ustanın hayatı

JAN29

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Beyaz TV ekranlarında kendi ağzından yaşam hikayesini anlattı. Kendisiyle ilgili bilinmeyenleri ilk kez bu kadar detaylı bir şekilde ekran başındakilerle paylaşan Erdoğan, çocukluk yıllarından, evliliğine kadar hayatıyla ilgili merak edilen pek çok soruya yanıt verdi.
İşte Erdoğan'ın açıklamasından satır başları;
Banka kumbarası şeklinde değil ama anacığımın verdiği bir kumbara vardı. Bayramda seyranda o ufak bir şey katar bak sana paranla bunu aldık derdi. Babam iznini hep bir aylık döneme getirirdi. Zaman zaman büyüklerimizle birlikte bizde fındık bahçelerine girmişliğim vardır. Ama oralarda imam hatip liselerinde aldığım eğitim gelişimime çok faydalı oldu.
EVİMİZ MİSAFİRSİZ KALMAZDI
Annem rahmetli çok maharetliydi. Hamuru ince açar onu kuzinede hazırlar, sarması çok meşhurdu. Rize'de mıhlama Trabzon'da kuymak deriz onu yeme imkanımız oldu. Pilavımız hep güzeldi. Ev misafirsiz kalmazdı. Babam memleketten misafirimiz gelince alır gelirdi. Bizde sini derler orada yemeğimizi yerdik. O da gelen giden arasındaki muhabbet için çok önemli bir köprü. Babam çok güvenilir biriydi. bizim yetişmemizde onun yapısının çok çok büyük etkisi olmuştur. İsmail diye bir arkadaşım vardı.
KONUŞMA KABİLİYETİMİ ARTIRDI
Babam haftada 2.5 lira verirdi. Sirkeci'de keskin color diye bir kartpostal şirketi vardı. Balat'tan tramvaya biner akşam etüde yetişirdim. O arkadaşından ben ilk kaynak kitaplarımı almaya başladım. Aynı şekilde bir tefsir kitabı aldım. Bunu almışken babam benim bu teşebbüsümü görünce bana kitaplarımı saklayabilecek biçimde bir kütüphane yaptı. Teknik ressamlar cemiyeti kız sanat enstitüsünde düzenlediği yarışmaya katılmış ve ilk duvara monte edilen kütüphane ödülü almıştık. Bunlar bana kitleler karşısında konuşma kabiliyetimi arttırdı.
Kasımpaşa Osmanlı'nın denizcilikte müstesna olan kesiminin oturduğu yerdir. yani şu andaki hal Kasımpaşa'da değildir. Bizim biraz daha ileri gittiğimde eskiden dut bahçelerini görürdük. Bu dönemler daha sonra doğru bulmadığımız mafyanın içinden tipler çıkmaya başladı. Daha sonra onlar da değişime uğradı. Daha sonra özellikle romanlardan gelen arkadaşlarımız oldu. Mesela şu anda onlar hala orda oturur. Kasımpaşalılık karşıdan bir söz ister. Getirilmediği zaman bedeli ağır olur. Kasımpaşa bize sözüyle özü bir olmayı verdi. Kadir Bey de Kasımpaşa'nın eskilerindendir. Hala orada dostlarım hemşehrilerim var.
İMAM HATİPLERİ ÖTEKİLEŞTİRDİLER
İmam hatibe gidince "ölü mü yıkayacaksınız? Buradan rahat rahat her üniversiteye gidemezsiniz. Fark dersleri verdikten sonra normal üniversiteye gidecekseniz." dediler. Gittim altı dersi Eyüp Lisesi'nde bitirdim gittim, oradan üniversiteye girdim. Dışarıdan lise bitirdik oradan gidip üniversiteyi bitirdik. 28 şubatla birlikte tekrar imam hatiplerin önü kapandı. bizim dönemlerde diğer liseler 6 seneyken biz 7 sene okuyorduk. Böyle haksızlıklar karşısında buralara gelindi. Benim 4 çocuğunum dördünü de biz imam hatipe gönderdik. Üniversiteyi okumada erkeklere katsayı kızlara başörtü engeli. E şimdi inanç ayrımı yapmıyoruz derken başörtüsü kullanan çocuğa eğitim iş imkanı vermeyeceksiniz. Türkiye laik, laiklik ne demek, bütün inanç gruplarına eşit mesafede olmak demek . Burada bir ayrıma gidemezsin. Şimdi de bu aşılıyor. Biz şimdi hepsi aynı haklara sahip olsun bu toplum birbirini kucaklasın dedim. O şartları gerçekleştirdiler, gittiler yurt dışına okudular geldiler.
