haber başlıkları

JAN29


Gerçek zamanlı

Doğduğu mahalleden uzakta öldü

Radikal - ‎6 saat önce‎
'Evlatları' Müslüm Baba'ya bugün CRR Konser Salonu'ndaki törenin ardından Teşvikiye Camii'nde veda edecek... Doğduğu mahalleden uzakta öldü. Arşive Ekle · Arşive Ekle Arkadaşına Gönder Arşive Ekle Yazdır Arşive Ekle Yorum Yaz. Yaşam savaşını ...

Müslüm Gürses'e son görev

Sabah - ‎20 dakika önce‎
İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren sanatçı Müslüm Gürses için ilk tören Cemal Reşit Rey Konser Salonunda düzenlenecek. Gürses için ilk tören saat 10.00'da Cemal Reşit Rey Konser Salonunda yapılacak. Gürses'in cenazesi, öğle vakti ...

Fuhuş çetesinden kırbaçlı işkence

Sabah - ‎6 saat önce‎
Şanlıurfa'da tuzağa düşürdükleri genç kadınlara tehdit ve şantajla fuhuş yaptıran 5'i tutuklu 11 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, kan donduran işkenceler ortaya çıktı. İddianamede şu ifadeler yer aldı: "Hamile kadınların bebekleri iğne ve ilaçlarla ...

Beşiktaş - Fenerbahçe maçı

Samanyolu Haber - ‎58 dakika önce‎
Beşiktaş , İnönü Stadı'ndaki son derbi maçında Fenerbahçe 'yi 3-2 mağlup etti. Son dakikada bulduğu golle galibiyete uzanan siyah beyazlı takım, hem zirveye bir adım daha yaklaştı, hem de rakibinin önüne geçti. Beşiktaş Bu Sezon Ezeli Rakiplerine Karşı İlk ...

Korkusuz Esad!

HABERTURK - ‎11 dakika önce‎
Suriye Lideri Esad, Sunday Times Gazetesi'ne verdiği röportajda normal yaşamına devam ettiğini, yalnız otomobil kullandığını iddia etti. Esad “Çelik yelek giyeceğime istifa ederim” dedi. Suriye'de 2 yıldır devam eden iç savaşta ölenlerin sayısı 60 bine, ...

Miriam Makeba google logosu oldu

Sabah - ‎19 dakika önce‎
Miriam Makeba çok değişik tanımlara sahip bir isim. Sırrı sesinde. Niye derseniz… Aslında Miriam Makeba'nın lakabı "Afrika'nın sesi". Bir başka lakabı ise "Afrika Ana"… Makeba, bir Afrikalı özgürlük sesi… Güney Afrika'nın Johannesburg'unda küçücük bir ...

Alman askeri vekillerin yolunu kesmiş

Vatan - ‎20 dakika önce‎
Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Kahramanmaraş'ta konuşlandırılmış olan Patriot bataryalarının Alman personeliyle Türk personel arasında “ciddi bir gerilim olduğu”, “Alman askerlerine kasıtlı olarak kötü muamelede bulunulduğu”, “bir ...

Tahrir meydanı yine karıştı

euronews - ‎58 dakika önce‎
Mısır'da Tahrir Meydanı'nı trafiğe açmak isteyen sivil polisler ve meydanda kamp kuran göstericiler arasında çatışma çıktı. Hüsnü Mübarek'in devrilmesinde simge haline gelen meydan iki yıl sonra bu defa Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin istifasını ...

El Kaide'nin Sahara ayağı çöktü

Sabah - ‎6 saat önce‎
Afrika Birliği Gücü"nün bir parçası olarak Mali'de bulunan Çad askerleri, ocak ayında Cezayir'deki In Amenas doğalgaz tesisindeki rehin alma olayından sorumlu El Kaide lideri Muhtar Belmuhtar'ı Mali'de öldürdüğünü iddia etti. Çad Devlet Televizyonu'nunda ...

Pakistan'da bombalı saldırı: 45 ölü

CNN Türk - ‎47 dakika önce‎
Pakistan'ın Karaçi kenti dün büyük bir patlamayla sarsıldı. Şii Müslümanları hedef alan saldırı en az 45 kişinin ölümüne neden oldu. Patlama; Şiilerin yoğunlukta yaşadığı Abbas kasabasında meydana geldi. Polis yetkililerine göre, patlayıcı yüklü bir araç ...

Yunanistan Başbakanı, Türkiye'ye geldi

Türkiye - ‎5 dakika önce‎
Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras, Türkiye'ye geldi. Samaras'ı, Egemen Bağış, Hüseyin Avni Mutlu ile diğer ilgililer karşıladı. Gazetemize abone olmak için Tıklayınız... İSTANBUL - İHA - Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras, Türkiye'ye geldi.

PKK'nın Avrupa kanadından çözüme destek

Radikal - ‎59 dakika önce‎
BDP'li Pervin Buldan'ın Belçika'nın başkenti Brüksel'de yaptığı görüşmelerde muhataplarından olumlu yanıt aldığı belirlendi. Taraf'ın haberine göre İmralı'ya giden heyetten Pervin Buldan, Brüksel'de PKK'nin önde gelen isimleriyle bir araya geldi.

AÖF çan eğrisi ders geçme notu hesaplaması nasıl yapılır? AÖF ...

Samanyolu Haber - ‎1 Saat önce‎
EĞİTİM; AÖF çan eğrisi ders geçme notu hesaplaması nasıl yapılır? AÖF genel not ortalaması hesaplama. AÖF çan eğrisi ders geçme notu hesaplaması nasıl yapılır? AÖF genel not ortalaması hesaplama. 04 Mar 2013 08:03 Samanyolu Haber. AÖF sonuçları ...

Gürses'in 600 bin TL'lik borcunu sildirdi!

Akşam - ‎1 Saat önce‎
Facebook'dan çıkış. Arama. Close. Gürses'in 600 bin TL'lik borcunu sildirdi! 04 Mart 2013 Pazartesi - 08:22 - Aksam.com.tr. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Müslüm Gürses'ın hastaneye olan 600 bin TL'lik borcunu sildirdi.(Aksam.com.tr). İLGİLİ HABERLER ...

