açılım üzerinde çalışan uzmanlar tarafından getirildi. n TOLGA ŞARDAN Ankarahttp://www.varaktasarim.com/

continue reading

İmralı’yı yıkar, Kandil’i yakarız

JAN29


17 Mart 2013 - 02:30

İmralı’yı yıkar, Kandil’i yakarız
İmralı ile müzakere sürecini eleştiren Bahçeli, “Millet yetki verirse İmralı’yı yıkar, Kandil’i yakarız” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a başkanlık için ülkeyi peşkeş çekemeyeceği uyarısında bulunan Bahçeli, “Senin milletin yok” ifadelerini kullandı
Yorum: 0İmralı’yı yıkar, Kandil’i yakarız
ÖNDER YILMAZ Ordu
Yerel seçim çalışmaları kapsamında Karadeniz turuna çıkan MHP lideri Devlet Bahçeli Bahçeli, Ordu’nun Fatsa ilçesindeki aday tanıtım toplantısında hükümete yüklendi.

PKK’nın kaçırdığı kamu görevlilerinin tesliminde yaşananları eleştiren Bahçeli, “PKK’lılara elini vermeyen evlatlarımızın alnından öpüyor, hepsini tebrik ediyorum. Cenevre Sözleşmesi’yle ancak karşılıklı olarak devletlere tanınan hak ve yetkiler AKP sayesinde PKK’ya müzakereyle ikram edilmiştir. Teröristlerin yanında ayakta dikilen sekiz evladımız olmayıp, Türk milletidir. Yaşanan rezillikleri görmezden gelip de, sevinç çığlıkları atanlara, PKK’nın jest yaptığını şuursuzca dile getirenlere, insani bir tavır olarak yorumlayanlara, diyeceğim tek şey vardır: Alayınıza yazıklar olsun, milletimizin hakkı haram zıkkım olsun” diye konuştu.
Alaşağı edin
Çözüm süreci nedeniyle Ak Parti hükümetini eleştiren Bahçeli “Gelişmeler göstermektedir ki, AKPKürdistan’a çanak tutmaktadır. Türkiye kimlerin eline kalmıştır. Biliniz ki devran dönecek, bu şarkı bitecek, bu karanlık devir tuzla buz olacaktır. Başbakan birlikte yürüdükleriyle hesap verecektir.İmralı canisiyle başkanlık ittifakına soyunmasının cevabını en başta Fatsalı kardeşlerimden alacaktır. Bu hesap kıyamete kalmayacak. Sadece ve sadece devlet başkanı olacağım diye her tarafıyla hırs bürümüş bir hırsa yüklenmiş kişiyi, yeter artık diyebilecek bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde alaşağı ediniz” ifadelerini kullandı. Akşam saatlerinde partisinin Ordu il teşkilatıyla salon toplantısında bir araya gelen Bahçeli, şunları kaydetti:
Başkanlık Sistemi tuzak
“Başkanlık sistemi bir tuzaktır. Devlet başkanı olacağım diye memleketi peşkeş çekemezsin. Sayın Başbakan, bağımsız Kürdistan diye söylemediğin bir niyetin mi var? Amerika’ya bir gizli, başkalarına söylemediğin sözün mü var. Gel bunu milletine de söyle. Ama senin milletin yok. Başbakan ile İmralı canisi şıracı ile bozacı olmuşlar, birbirlerine şahitlik etmeye başlamışlardır. Şayet süreçte amaçlanan İmralı canisinin affı, PKK’nın siyasete taşınmasıysa, biz var oldukça bunun gerçekleşmesi rüyada bile olmayacaktır. Süreçten kastedilen vatanımızın bir bölümünü ayırmak, özerklik inşa etmek, çok kimlikli, çok dilli ortaklıklar devleti kurmak ise bunun karşısına bozkurt gibi dikiliriz. Türkiye’nin var olması, Türk milletinin ayakta kalması için her şeyi göze alacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Milletimiz bize yetki verirse Çanakkale ruhunu rehber yapar, Milli Mücadele meşalesini yakar, Türk milletinin zafer yoluna düşer, İmralı’yı yıkar, Kandil’i yakarız.”
http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Erdoğan: Tutuksuz yargılanabilirlerdi

JAN29

Erdoğan: Tutuksuz yargılanabilirlerdi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muvazzaf subayların yargılanması ile ilgili olarak, yeni bir düzenleme yapmaya ihtiyaç olmadığını bildirerek, ”Tutuksuz yargılama süreci devam edebilir. Ondan sonra hükmü verirsiniz. Ondan sonra da hükmün gereği icra edilir. Üçüncü yargı paketinin bu konuda yeterli olduğuna inanıyorum” dedi