F.BAHÇE SEVGİM LEFTER'LE BAŞLADI
Lefter ile Fenerbahçe sevgim başladı. 15-16 yaşında amatörde İstanbul genç karmaya seçildim Statlara serbest giriş kartı aldım. Yıkılmış olan İnönü Stadı'na bedava girebildik. İmam hatipte futbol oynadığımdan babamın haberi yoktu, daha sonra oldu. Son yaşanan olaylardan sonra aile epeyce soğudu. Emine Hanım, Beşiktaş taraftardır.
BİZ BİR AŞIK OLDUK PİR AŞIK OLDUK
Kasımpaşa'da Tepebaşı Gazinosu vardı. Orada partimizin bir toplantısı var. hanımın tasarımcılık yanı güçlüdür. O dikkatimi çekti. Aşk kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Şimdi bazıları aşık oldum diyorlar da birçok kişiye de aşık oluyorlar. Bizimki öyle değil. Biz bir aşık olduk pir aşık olduk öyle devam ediyoruz. Sağ olsun bizim kahveye tuz gibi bir şey atılmadı.
ZORLAMA ÇIKARMADAN KIZI VERDİLER
Ömer Beyin oğluna kız istemeye gittik. O gün orada öyle bir sürpriz yaptılar. Kızımız oğlumuzun kahvesine tuzu fazla kaçırmış olacak ki oğlumuz kıvranıyor. Sağ olsun eşim bana öyle bir zulüm yapmadı. Halamın oğlunun arabası vardı onunla beraber gittik. Babam annem yengem, kakaolu çikolatalı baklava yaptırmıştım onu götürdük. isteme işlemini yattığımızda ben bayağı kızarmışım. Kayınpeder kayınvalide hiç zorlama çıkarmadan kızı verdiler ve uzatmadık bir yıl içinde nişan ve nikahı kıydık.
BEN GELİYORUM ONLAR YATIYOR
Emine Hanım evlendiğimiz andan itibaren sosyal hayatın içindeydi. Siyasi mücadelem içinde, bir gün olsun niye geç geldin sorusu ile karşı karşıya kalmadık. Büyük kızım bir kez serzenişte bulundu. Niye geç geldin serzenişi değildi. O bize hasret biz de onlara hasrettik. O zaman mücadeleler bugünkü gibi değil. Bir gece yatak odasının kapısına büyük kızım not asmış babacığım bir geceni de bize ayır diye. Onların da hakkı var. Ben geliyorum onlar yatıyor. Aynı istikamete bakış, aynı yolda yürüyüş, eşimin yükü taşıması işimizi kolaylaştırdı. Bu da bize siyasette güçlü kıldı.
Ben giyim kuşam konusunda çocuklara yük olmam.
EVLE İLGİLİ TAMİRATLARLA ÇOK UĞRAŞTIM
Kasımpaşa'da iken evle ilgili tamiratlarla çok uğraştım. Belediye başkanı olduktan sonra o işler bizim üzerimizden gitti. Başbakanlık döneminde zaten uğraşacak zaman yok.
Öğrencilik yıllarımızda arkadaşlar arasında bir menümüz vardı sadece onu yapardım. Evlendikten sonra bize iş kalmadı. Öğrenci yemeği, menemen, yumurta gibi şeyleri iyi yapardım. Eşim sağlıklı yemek konusunda çok titiz. Kendisi yediklerim içtiklerim de ileri derecede hassastır. Ama zaman zaman bunu bozduğum oluyor.
HAMUR İŞLERİNİ AZALTTIM
Arkadaşlarımın arasında öğrencilik dönemimde iyi yaptığım tek şey, menemen, sucuklu yumurta ve pastırmalı yumurtaydı. Eşim sağlıklı beslenme konusunda çok titiz. Kendisi yediklerim de içtiklerim de ileri derece hassastır. Hamur işlerini iyice azaltmaya başladım.
EN AZ 3 BEKLİYORUM
Evlat sevgisi bambaşka. Fakat torunlar evlatları bize aratmadı. O bambaşka bir sevgi bize getirdi. Hele hele ufak kızım onların sürekli yanımda olması, gittiğimizde hemen bakarım ki nerede işte yeğenlerin yayında. Allah onların muhabbetini eksik etmesin. Onlardan da en az 3 bekliyorum.