MİT'ten 104 kişilik DHKP-C listesi

Radikal - ‎49 dakika önce‎
MİT, DHKP-C örgütüne yönelik yaptığı istihbari çalışma sonucunda, 104 kişilik eylemci listesi hazırladı. Teşkilatın listesi emniyet müdürlüklerine dağıtılırken, listedeki 33 kişinin 'aranıyor' kaydının olduğu belirlend. MİT'ten 104 kişilik DHKP-C listesi. Arşive Ekle ...

3 çocuğa 'BES' gibi destek beklemeyin

Vatan - ‎4 saat önce‎
Başbakan Yardımcısı Babacan, nüfusun hızla yaşlandığını belirterek “Çocuğun nasıl teşvik edileceğine dair çalışmalar var. Ancak bu bireysel emeklilikteki gibi % 25 devlet desteği şeklinde olmaz” dedi. Başbakan Yardımcısı, ekonominin koordinasyonundan ...

Krize ilaç gibi gelecek!

Vatan - ‎5 saat önce‎
Otomobil tutkunlarının merakla beklediği Uluslararası Cenevre Fuarı, Salı günü kapılarını açıyor. Bu yıl 83'üncüsü düzenlenecek Cenevre Otomobil Fuarı, 17 Mart tarihine kadar sürecek. Avrupa'daki durgunluğu aşmak isteyen otomotiv devleri fuarda, 100'den ...

'Ağa' paranın kralını getiriyor!

Vatan - ‎5 saat önce‎
Maslak 1453'ün Dubai temsilciliğini açan Ali Ağaoğlu “Kraliyet ailelerinin ortak olduğu Dubaili fonla proje yapmak için görüşüyoruz. 5 milyar dolarlık yatırım yapacaklar” dedi. Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu, geçtiğimiz hafta Türkiye Mimarlar ...

S4'ün ilk test sonuçları ortaya çıktı

Akis Gazetesi - ‎33 dakika önce‎
Samsung'un merakla beklenen akıllı telefonu Galaxy S4 için ilk test sonuçları ortaya çıkmaya başladı. İşte test sonucu ve Galaxy S4'ün alt ettiği akıllı telefonlar: S4 ün ilk test sonuçları ortaya çıktı. 04 Mart 2013, Pazartesi 08:58. Etiketler: ABD Browsermark 2.0 ...

Facebook yine bir şey tanıtacak! Peki ne?

konya haber - ‎22 saat önce‎
Konya Net Haber : Dev sosyal ağ Facebook, bir basın toplantısı düzenleyecek. Şirket, 7 Mart tarihinde gerçekleştireceği etkinlik için basın mensuplarına davetiye göndermeye başladı. Basın toplantısı Türkiye saati ile 20.00'da Yeni Zelanda'da gerçekleşecek.

Dizi oyuncusunun 7 yıl hapsi istendi

Milliyet - ‎8 saat önce‎
Milliyet.com.tr » · Magazin»; Haber. Dizi oyuncusunun 7 yıl hapsi istendi. Ünlü dizi oyuncusu İlker Kaleli'ye dava açıldı. Kaleli'nin ortağı olduğu şirkette 'nitelikli dolandırıcılık' suçlamasıyla yedi yıla kadar hapsi isteniyor. Yorum: 0. Dizi oyuncusunun 7 yıl hapsi ...

Ben Bilmem Eşim Bilir

HABERTURK - ‎13 saat önce‎
İlker Ayrık'ın sunumuyla cumartesi ve pazar akşamları izleyici karşısına çıkan “Ben Bilmem Eşim Bilir”, kahkaha ve eğlence dolu bir bölümle daha ekran karşısındakilere keyifli dakikalar yaşatacak.Seçil-Sezgin Susan, Gülay Başpınaroğlu-Gökhan Çirim, ...

O ben de olabilirdim

Akşam - ‎8 saat önce‎
Facebook'dan çıkış. Arama. Close. O ben de olabilirdim. 03 Mart 2013 Pazar - 13:51 - Aksam.com.tr. Kadına şiddete ünlülerden anlamlı direniş... Türkiye'de cinayete kurban giden 8 kadın, 8 sanatçıda "8 Mart 8 Kadın" projesinde can buldu(Aksam.com.tr) ...

Kay'Seri' sürüyor: 2-1

Fanatik - ‎7 saat önce‎
Ligin ikinci etabında büyük bir patlama yapan Prosinecki'nin öğrencileri galibiyet serisine Mersin'le devam etti. Sarı-Kırmızılılar'ı 3 puana Salih ve Bobo taşırken, Burhan'ın golü misafir ekibe yetmedi. Süper Lig-Kay'Seri' sürüyor: 2-1. Süper Lig'de geçen hafta ...

Tottenham darbesi!: 2-1

Fanatik - ‎7 saat önce‎
Londra derbisinde Arsenal'i ağırlayan Tottenham, rakibini Bale ve Lennon'la 2-1 yendi. Nefes kesen mücadelede tempo hiç düşmedi. 90 dakika sonunda ise ev sahibi 3. sıradaki yerini korudu. İngiltere Premier Ligi-Tottenham darbesi!: 2-1. Öncelikle ...

Şoke eden tepki!

HABERTURK - ‎26 dakika önce‎
SarıLacivertliler'in yanlı yayın yaptığını iddia ettikleri Lig TV'ye ilk çıkan Emre, sadece, “Kaybettiğimiz için üzgünüz Beşiktaş'ı tebrik ediyoruz” diyerek ayrılırken Aykut Kocaman da “Söyleyecek fazla bir şey yok. 3-2 Beşiktaş kazandı tebrik ediyorum bugünlük bu ...