Erdoğan: Tutuksuz yargılanabilirlerdi
ANKARA (AA)
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ”Güney Kıbrıs  yönetiminin hala Akdeniz’deki bazı akıl almaz hayalleri şüphesiz ki bizimde  buradaki yaklaşım tarzımızı çok daha farklı hale getirmektedir. Burada Lübnan’ın  hassasiyeti inanıyorum ki ortak hassasiyetimizin de bir gereğidir” dedi.
         Başbakan Erdoğan ve Lübnan Başbakanı Necip Mikati, Başbakanlık Merkez  Bina’daki baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı  düzenledi.
         Başbakan Erdoğan, başa başa ve heyetler arası görüşmede, iki ülke  arasındaki ilişkilerin gözden geçirildiğini belirterek, ”Lübnan ile ikili  ilişikilerimiz göreve geldiğimiz günden bugüne 219 milyon dolardan yaklaşık 5  kart artarak, 1 milyar dolara yükseldi. Tabii bu hızlı artışın bölgemizdeki  siyasi ve toplumsal çalkantılara rağmen 2012 yılında da mevcut durumunu koruyor”  diye konuştu.
         Lübnan ile tarihi bağlara dayalı bir dayanışma anlayışının mevcut  olduğunu ve Lübnan’ın sıkıntılarının Türkiye’nin sıkıntısı olduğunu ifade eden  Erdoğan, ”Bütün bu gelişmelerin olduğu dönemde de bizler Lübnan’la bu  dayanışmamızı, bu ilişkilerimizi sürekli devam ettirdik ve her geçen gün de  sürekli artan bir ivme ile bu işbirliğimiz bu dayanışmamız devam etmektedir”  değerlendirmesinde bulundu.
         Lübnanlı mevkidaşı Mikati ile görüşmelerinde Suriye’deki kriz başta olmak  üzere bölgedeki son gelişmeleri etraflıca değerlendirme imkanı buldukları ifade  eden Erdoğan, şöyle konuştu:
         ”Zira Suriye ile Lübnan arasındaki ilişkilerinde geçmişi biliyorsunuz.  Çok çok anlamlı bir geçmişe sahiptir ve gerek Lübnan’ın Suriye ile olan sınırı  gerekse bizim Suriye ile olan sınırımız adeta üç ülkenin birbiriyle bir defa  sınır ülkeler olarak, komşu ülkeler olarak, bir farklılık ortaya koymaktadır.  Tabii Lübnan’da barış ve istikrarın muhafazasının taşıdığı önem çok çok önemli ve  Lübnan’ın durumu değerlendirirken bu göz ardı etmek tabii mümkün değildir.
         Bizler Türkiye olarak, Lübnan’da iç barış ve istikrarın  güçlendirilmesinde, Lübnan’ın bağımsızlığına egemenliğine ve toprak bütünlüğüne  büyük önem veriyoruz. Bizim dış politikabağlamında Lübnan’a bakışımız bu.
         Lübnan halkının güven içinde yaşamını sürdürmesi için her türlü katkıyı  sağlamaya hazır olduğumuzda bu vesile ile güçlü bir şekilde vurgulamak isterim.  Suriye konusunda ve diğer bölgesel gelişmeler karşısında Lübnan Hükümeti’nin  yaklaşımı destekliyoruz. Zira bölgemiz hassas bir dönemden geçiyor. Bu hassas  dönemde Lübnan halkının barış içinde bir arada yaşama ilkesi dayalı ortak  kültürünü yaşatmaya devam edeceğine bizim de inancımız tamdır.”
         Görüşmede, Akdeniz’de münhasır ekonomik bölge konusunun da ele alındığını  belirten Erdoğan, ”Bütün bunlarla birlikte güvenlik noktasında Akdeniz’de  müşterek dayanışma içerisinde kaygı verici bazı adımlara da dikkat edilmesi  gerektiğini de özellikle vurgulama imkanımız oldu. Zira Güney Kıbrıs yönetiminin  hala Akdeniz’deki bazı akıl almaz hayalleri şüphesiz ki bizimde buradaki yaklaşım  tarzımızı çok daha farklı hale getirmektedir. Burada Lübnan’ın hassasiyeti  inanıyorum ki ortak hassasiyetimizin de bir gereğidir. Zira 1960 anlaşmasına  gittiğimizde buradaİngiltere, Türkiye ve Yunanistan’ın ancak güvenlik güçleri  bulundurma noktasında onlara böyle bir yetki veriyor ve Güney Kıbrıs’a orada bir  muhafız ordusu vesaire gibi bir yapılanmaya asla müsaade etmiyor” ifadelerini  kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muvazzaf  subayların yargılanması ile ilgili olarak, yeni bir düzenleme yapmaya ihtiyaç  olmadığını bildirerek, ”Tutuksuz yargılama süreci devam edebilir. Ondan sonra  hükmü verirsiniz. Ondan sonra da hükmün gereği icra edilir. Üçüncü yargı  paketinin bu konuda yeterli olduğuna inanıyorum” dedi.
         Başbakan Erdoğan ve Lübnan Başbakanı Necip Mikati Başbakanlık Merkez  Bina’daki baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı  düzenledi.
         Erdoğan, ”Tutuklu askerlerle ilgili rahatsızlığınızı ifade etmiştiniz,  yasal bir düzenlemenin de sinyalini vermiştiniz. O adım atıldı mı?” sorusunu  yanıtlarken, ”Biz bunu 3. Yargı Paketi’nde çözdük diyebilirim. Çünkü burada  bizim derdimiz, yargıya müdahale değil. Bizim itirazımız aslında yargı sürecinin  uzamasına yöneliktir ve tutukluluk süresinin uzun olmasına yöneliktir” dedi.
         3. Yargı Paketi’nde gerekeni yaptıklarına ve adli yargıda üst sınırı  kaldırdıklarına işaret eden Erdoğan, tutuksuz yargılamayı mümkün hale  getirdiklerini söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:
         ”Hele hele bu tür meslek grupları çok da önemli. Çünkü tutuksuz  yargılama süreci içerisinde devletin bu denli önemli olan kurum ve kuruluşları en  azından bu çalışma sürecinde herhangi bir aksama meydana gelmeyecek ve bu çalışma  sürecini de başarıyla sürdürecektir. Tutuklu yargılama için gerekçeli şart  getirmek suretiyle bu ayrıntılı gerekçeli şartı 3. Yargı Paketi’nde ayrıca bunu  getirdik. Buna yönelik olarak da adli kontrol uygulayarak tutuksuz yargılama  zaten mümkün hale geldi. Fakat buna rağmen maalesef işler bu kadar seri hala  yürümüyor. İşlerin bu kadar seri yürümeyişi de bu süreci ciddi manada sıkıntıya  sokuyor. Temenni ederim ki yargı bu süreci daha da hızlandırsın ve bir an önce bu  adımlar atılsın. Zira bunların içerisinde o akşamda söylediğim gibi emekli olan  paşalarımız hepsi bu davetlere uydular, geldiler ifadelerini verdiler.  İfadelerini verdikten sonra da tabii tutuklandılar ama tutuksuz olarak da bunlar  yargılanabilirdi. Muvazzaf olan subaylarımız, astsubaylarımız hepsi yine davet  edildiler ve kendileri gidip ifadelerini verdiler. Ondan sonra da tutuklanarak,  bunlarda tutuksuz yargılama sürecine giren zaten çok az oldu. Büyük bir çoğunluk  ki şu ana kadar herhalde 400’ü buluyor, bunlar şu anda içeride ve hala bu sürece  yönelik de bazı yeni adımlar şu anda planlanıyor. Ben, bu konuda 4. Yargı  Paketi’nde yeni bir düzenlemeye gerek yok ama bu anlayışın değişmesi lazım diye  düşünüyorum ve gerekli düzenlemeler zaten var. Kararı elbette yargı verecektir.  Yargıya bu konuda müdahale etme yetkimiz yok ama bir siyasi sorumluluğun gereği  olarak, ülkeyi yöneten, yasamanın içinde olan ve siyasi sorumluluk taşıyan insan  olarak, bir Başbakan olarak bunu özellikle ifade etmek durumundayım. Çünkü bu  komuta kademesinin içerisinde beraber çalıştığımız arkadaşlarımız var. Onların  durumlarını biliyorum. Bu konudaki hassasiyetlerini biliyorum ve bunu bildiğim  için de diyorum ki bu tutuksuz yargılama süreci devam edebilir. Ondan sonra hükmü
 verirsiniz. Ondan sonra da hükmün gereği icra edilir. Üçüncü Yargı Paketi’nin bu  konuda yeterli olduğuna inanıyorum”
        