Torunlarım, biz çekildikten sonra siyasete girmesi neden olmasın. Eğer böyle bir kabiliyet varsa bu işte bir heyecan duyuyorlarsa olmasını isterim.
TORUNLARIMLA ÇİZGİ FİLM İZLİYORUZ
Zaman zaman beni zorladıkları için çizgi film seyrediyorlar. Ama anneleri limit koyuyor. Torunlarımla 15 dakika çizgi film izliyoruz. Parka gidiyoruz. Büyük torun topu çok sever çok da hırslı. Torunlarımı bize ayrı bir sinerji katıyor.
KEPİ FIRLATTIM
Milli Türk Talebe Birliği'nin bizim yetiştiğimiz dönem için özel bir yeri var. İsmail Kahraman ile birlikte MTTB büyük bir dönem yaşamıştır. MTTB içinde çalıştığım dönemde Beyoğlu İlçe Gençlik Kolu başkanlığı teklifi geldi orada seçildim. İETT'de futbol oynadığım dönemde siyaset de devam ediyordu. 12 Eylül hadisesi üniversiteyi bitirmemize katkısı oldu. Tuzla'da kuramızı çektik. Hasdal diye kura çıktı. Hasdal'ın İstanbul'da neresi olduğunu bilmiyordum. Hasdal neresi diye sordum. Kağıthane'nin üstü deyince kepi fırlattım. Eve yarım saatlik mesafedeydi. Kantin subaylığını üstlendim. Bir süre o görevi sürdürdüm.
Neden siyaset dendiğinde, hem insanlık için hem de ülke için siyaset. Üniversite öncesi hem üniversite sonrası verilen mücadele nedeniyle bu noktaya tesadüfen gelmedik. Tabandan tabana çalışarak bu noktaya geldik.
REFAH PARTİSİ O ORANDA KALACAK PARTİ DEĞİLDİ
89'da İl Başkanıyım aynı zamanda partinin merkez karar yönetim kurulu üyesiyim. Belediye Başkanlığı için Beyoğlu'na aday olmak istedim. Bunu genel başkanıma söyledim. Bizde bir anlayış var görev istenmez verilir. Birşeyin ispat edilmesi gerekiyor. Refah Partisi o oranda kalacak bir parti değildi. Bunun değişmesi lazımdı. 89'da aday olduğumuzda 1.5'luk oy oranı ile kaybettik. Ancak 3.7'lik oy oranından yüzde 21'lik oy oranına çıktık.
ANKARA VE İSTANBUL ÖNEMLİYDİ
Ankara ve İstanbul'un alınması bizim için çok önemliydi. Ankara'da Melih bey İstanbul'da bendim. Ankara İstanbul Türkiye'nin özeti. Bu iki ili alan parti büyük noktaya gelirdi. Hanımlar 40 gramlık kahveler yapılarak ev ev dolaştılar. "Tamam İnşallah" afişi 500 bin adet İstanbul'a asılan afişlerin ifadesiydi.
HAZIRLIKLARIMIZI ÇOKTAN YAPMIŞTIK
İktidarda CHP vardı, CHP, susuzluğu kirliği getirmişti. İşe başladığımızda 2.5 milyar dolar borçla işi devralmışız. 180 km uzaktan dağları delerek İstanbul'a su getirmiştik. Veysel Eroğlu benim İSKİ müdürümdü, Adem Baştürk'de genel sekreterimizdi. Hazırlıklarımızı çoktan yapmıştık. O zaman yerel siyaset akademisi diye akademi kurduk. Orada belediye başkan adayları ve meclis üyesi adayları yetiştiriyorduk.
ÇOCUKLARIMIZ İSTEDİĞİ HAYATI YAŞAYAMADI
seçimlerden de onların ummadığı bir şekilde sonuç aldık. Sayımlar yapılıyor, tüm teşkilatlarda online sistemi kurmuşuz. Resmi tutanak neticesini alıp anında merkeze getiriyorduk. Sonuçtan çok emindik. Sabah gazetesinden muhabir geldi bize geçmiş olsun dedi kaybetmişsiniz demişti. Biz de yarın sabah tekrar Anavatan'a gidersiniz dedim.
O dönemde yazılı ve görsel medya vardı bugün de sosyal medya var. yaşam alanımıza karşılıyor deniyordu. Neyine karışmıştık merak ediyorum. Ülkemde kişisel özgürlüğün teminatı olduk. Herkes istediğini yiyor içiyor giyiyor. Ama buna rağmen bizim ailemize çocuklarımıza büyük müdaheleler oldu. Çocuklarımız kızlarımız istedikleri hayatı yaşayamadı.