Süper bücür yine yaptı yapacağını

Bursa Hakimiyet Gazetesi - ‎45 dakika önce‎
Bursaspor, evinde Sivasspor ile karşılaştı. Gol yollarında zorlanan Yeşil Beyazlılar'da Pablo Batalla son 3 haftada olduğu gibi yine ağları havalandırırken, Hakan Arslan adeta asist niteliğinde bir hataya imza attı. Süper bücür yine yaptı yapacağını. Facebook'ta ...

ABD'de mucize gerçekleşti

Milliyet - ‎17 dakika önce‎
Amerika Birleşik Devletleri'nde HIV virüsü ile doğan bir bebeğin erken aşamada standart ilaç tedavisi uygulanarak iyileştiği bildirildi. Yorum: 0. ABD'de mucize gerçekleşti. Mississippi'de doğan bebek şu anda iki buçuk yaşında ve bir yıldır ilaç kullanmadığı ...

Yeşilay Cemiyeti Gaziantep Temsilciliği Sigara, Alkol Ve Obeziteye ...

medya73.com - ‎45 dakika önce‎
Türkiye Yeşilay Cemiyeti Gaziantep İl Temsilciliği, sigara, alkol, uyuşturucu kullanımı, obezite"ye dikkat çekmek adına pedal çevirdi. 04 Mart 2013 Pazartesi 08:56. Yeşilay Cemiyeti Gaziantep Temsilciliği Sigara, Alkol Ve Obeziteye Dikkat Çekmek Adına Pedal ...

Her yıl 60 bin hayat kurtarıyor

Hürriyet - ‎8 saat önce‎
Dünyada yapılan kök hücre nakillerin 1 milyona, Türkiye'de yapılan nakillerin ise 10 bine ulaştığını belirten TKİTV Başkanı Beksaç, “Kök hücre nakli her yıl dünyada 60 bin hayat kurtarıyor” dedi. Türkiye Kemik İliği Transplantasyon Vakfı (TKİTV), Türk ve ...
http://www.varaktasarim.com/