”Milletimin şu anda bu sürece bakışı çok çok olumlu”
         Başbakan Erdoğan, ”İmralı sürecine ilişkin, İmralı’yla görüşmelerin bir  benzerinin Erbil’de yapılmasına dair bazı haberler kamuoyuna yansıdı. Bu konuda  siz de ’Bu sorun çözülecekse kiminle görüşülmesi gerekiyorsa görüşülür’  açıklaması yapmıştınız. Öncelikle İmralı dışında Erbil ile de görüşmelerin  sürdürülmesi söz konusu mu” sorusu üzerine, şunları kaydetti:
         ”Kiminle görüşmemiz gerekiyor derken burada tabii bizim birçok bu konuda  bu süreci değerlendirebileceğimiz arkadaşlarımız var. Milli İstihbarat  Teşkilatımız bunun en önemli ayağıdır. Ama karşımızda siyasi muhatap varsa  bununla ilgili de söylemiştim biliyorsunuz, bizim müzakereedebileceğimiz siyasi  muhataplarımız olabilir, bu siyasi muhataplarımız yerli de olur uluslararası da  olur. Uluslararası camiada da Erbil’deki siyasi uzantılar, siyasi muhataplardan  istifade edeceksek, onlarla da bu işi görüşürüz. Nitekim de görüştük,  görüşüyoruz, ben de görüştüm, bakan arkadaşlarım da görüştü. Çünkü onlar Irak  parlamentosunda, Irak’taki eyalet yapılanması içinde yer alan siyasilerdir.  Onlarla da görüşmeleri bugüne kadar yaptık yapıyoruz, bundan sonraki süreçte de  yapabiliriz. Yeter ki bir karara varalım. Şu refah huzur ortamını ülkemizde  yakalayalım ve gördüğüm kadarıyla halkımın, milletimin şu anda bu sürece bakışı
 çok çok olumlu. Yaptırdığım kamuoyu araştırmalarında da bunu görüyorum. Yani  gerek İmralı ile yapılan görüşmeler, gerek halkımızla şu anda yaptığımız ortak  diyalog çalışmaları bu sürecin neolursa olsun bitirilmesi noktasındadır. Tüm  medya mensuplarının da bu konuda verecekleri destek, verdikleri destek bu sürecin  bitirilmesi bakımından önemlidir diye düşünüyorum.”http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Sarıgül'den yeni parti hamlesi