CEZAEVİNDE BAZI GRUPLARLA GÖRÜŞTÜM
Halkımız bizi kucaklıyorsa onlar dışlanmışlıklarına inandıkları için bizi kucaklıyor. Diğerleri halkı kucaklayamadığı için oyu alamıyor.
Cezaevine girmeden önce İsviçre'den çağırdığım Tevfik Aydeniz vefat etmişti. Onu kabre uğurladık. Beni de bütün sevenlerimiz Pınarhisara uğurladılar. Kabir ve Pınarhisar cezaevi, Pınarhisar'da binlerce sevenimiz geldi. Bütün Pınarhisar süreci benim dolu dolu geçti. Yaklaşık 10 bine yakın mektup geldi.
Cezaevinde iken çok farklı gruplar vardı. Savcının müsaadesi ile o gruplardan bazıları ile görüştüm. Bu görüşmeler sırasında yeni bir Türkiye şekillenmeye başlandı. O dönemde hakkımızda yazılan 'Muhtar bile olamaz' ifadelerini bir kenara bıraktık. Şu anki yol arkadaşlarımın ciddi bir kısmı da o zaman birlikte adım atma kararı aldık. Darbe üstüne darbe tokat üstüne tokata rağmen biz ilk seçimde, yüzde 34.8 ile iktidara geldik. O günden bugüne de sürekli yükselen bir trendimiz var. Bunda da o yol haritamızın bize getiren zenginliği var.
AHMET KAYA KARDEŞİMİZ
Ahmet Kaya kardeşimiz o gün seve seve oraya geldi. Veda töreninde Ahmet Kaya'yı dinledik. Sanatçıyı sanatı sevdiklerini söyleyenler o gün onun karşısında dikilenlerdir. O gün o tablonun içinde yer aldı. Ben kendisine rahmet diliyorum. Ben aslında o gün çok farklı şeyler yaşadım.Teyfik Akdeniz kardeşim o gün vefat etti.Onu kabre yolladık beni de tüm sevenlerimiz Pınarhisar Cezaevine yolladılar. Pınarhisar süreci dolu dolu geçti. Her gün yüzün altına düşmeyen ziyaretçi. Bu arada yoğun bir şekilde mektuplar geliyor. Gündüz gelenlerle konuşuyorum. Gece gelen metuplara yanıt yazıyorum.
DİYARBAKIRLININ SÖZÜ İŞARET FİŞEĞİ OLDU
Cezaevinde söylemekten ziyade dinlerdim. Ama zaman zaman söylediğimiz de olurdu. şarkılar türküler, dini müzikler de dile getirilirdi ama enstrümanlar yoktu. O dönemde Yemen türküsü çok gündemdeydi. Ada bizim için gündemdeydi. Bunları terennüm eder söylerdik. Cezaevinde gelen mektuplar arasında Diyarbakırlının söylediği "geleceğin başbakanısız" sözü işaret fişeği oldu. Kuracağımız parti kapatılacak olsa yenisini kuracaktık. Biz yine de partilerin kapatılmasını kabul edemem.
Bizim hedefimiz mazlumların, mağdurların sevgilisi olabiliyormuyuz. Sadece Tayyip Erdoğan olarak değil Türk milleti olarak bunu yapabilirmiyiz derdindeyiz. Hangi dinden hangi dilden olursa olsun onların sevgisi olabilmek hedefimizdir. Bugün dünyanın her yerine uzanan Türkiye var. Milyarlarca doları dünyanın bir ucundaki ülkelere, fakir fukaralara, hastane yardım olarak gidiyor. TİKA diye bir kurum var o kanalla bunları yapıyoruz.
Yunanistan bizimle komşu, komşu aşağı komşu yukarı sözü gibi onlar bizi iyi tanır biz onları iyi tanırız. Onların yaşadıkları sıkıntılar bizdeki değişimi daha iyi anladılar. Bizim dedelerimiz Endonezya Ace'ya kadar atalarımız gitmiş bunu bizden önce onlar yapmışlar.
ABDULLAH GÜL HAKKINDA ÇOK ŞEY YAZILIYOR
Başbakan Erdoğan da AK Parti'nin kuruluşun çok önemli olduğunu, öncesinde ve sonrasında Cumhurbaşkanı Gül ile kardeşlik hukukunun çok önemli olduğunu, kendisi ve Gül hakkında çok şeyler yazıldığını, bu ilişkiyi bozmadıkları için kahrolanlar var. Kendisene da sağlık sıhhat uzun ömürler diliyorum.
Haber: Başbakan Erdoğan'ın Ağzından Ustanın Hikayesi