continue reading

TEZHİP NEDİR

JAN29


TEZHİP NEDİR  Eski geleneksel kitapçılık sanatlarımızdan birisi olan tezhip Sanatı uzun ve köklü bir geçmişe sahiptir. Tezhip sözcüğü; Arapça zehep (altın) sözcüğünden gelmektedir. Altınlamak anlamı taşır. EL yazması eserleri, murakka denilen hüsn-i hat yani güzel yazı levha ve albümleri ile padişah tuğralarına altın yaldız ve boya ile yapılan bezeme Sanatına verilen addır. Altınla bezenmiş eserlere tezhib, ezilmiş toz altınla birlikte sulu guvaj boya ile tezyinat yapan Sanatçılara da müzehhib denir. Arapça altınlama anlamına gelen tezhip sözcüğü yalnız altın yaldızla yapılan işleri kapsamaz, boya ile yapılan ince kitap tezyinatını içine alır. Sadece altınla yapılan tezhip işlerine "Halkari'' denir Tahrirli ve tahrirsiz olmak üzere iki türlüdür. Yazma kitapların sayfa kenarlarına altınla yapılan çiçek şekillerinin etrafına tahrir çekilmiş olanlarına "Tahrirli halkar'' denir. Ayrıca ''boyalı halkar'' olarak bilinen başka bir türüde sarı ve yeşil altınla ve açık renk boyalarla hafifçe renklendirilmiş olarak yapılır.        El yazma kitaplardan padişaha ve önemli devlet büyükleri ile tanınmış kişilere sunulan, özel kütüphaneler için yazılanlar, külliyatlar, divanlar ve değer verilen kitapların pek çoğu tezhiplenmiştir. Özellikle Kuran'larda çok zengin tezhip süsleme görülmektedir. Kuran'larda zahriye kısmı, ilk iki sayfa , bazen ilk dört sayfa tamamen tezhiple bezenmiş olur, hatime denilen dua ve hattatın imzasının bulunduğu son sayfalarda tezhiplidir. Kitabın metin kısmının başladığı yere yapılan serlevha, başlık ve mihrabiye denilen kısımlarda, Kur'anı Kerimlerdeki sure ve bölüm başlarında, Fatiha ve Bakara surelerinin baş tarafları da zengin tezhip bezemeleridir. Baştan sona nefis tezhipli eserlerde satır araları, sayfa kenarları, köşeler ile manzum eserlerde iki mısra arasındaki boşluklara da tezhip yapılır. Yazma kitapların sayfa başlıklarının çoğu kubbeli taç şeklinde olup, bunların üst kısımları da "Tığ" denilen sivri uçlarla bitmektedir. Bunların yanında ayetleri ve cümleleri ayırmak için yapılan küçük tezhip şekillere "Nokta" denir. Bunlar küçük yıldız veya çiçek şeklinde olabildiği gibi, şekillerine göre değişik isimlerde alırlar.        Muntazam geometrik şekilde olanlarına ''Mücevher Nokta'' , altı köşelilerine ''Şeşhane Nokta'' beş yapraklılarına "Pençberk Nokta", üç yapraklı olanlarına da ''Seberk Nokta'' denir Kur'an-ı Kerimde sayfa kenarlarında o sayfadaki yazının neye ait olduğunu göstermek için yazılan yazıların etrafını çevreleyen yuvarlak ve içi boş süslemelere de "Gül" denir. Bulundukları yerlere göre değişik isimleri vardır Vakfe gülü, secde gülü, hizip gülü her beş sayfada bir, cüz gülü her yirmi sayfada bir ve sure gülü de her surenin başına konur. Bu gül motiflerinin daha büyük ve süslü olanlarına da ''Şemse'' denir. Genellikle şemse cilt kapaklarının ortasına yapılan bir bezeme çeşididir Şems (güneş) motifinden çıkmadır. El yazma kitapların sayfaları yaldızla biri kalın, diğeri ince iki çizgiden oluşan bir çerçeve içine alır. Bu çizilen altın çizgilere "Cedvel" denir. Bazen cedvellerin kenarlarına tahrir denilen değişik renkte çizgiler de çekilir. Cedvelleri müzehhipler çektiği gibi sırf bunları çizen ayrı Sanatçılar da vardır. Bunlara da "Cedvelkeş" denir. Sayfaların etrafında cedvellerden başka çiçek ve bezemelerle yapılan sular görülür, bunlar da şekillerine göre isimlendirilir. Daha geniş olanına "Zencerek" Zencirek, yani zincir gibi, zincirimsi birbirine geçmelerle eklenmiş halkalara "Ulama , iç çiçek ve yapraklarla süslenmiş bordürlere de "kıvrık Dallı" dendiği gibi, Hüsnü Hat levhalarında sözcük ve harflerin süslenmesi için bazı tezhipli bezemeler de yapılır bunlara da ''Hurda tezyinat'' denir.TEZHİP NASIL YAPILIR?A) MALZEMELER1- KAĞIT: Gözü yorduğu ve yapılan tezbihi güzel göstermediği için ham kağıt kullanılmaz. Onun yerine bitkisel ve nebati boyalarla boyanmış kağıt kullanılır. Daha sonrada üzeri aherlenir. Aher bir çeşit ciladır, kağıdı doyurmak için yapılır. Sadece sanat eserlerinde aher kullanılır, çünkü yanlış yapıldığında silinebilme özelliği yaratır.Kağıd boyamada kullanılan maddelere ve verdikleri renklere birkaç misâl : Krem rengi : Çay suyu; Kahverengi : Cevizin yeşil dış kabuğu veya nar kabuğu; Sarı : Cehrî tohumu; Kırmızı : Al bakkam;Mor : Mor bakkam; Şeker rengi : Şekerci ocağı isi; Kırmızımtrak : Soğan kabuğu.Boyanan kâğıdlar, ekseriya ipe asılarak kurutulduktan sonra, sıra âhârlemeye gelir. Yumurta âhâri, nişasta âhâri, un âhâri en çok kullanılan âhârleme tekniklerindendir. Âhârlenen kâğıd eskidikçe güzelleşir.2- MÜHRE: Sarı boya görünümünde olan sürme altın, kuruduktan sonra parlatılarak hakîki rengi kazandırılır. Bunun için, zermühre veya mıskale denilen, ucunda sert ve cilâlı parlak bir taş bulunan kalın kalem biçimindeki özel bir âlet kullanılır. Akik ten, Süleymâni taşı ndan, yeşim den, yemen taşı ndan yapılan ve farklı uçlara sahip olan zermühre ler vardır. Yassı (bâdemî ) mühre, kartal burnu ( sivri ) mühre gibi... Bunları îmâl eden ustalara da endamcı denilirdi.      Mühreleme, mat ve parlak olmak üzere iki şekilde yapılır. Yağlı cilde temas ettirilip kayganlaştırılan mührenin altın sürülmüş yerlerde fazla bastırılmadan yeterince dolaştırılması ile parlak ; altınlanmış zemin üstüne ince saman kağıdı konularak aynı işlem yapılmakla mat cilâ hâsıl olur. Ekseriyâ zemin olarak kullanılan altın mat, motifler parlak mührelenir. Mührelemenin bir diğer faydası da tahrir çekme safhasında fırçaya mâni olacak pürüzlerin giderilmiş olmasıdır.     