JAN29

Halen Şişli Belediye Başkanı olarak görev yapan Mustafa Sarıgül, daha önce Yaşar Nuri Öztürk'ün kurduğu Halkın Yükselişi Partisi (HYP)'ni devralarak örgütlenme kararı aldı.

Sarıgül'den yeni parti hamlesi
CİHAN
 77 ilde örgütlenerek hızlı bir çıkış yapan, ancak geçtiğimiz seçimlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na şans tanıdıklarını ifade ederek hareketi fesheden Sarıgül, yeniden çalışmalara başladı.


Sivas'ta örgüt kurması istenen İl Başkanı Serkan Erdem, çalışmalarını hızlandırdı. 6 ilçede kongre hazırlıklarının sürdüğü partide Şarkışla, Yıldızeli, Suşehri, Zara, Doğanşar ve merkez ilçe kongreleri yapılırken, 3 Şubat'ta da Sivas'ta ilk kongresinin yapılması planlanıyor.

HYP Sivas İl Başkanı Serkan Erdem, "Türkiye'nin, içerisinde bulunduğu durum ile siyasi atmosferde bir lidere ihtiyaç var. Siyasi birikimi, tecrübesi ve çalışkanlığı ile bu boşluğu SayınMustafa Sarıgül doldurabilir. Biz HYP olarak kendisine güveniyoruz." dedi.

HYP Sivas İl Başkanı ve aynı zamanda iş adamı olan Serkan Erdem, partilerinin kurulduğu günden bu yana Sivas'ta HYP'ye olan ilginin her geçen artığını söyledi. Sarıgül'ü, genel başkan olarak en kısa sürede partilerinde görmek istediklerinin altını çizen Erdem, Sarıgül'ün Sivas'ı her fırsatta sevdiğini ve önem verdiğini dile getirerek, "Sayın Sarıgül, bir Sivas sevdalısıdır. Sivas ve ilçelerini sık sık ziyaret eder. Her fırsatta, gerek belediyelere yardım konusunda olsun gerekse de cenazelerde, Sivaslının iyi gününde, kötü gününde her zaman yer alır, Sivas'a da büyük önem verir." şeklinde konuştu.
İl Başkanı Erdem, 3 Şubat Pazar günü yapacakları 1. Olağan Kongre'ye, partili partisiz tüm hemşehrilerini davet etti. Erdem, halen Şişli Belediye Başkanı olarak görev yapan Mustafa Sarıgül'ün, yoğun çalışma temposu nedeniyle kongreye katılamayacağını belirterek, Sarıgül'ün bütün Sivaslılara selam yolladığını söyledi
http://www.varaktasarim.com/

continue reading