http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın hayatı

JAN29

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Beyaz TV'de yayınlanan ''Ustanın Hikayesi' belgeselini anlatıyor. Başbakan Erdoğan, Emine Erdoğan'la tanışmasını anlatırken, "Tepebaşı Gazinosu vardı. O gün partimizin toplantısında bizim hanımın tasarımcılık yönü vardır. Dikkatimi çekti. Elektriklenme ile tabir edilen aşık olmak denen durum meydana geldi. Aşk kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Bizimki de biz bir aşık olduk pir aşık olduk" dedi.

Belgeselde başbakanın hayat hikayesiyle ilgili birçok sanatçı görüşleri, bazı canlandırmalar ve çocuklarla yapılan röportajlar bulunuyor.Belgeselde Ajda Pekkan, Kenan İmirzalıoğlu, Orhan Gencebay, Kenan Işık, Acun Ilıcalı, Fatih Terim ve Hidayet Türkoğlu gibi isimlerin başbakan hakkındaki görüşlerini anlatan klipler de yer aldı.
FINDIK BAHÇELERİNE GİDERDİM
Banka kumbarası şeklinde değil ama anacağımın verdiği bir kumbara vardı. Bayramda seyranda o ufak bir şey katar bak sana paranla bunu aldık derdi. Babam iznini hep bir aylık döneme getirirdi. Zaman zaman büyüklerimizle birlikte bizde fındık bahçelerine girmişliğim vardır. Ama oralarda imam hatip liselerinde aldığım eğitim gelişimime çok faydalı oldu.
ANNEM ÇOK MAHARETLİYDİ
Annem rahmetli çok maharetliydi. Hamuru ince açar onu kuzinede hazırlar, sarması çok meşhurdu. Rize'de mıhlama Trabzon'da kuymak deriz onu yeme imkanımız oldu. Pilavımız hep güzeldi. Ev misafirsiz kalmazdı. Babam memleketten misafirimiz gelince alır gelirdi. Bizde sini derler orda yemeğimizi yerdik. O da gelen giden arasındaki muhabbet için çok önemli bir köprü. Babam çok güvenilir biriydi. bizim yetişmemizde onun yapısının çok çok büyük etkisi olmuştur. İsmail diye bir arkadaşım vardı. Babam haftada 2.5 lira verirdi. Sirkeci'de keskin color diye bir kartpostal şirketi vardı. Balat'tan tramvaya biner akşam etüde yetişirdim. O arkadaşından ben ilk kaynak kitaplarımı almaya başladım. Aynı şekilde bir tesvir kitabı aldım. Bunu almışken babam benim bu teşebbüsümü görünce bana kitaplarımı saklayabilecek biçimde bir kütüphane yaptı. Teknik ressamlar cemiyeti kız sanat enstitüsünde düzenlediği yarışmaya katılmış ve ilk duvara monte edilen kütüphane ödülü almıştık. Bunlar bana kitleler karşısında konuşma kabiliyetimi artırdı.












http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Yayladağı'na askeri sevkiyat

JAN29

Hatay'ın Yayladağı İlçesi 3'üncü Hudut Tabur Komutanlığı'na zırhlı araç ve personel sevkiyatı yapıldı

Suriye'de iç karışıklık devam ederken sınır bölgelerine askeri sevkiyat devam ediyor.20 araçtan oluşan askeri konvoy geniş güvenlik önlemleri altında Yayladağı İlçesi 3'üncü Hudut Tabur Komutanlığına geldi. TIR'lar üzerinde zırhlı araçlar ve otobüslerle gelen askeri personel akşam saatlerinde 3'üncü Hudut Tabur Komutanlığı'na giriş yaptı. Araç ve personelin sınır bölgesine konuşlandırılacağı tahmin ediliyor.
http://www.varaktasarim.com/

continue reading

http://www.varaktasarim.com/

JAN29

http://www.varaktasarim.com/

continue reading

JAN29


MİT raporuna göre, PKK çözüm sürecinde şehirlerde örgütlendi

Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) terör örgütü PKK\KCK’nın çözüm sürecindeki adımları ile ilgili olarak Başbakanlığa kapsamlı bir rapor sunduğu ortaya çıktı.