Altın, zermühreden başka iğne perdahı ( perdahtı ) denilen nokta çukurlaştırma usûlüyle de parlatılır. Bu işlem sırasında kullanılan âlet, ucu kağıdı delmeyecek kadar yuvarlanmış ve bir sapa yerleştirilmiş olan iğne veya ince çividir. İşlem sırasında kâğıda karşı dik açıyla elde tutulan âlet ile, altın sürülmüş yerlere aynı sıklıkla ve eşit kuvvetle bastırılarak noktalar konulur. XVII. yüzyıldan îtibâren rağbet gören bu parlatma tarzı, ufak alanlarda uygulandığı ve aşırıya kaçılmadığı takdirde câzibesini korur. Nitekim, iğne perdahtı na fazla yer verilmiş olan XIX. asır tezhiplerinde aynı asâletin bulunduğu söylenemez. 3-ALTIN:        Bir altın alaşımı, içine katılan madenlerin cinsine göre renk alır. Gümüş ilâvesiyle yeşil altın, bakır ilâvesiyle kırmızı altın ve diğer tonlar bulunur. Altın, gümüşle alaşım neticesinde zamanla kararmasına rağmen tezhipte yeşil altın çok kullanılmıştır. Klâsik usulde, zarlar arasına konulup dövülerek elde edilen ve kalınlığı mikronla ölçülebilen 5x10 cm eb'âdındaki on varak altına bir deste, yirmi desteye ise bir tefe denir. Böylece hazırlanan bir tefede 200 varak altın bulunur. Avrupa'dan gelen 8x8 cm ölçüsündeki varak altınlarsa defter hâlindedir ve her defterde 25 altın varak bulunur     Altın varak XIX. yüzyılın sonuna kadar İstanbul'un Beyazıt ve Süleymaniye semtlerinde Varakçılar Hanı ve Çarşısı denilen yerlerde imâl ediliyordu. Saflığı ve âyarı bakımından çok üstün olan Osmanlı altın varakları, Avrupa'dan gelen daha ucuz fabrika işi altın varaklarla rekabet edemeyince bu zanaat kısa zamanda sönmüştür. Bizdeki son altın varakçı, Güzel Sanatlar Akademisi'nde hocalık yapan Beykozlu Hüseyin Yaldız ( ö.1949) ustadır.       Tezhipte kullanılan altın, bu varakların aşağıda anlatılacağı şekilde ezilmesiyle hazırlanır: Altın varakların ezme işi büyük ve çukur bir çini veya sırlı toprak kap içinde yapılır. Kabın derin olmamasına, sır kısmında çatlak bulunmamasına ve içinin yivsiz, temiz ve yağsız olmasına bilhassa dikkat edilir. Altın, parmakların yardımıyla ezileceğinden, bu işe başlamadan önce eller sabunla iyice yıkanarak temizlenmelidir. Ezme işleminde arapzamkı ile süzme bal aynı sonucu verdiği için, iyi cins arapzamkının koyu mahlûlünden veya süzme baldan birkaç damla alınıp kabın ortasına konur. Önce sağ elin orta parmağı zamka hafifçe değdirilip altın varak alınarak kabın içindeki zamkın üzerine bırakılır. Parlaklığı tamamen kayboluncaya kadar etrafa yaymadan tek parmakla ezilerek hamur hâline getirilir. Bu esnada diğer varaklar da birer birer kaba alınıp aynı işleme tâbi tutulur. Varaklar çoğaldıkça altın üç orta parmakla döndürüle döndürüle iyice ezilir. Varakların hepsi zamk üzerinde toplandıktan sonra, oturur vaziyette altını ezmeye en az bir saat devam edilmelidir. Eskiden daha da ince olması için el ayasıyla ezerlermiş. Ezme esnasında kap kucağa sıkıştırılarak, diğer el ile iyice kavranırsa ezme işlemi daha başarılı olur. Zamk veya bal, parmak hareketine mâni olacak derecede koyulaştığında, birkaç damla su damlatılır. Fakat mümkün olduğu kadar az su ilâvesine dikkat edilmelidir. Hattâ, eski müzehhipler parmaklarını kaynayan suyun buharına tutup nemlendirme işlemini böyle hallederlermiş. Parmak rahat hareket ederken altın iyice ezilmez, ancak zorlandığı zaman esas ezilme başlamış olur. Altının iyi ezilip ezilmediğini anlamak için iki damla su damlatılır. Eğer altın, hâreler hâlinde su damlalarının üzerine çıkacak kadar incelmişse ezme işine son verilir. Fakat büyük parçalar görülüyorsa yeniden aynı tarzda ezmeye devam edilir. Ezme işlemi tamamlanınca, altını ezmekte kullanılan parmaklar, kabın içinde temiz su ile yıkanır. Parmaklar iyice temizlenince kaptaki altın su ile karıştırılır ve parmakla çalkalanır. Bu suretle altın zamktan kısmen ayrılmış olur. Daha sonra kabın alabileceği kadar su ilave edilerek 8-10 saat bir kenara bırakılır ve altının tamamen dibe çökmesi beklenir. Bekleme süresinde kabın sarsılmaması gerekir. Altının dibe çökme müddeti ne kadar uzun olursa o kadar iyi ezilmiş demektir. İyi ezilmeyen altınlar kısa zamanda dibe çöker ve ortada toplanır. Bu altını yeniden ezmek gerekir.     Çökme işi tamam olunca altının üzerindeki kirli ve zamklı su, mümkün olduğu kadar yavaş ve sallanmadan diğer bir kaba aktarılır. Kaptaki ıslak altın zerreleri az bir su ile küçük ve derin olmayan bir kâseye boşaltılır. Kabın ağzına kadar temiz su ile doldurularak ikinci defa 10-12 saatlik müddetle bekletilir. Altın dibe çökünce üzerindeki su boşaltılır. Bu şekilde altın kullanılma kıvamına gelmiş olur. Kabın dibinde kalan ıslak altın kendi hâlinde kurumaya bırakılacağı gibi, hafif ateş üzerine konarak suyu uçurulabilir. Sarı boya görünümündeki bu altın üstü kapalı olarak saklanmalı ve her türlü tozdan korunmalıdır. Ezilen altını kullanmak gerektiğinde jelâtinli suyla karıştırılıp fırçayla sürülür.4- MÜREKKEP: Lal altın ve is mürekkebi çokça kuIlamlmıştir. Lal, koşnil böceğinin kurutulmasıyla elde edilip Fatih devrinde halkarlarda çokça kullanılmıştır. Altın ve is mürekkebi hem tezbih hemde hat sanatının temel malzemesidir buyüzden her dönemde kullanılmıştır. 5-BOYALAR : Bugün tezhipte Batı'nın sentetik suluboyaları tercih edilmekteyse de, eskiden binbir emekle elde hazırlanan tabiî boyalar kullanılıyordu. Bu cisimli boyalar deste-seng (=el taşı ) denilen ve üst tarafından kavranılan, alt tarafı dışbükey bir mermer taşıyla –sulu vasatta- ezilerek inceltilip zerrelerine ayrılırdı. Bu zahmetli işlem bitince, arapzamkı eriyiğiyle karıştırıldıktan sonra kullanıma hazır hâle gelmiş olurdu. Boyadaki arapzamkı miktarı çok mühimdir, çünkü fazlası çatlamaya, azı boyanın yerinden çıkmasına sebep olur. Bu boyaların niteliği, üzerinden asırlar geçen tezhip örneklerinin aynı parlaklık ve canlılıkla renklerini muhâfaza etmesinden bellidir. Bilinen eski boyalardan bâzıları şunlardır: Siyah : İs mürekkebi ( is ve arap zamkı karışımı); Beyaz : Üstübeç (bazik kurşun karbonat); tebeşir beyazı : (kalsiyum karbonat); Lâciverd : Lâciverd taşı, lapislazuli; (en makbulü Afganistan'ın kuzey doğusundaki Bedahşan'dan geldiği için Bedahşî lâciverd olarak anılır); Mâi ( mâvi ): Çivit-indigo (en iyisi Pakistan'daki Lâhur'dan gelenidir);Mat kırmızı ( surh , verminyon ): Ham zencefre ( civa sülfür ); Parlak kırmızı : Lâl, kırmız böceğinin kurutulmuşundan yapılan ve yarı şeffaf özelliği olan mürekkep;Tuğla kırmızısı : Gülbahar ( demir oksit);Sarı : Sarı toprak boyası ( demir oksit ); sarı zırnık ( zırnıh-ı asfar ); Turuncu : Kurşun oksit, sülüğen ( minyum); altınbaş zırnığı; Yeşil : Bakır taşı (bakır karbonatı); sarı zırnık + lâhur çividi.İs mürekkebi, tezhibin en zor işlemi olan ve en çok dikkat çeken tahrir çekme safhasında kullanılır. Su ile istenilen kıvama getirilen is mürekkebi, hem siyah boyadan daha incedir, hem de eserin her tarafında siyah rengi aynı tonda tutmak daha kolay olur. Bu boyalardan bir kısmı birbirine karıştırılmakla ara tonları da elde edilebilirdi. 6-TUTKAL : Eskiden ezilmiş altının fırçayla zemine sürülmesinde morina balığından çıkartılan ve balık tutkalı denilen yapıştırıcı suda eritilerek kullanılırdı. Fakat günümüzde bu maksatla jelâtinden faydalanılıyor.7-FIRÇA: Yazma kaynaklarından anlaşıldığı üzere fırçanın eski ismi "kıl kalem"dir. Müzehhipler fırçalarını çulluk kuşunun ense tüylerinden kendileri yaparlardı. Gümüşi rente olan bu kıl kalemleri tahrir çekmek için kullanırlarmış.Eski kaynaklarda adı kılkalem olarak geçen fırça, bu sanatın gerçekleşmesini sağlayan başlıca âletdir. Motiflerin dış sınırına çekilen ve tahrir denilen çizgilere, bu fırçalar yardımıyla nüans verilir. Tarihte, müzehhipler fırçalarını kendileri yaparlar ve çulluk kuşunun ensesinde bulunan gümüşî renkte yay biçimi tek tüylerin biraraya getirilmesiyle farklı kalınlıkta fırçalar hazırlarlarmış. Tahrir çekme işleminde kullanılan fırça başka maksatla boyaya sokulmaz, yine altın fırçası sadece bu işe ayrılır. Bugün Avrupa'dan ithal edilen ve 000 dan 3-4 numaralara kadar değişen samur tüylü fırçalar kullanılmaktadır. YAPIMI     Tezhibin ana malzemesi altındır. Altın, varak yani ince yapraklar halinde kağıt arasında saklanır. Bu tür altın doğrudan doğruya yapıştırılarak kullanılabilir. Ama ince desenler için ezilerek kullanılır. Bir pota içinde Arap zamkı ve su ile parmakla ezilir, daha sonra zamkın fazlasının alınabilmesi için suyla karıştırılır. Altın zerrecikleri dibe oturunca üstteki suyun fazlası akıtılır. Kalan az miktarda su ise tozdan korunmuş bir yerde kurumaya bırakılır. Böylece altın, boya gibi fırça ile sürülebilecek bir malzeme haline gelir. Yeşil altın ya da gümüş de renk etkileri elde etmek için yan yana kullanılabilir. Ancak gümüş, kâğıdın zamanla bozulmasına neden olur. Bir tezhibin hazırlanmasında izlenen yol şöyledir: İnce kâğıt üzerine bir desenin tümü ya da yinelenen bölümlerinden yalnızca biri çizilir. Müzehhib bir kâğıdın üstüne çizdiği motifi önce sert bir şimşir ya da çinko altlığın üstüne koyarak, birer milimetre kadar aralıkla iğne ile delerek bir kalıp hazırlar. Bu kalıp, süslenecek yüzey üzerine yerleştirilir. İçinde ince kömür tozu olan küçük bir torbacık, kalıp üstünde gezdirilir ve noktaların yüzeye geçmesi sağlanır ki buna silkme denir. Noktaların araları da ince kalemle birleştirilerek desen ana yüzeye geçirilir. Boyama işlemine altınla başlanır. Hafif jelâtinli su ile sulandırılan altın, fırça ile sürülür. Altının parlaması için de "Zermühre" denen bir alet kullanılır. Bunun için genelde akik tercih edilir. Bir sapa oturtulan bu taşın yüzeye sürülmesi ile altın parlak bir görünüm kazanır. Daha sonra çok ince bir fırça kullanılarak konturlar çizilir. Bu konturlara "tahrir" denir. Konturların çizilmesiyle zemin renklerinin altın yüzeye akması bir derece de olsa önlenmiş olur. Sonra sıra zemin kısımlarının renklendirilmesine gelir. Zeminde genellikle lacivert kullanılır ve bunun içinde lahor çivit en güzelidir. En sonunda renkli ayrıntılar eklenir, tığlar çekilir, zeminde serpme, nokta ya da tarama gibi son rötuşlar yapılır. Türk tezhib sanatının Anadolu Selçuklulardan başlayarak Osmanlılara kadar uzanan bir geçmişi vardır. En erken tarihli örneklerden biri, bugün Topkapı Sarayı Kütüphanesi'nde bulunan 1131 tarihli bir Kur'an-ı Kerim dir. 12. ve 13. yüzyıllarda parlak olarak tatbik edilen altın daha sonraki yüzyıllarda değişik renklerde (yeşil, kırmızı, beyaz) imal edilmiş, bazen mat olarak da tatbik edilmiştir. Altının yanı sıra kullanılan renkli boyaların en ağırlıkta olana koyu mavidir. Çeşitli tonlarda tatbik edilen lacivert, lahor çividi, lapis gibi adlarda toprak kökenli olup arap zamkı ile halledilir. Esas iki ana rengin haricindeki ara renkler kırmızı, yeşil tonlarda kısmen zemin rengi olarak kullanılmıştır. Çiçek motiflerinin renklenmesi de bütün ana renkler ve tonları açıktan koyuya giden kademeli bir biçimde boyanır. Bir yazma eserde tezhiblenen bölümler iç kapak anlamında olan ve kitabın adı, müellifi bazen de kimin için yapıldığını belirten temellük kitabesinin bulunduğu zahriye; sanatçının bütün hünerini gösterdiği serlevha ya da boş sayfalar, hattatın isminin konulması nedeniyle ketebesayfası ya da hatime son sayfalar; başlık ya da mihrabiye diye adlandırılan Kur'an'dan sure, diğer yazmalarda konu basları; cümle ve ayetleri birbirinden ayırmak için konan nokta yada duraklar; sayfa kenarlarında görülen ve konuyla ilgili açıklamayı içeren gül süslemeleri olup bunlar secde,hizipcüz ve asır gülleridir, Tezhib tasarımlarında kullanılan motifler doğadaki bitki ve hayvan biçimlerinin stilizasyonudur. Bitkisel kökenli olan çiçeklere verilen isim Hatayi grubu altında toplanan çoğunlukla hayal mahsulü olan kompozit bir türdür. Hayvansal biçimlerin üsluplaşmasından meydana gelen diğer motif türü ise Rumi adi altında günümüze gelmiştir. Kelime anlamı Anadolulu olan Rumi 12. ve 13. yüzyıllarda mimari süsleme ve tezhib sanatında en çok kullanılan motiftir. Özellikle Selçuklu mimarisinde karakteristik hayvan figürleri ile birlikte tasarlanmış birçok anıtlarda görülür.14. yüzyıldan itibaren hayvansal biçimini kaybeder. 15. ve 16. yüzyıllarda Timuri Safavi ve Osmanlılarda çok çeşitlilik arz eden kompozit biçimdedirler.     12. v 13. yüzyıllarda yapılan tezhiblerdeki tasarımlar Rumi motifi ağırlıklı asimetrik düzendedir. Kısmen Hatayi motifinin de yer aldığı kompozisyonlar çok sade bir biçim ihtiva eder. Bu yüzyılda yapılan başka bir motif türü ise kenar pervazlarda kullanılan zencerektir     Türk tezhibinin en müstesna örneklerinden biri de Karahisari Kur'anındaki desenlerdir. Üslup teknik ve çeşitlilik açısından Osmanlı süsleme sanatının bir repertuarı sayılan bu Kur'andaki tezhibler akıl almaz bir incelikle Karamemi nakişhanesinin mahsulüdür. Yalnız koltuk desenleri birbirinden farklı 100 deseni ihtiva eder. Farklı renkler ve üsluplarla 600 değişik renk çeşidi ile tezhiblenmistir. Bu yüzyıl sonunda Türk tezhibi giderek inceliğini yitirdiğini ve klasik motiflerin özelliğini yavaş yavaş kaybettiğini izleriz. Batı sanat etkisinin kuvvetle hissedildiği 18. yy. da klasik süslemeyle Barok, Rokoko motiflerinin bir arada kullanıldığı tarz dikkat çeker. Özellikle natüralist çiçek buketlerinden oluşan bu teknik kendini 19.yy. sonuna kadar devam ettirmiştir. 19.yy. sonuna doğru klasik motiflerin yeniden ele alınmasına çalışılmış ve Türk tezhibinde Neo klasik üslup ortaya çıkmışsa da Osmanlı bezeme sanatının en zayıf üslubu olarak kabul edilir. Tezhibin tatbik edildiği birçok alanlardan biri de murakka yazı levhaları üzerine yapılan bezeme çeşitleridir. Muntazam geometrik şekilde olanlarına ''Mücevher Nokta'' , altı köşelilerine ''Şeşhane Nokta'' beş yapraklılarına "Pençberk Nokta", üç yapraklı olanlarına da ''Seberk Nokta'' denir Kur'an-ı Kerimde sayfa kenarlarında o sayfadaki yazının neye ait olduğunu göstermek için yazılan yazıların etrafını çevreleyen yuvarlak ve içi boş süslemelere de "Gül" denir. Bulundukları yerlere göre değişik isimleri vardır Vakfe gülü, secde gülü, hizip gülü her beş sayfada bir, cüz gülü her yirmi sayfada bir ve sure gülü de her surenin başına konur. Bu gül motiflerinin daha büyük ve süslü olanlarına da ''Şemse'' denir. Genellikle şemse cilt kapaklarının ortasına yapılan bir bezeme çeşididir Şems (güneş) motifinden çıkmadır. El yazma kitapların sayfaları yaldızla biri kalın, diğeri ince iki çizgiden oluşan bir çerçeve içine alır. Bu çizilen altın çizgilere "Cedvel" denir. Bazen cedvellerin kenarlarına tahrir denilen değişik renkte çizgiler de çekilir. Cedvelleri müzehhipler çektiği gibi sırf bunları çizen ayrı Sanatçılar da vardır. Bunlara da "Cedvelkeş" denir. Sayfaların etrafında cedvellerden başka çiçek ve bezemelerle yapılan sular görülür, bunlar da şekillerine göre isimlendirilir. Daha geniş olanına "Zencerek" Zencirek, yani zincir gibi, zincirimsi birbirine geçmelerle eklenmiş halkalara "Ulama , iç çiçek ve yapraklarla süslenmiş bordürlere de "kıvrık Dallı" dendiği gibi, Hüsnü Hat levhalarında sözcük ve harflerin süslenmesi için bazı tezhipli bezemeler de yapılır bunlara da ''Hurda tezyinat'' denir. Tezhip Ustaları (Alfabetik) Fihristi  1. Abdullah b. Mustafa 1123/1711  2. Abdullah Hamdi Muhsinzâde 1273/1711 3. Abdullah Zühdî, Seyyid  4. Ahmed, Seyyid 1206/1791  5. Ahmed Ataullah Hezargradizâde 1243/1827  6. Ahmed Hazine 1140/1727  7. Ahmed İslâmbolî, el-Hac 1306/1888  8. Ahmed Vehbî 1146/1723  9. Ahmed Ziya el-Tokadî 1235/1819 dan önce 10. Ali Nazmi 1331/1912 11. Ali Rıza, el-Hac 1300/188212. Ali Üsküdarî 1152/1739 13. Bahaeddin 1318/1900 14. Bayram b. Derviş Şîr 930/152315. Çakerî 1160/174216. Derviş Mehmed 1110/1698 17. Ebul Ganim b. Ebil Necib b. Ebul Gaim el-Maragi 582/1186 18. Fadlullah b. Arap 912/1506 19. Ferhunde Ongun-Feyzullah Dayıgil 1364/1944 20. Güzin Akıncı 1364/1944 21. Hakkı (İsmail-Altınbezer) 1330/1911 den önce 22. Hasan 1097/1685 23. Hasan, Sakin-i Karaman 1228/1813 24. Hasan b. Abdullah 909/150325. Hasan Pertev 1585/186826. Hasan Rıza, el-Hac-Seyyid 1308/189027. Hüseyin Hüsnü 1285/1886 28. Hüseyin Rıfat Caferzâde 1261/184529. İsmail Hakkı, Seyyid 1311/189330. Kara Mehmed (Memi) Çelebi 962/1554 31. Mehmed b. Aybeg b. Abdullah 750/134932. Mehmed b. İlyas 954/1598 33. Mehmed b. Mehmed b. El-Hatib b. Nubate 773/1371 34. Mehmed. B. Taceddin Haydar Şirazî 995/158635. Mehmed Arif, Seyyid 1220/180536. Mihriban Sözer (Keredin) 1360/194137. Muhsin (Demironat) 1363/194338. Mustafa el-Üsküdarî 1210/179539. Nureddin 1310/1892 40. Osman Yümni 1313/189541. Sıtkı (Elçin) 1366/194642. Süheyl (Ünver) 1338/1919 43. Şükrü Baba 1324/1906 44. Yusuf b. Hüseyin, el-Hac 1200/1785 civarı     Tarihler sanatçıların eserlerine attıklarına imza tarihleridir.Bu yazı www.hatdergisi.com  sitesinden faydalanılarak hazırlanmıştır.
 

continue reading

MÜSLÜM GÜRSES ÖLDÜ

JAN29

ÇOK DEĞERLİ ARABESK MÜZİĞİN KRALINI KAYBETTİK
Geçirdiği by-pass ameliyatının ardından yoğun bakıma alınan sanatçıMüslüm Gürses'in beyin ölümünün gerçekleştiği açıklandı
MÜSLÜM GÜRSES'İN ANNESİ HERKESTEN DUA İSTEDİ!
02/03/2013 11:33
Müslüm Gürses'in üvey annesi Emine Akbaş, "Müslüm'e bir şey olursa ben de kendimi öldürürüm. Allah'a dua ediyorum ona bir şey olmasın onun yerine benim canımı alsın. Her namaza durduğumda Allah'a oğlum için dua ediyorum. Herkesten de bunu istiyorum. Müslüm için bol bol dua etsinler" dedi.

Geçirdiği by-pass ameliyatının ardından 4 ay boyunca yoğun bakımda tutulan sanatçı Müslüm Gürses'in sağlık durumu ciddiyetini korurken Şanlıurfa'nın Halfetiilçesinde bulunan annesi ve akrabaları tedirgin bir şekilde bekliyor.

Oğlu Müslüm Gürses ile hastalanmadan önce sık sık telefonda görüştüğünü yıl da bir kere de İstanbul'da ziyaretine gittiğini söyleyen Anne Emine Akbaş, "Hastaneye kaldırıldığı günden beri eşiyle telefonda görüşerek kendisinden bilgi alıyorum. Gitmek istedim ama eşi kimseye göstermediklerini söylediği için bekliyorum" diye konuştu.

"Müslüm Baba"nın annesi Emine Akbaş, "Bana hep yardım ederdi. Her ay para gönderir, sık sık telefonla arayarak halimi hatırımı sorardı. Sadece bir oğlum var. Ne onun çocuğu var ne benim çocuğum var. Bu sabah durumunun ağır olduğunu öğrenir öğrenmez hemen eşiyle görüştüm. İstanbul'a gitmek için hazırlandım ancak eşi, kimseye göstermediklerini o nedenle beklememi söyledi. Zaten gelinimle hep görüşüyorum. İnşallah oğluma bir şey olmaz da hastaneden çıkınca gidip görürüm" dedi.

Bir torunu olmadığı çok üzgün olduğunu belirten anne Emine Akbaş, "Ne benim başka çocuğum var ne de onun çocuğu. Babası da bu duruma çok üzülüyordu, hep bir torunu olsun istiyordu ama olmadı" ifadelerini kullandı.

Müslüm Gürses'in babasıyla 34 yıllık evli olduğunu ve eşi Ahmet Akbaş'ı 4 yıl önce kaybettiğini belirten anne Emine AkbaşMüslüm Gürses'in en son babasının vefatından önce köyüne geldiğini söyledi.



http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Fatih Terim'e 3 maç ceza

JAN29


  • PFDK, Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim’e 3 maç ceza verdi.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK),Spor Toto Süper Lig'deki Orduspormaçında tribüne gönderilen GalatasarayTeknik Direktörü Fatih Terim'e 3 maç, antrenör Hasan Şaş'a ise 1 maç ceza verdi.

Yapılan açıklamada, teknik direktör Fatih Terim'e, müsabaka hakemine yönelik sportmenliğe aykırı hareketi, ihraç sonrası ile müsabaka esnasındaki sportmenliğe aykırı hareketleri ve ihraç sonrası müsabaka hakemine yönelik sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle 3 resmi müsabakada soyunma odasına ve yedek kulübesine giriş yasağı, 30 bin lira da para cezası verildiği kaydedildi. 

Aynı müsabakada yine tribüne gönderilen antrenör Hasan Şaş'a ise yine müsabaka hakemine yönelik sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle 1 resmi müsabakada soyunma odasına ve yedek kulübesine giriş yasağı, 10 bin lira da para cezası uygulandığı ifade edildi.

PFDK'ya sevk edilen Galatasaray Antrenörü Ümit Davala ile idari koordinatör Şükrü Hanedar için ceza tayinine yer olmadığına karar verildi.

Galatasaray Kulübü, Orduspor maçı sonrası flaş röportaja ve basın toplantısına antrenör ile futbolcuların katılmamasından dolayı 10 bin lira para cezasına çarptırıldı.
Bu cezayla Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, takımının ligdeki Eskişehirspor,Gençlerbirliği ve Kayserispor maçlarında saha kenarında görev yapamayacak. 
http://www.varaktasarim.com/

continue reading