MİT raporuna göre, PKK çözüm sürecinde şehirlerde örgütlendi
 
Mayıs ayında sunulan raporda, PKK’nın görüşmelerin başladığı tarihten itibaren kazanımlarını artırmak için sürekli girişimlerde bulunduğu aktarıldı. Raporda terör örgütünün, kırsalda bulunan yüzlerce üyesini, şehir merkezlerine indirerek yeni yapılanmalara gittiğinin altı çizildi. Buna göre şehirlerde Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDG-H) kuruldu, örgütün silahlı kanadı olarak bilinen Öz Savunma Birlikleri (ÖSB)’nin hareket kabiliyeti artırıldı. Çalışmada terör örgütü PKK militanlarının mayıs ayı itibarıyla sınır dışına çıkma oranlarının yüzde 20’yi geçmediğine dikkat çekildi. Sınır dışına çıkan teröristlerin çoğunluğunun ise kadın ve yaşlılardan oluştuğuna dikkat çekildi. Raporda bunun yanı sıra PKK’lıların Kandil’den gelen talimat doğrultusunda elindeki silahları sadece üst düzey örgüt liderlerinin bildiği belirli merkezlere gömüyor. Bu noktalarda da çok sayıda silahın ve patlayıcı maddenin bulunduğu kaydediliyor.


Kaynak: Zaman
 

http://www.varaktasarim.com/

continue reading

JAN29


Ünlü mankenin evini soyan hırsız 20 yıllık komşusu çıktı

Muğla’nın Bodrum ilçesinde yaşayan eski mankenlerden Bilun Dohmen’in evini soyan hırsız 20 yıllık komşusu çıktı.

EREN AYHAN-İHA
Gündoğan beldesinde oturan BilunDohmen’in evine 3 kez hırsız girdi. Dohmen, evindeki oturma gurubuna varana kadar çalan hırsızın yardım eli uzattığı ve yıllardır aynı mahallede oturan komşusu 48 yaşındaki Yaşar A.’nın olduğunu öğrenince şok oldu. Jandarmaya giden Dohmen komşusu ile yüzleşti. Komşusu Yaşar A. Dohmen’e evindeki eşyaları kendisinin çaldığını itiraf etti. 1 ayda 3 kez evi soyulan ve evinde bulunan eşyaların nerdeyse tamamını çalan komşujandarmanın titiz araştırmaları sonucu kıs kıvrak yakalandı. Hırsız komşu Dohmen’in evinden; koltuk takımı, müzik seti, sinema sistemi, iki televizyontüpset üstü ocak, vcd, dvd, inşaat malzemeleri, tabak, bardak, fincan takımı, altın telefon, dizüstü bilgisayaryastık ve buna benzer birçok eşya çaldı. Dohmen jandarma ekiplerine verdiği ifadenin ardından ekipleri ile birlikte Yaşar A.’nın evine gitti. Komşusunun evde gördüğü manzara karşısında şaşkına dönen mankenDohmen ne yapacağını şaşırdı. Bütün eşyalarını komşusu Yaşar A.’nın evinde bulan Dohmen Yaşar A’dan şikayetçi olduPiknik tüpüne varana kadar bütün eşyaları kendi evine kuran Yaşar A. jandarma tarafından tutuklandı.Güdoğan köy içinde 1 oda 1 salon olan taş evde oturan Yaşar A.’nın evinde bir kamyon dolusu eşya çıktı. Çoğunluk ise manken Dohmen’in eşyaları olduğu öğrenilen malzemeler belediyenin gönderdiği kamyonete yüklendi. 3 işçinin kamyonete yüklediği eşyalar daha sonra Gündoğan jandarma karakoluna götürülerek tutanak ile Dohmen’e teslim edildi.Ünlü manken Bilun Dohmen evini soyan hırsızın 20 yıllık komşusu olduğunu belirterek “benim evim 3 kez girildi. 1 ay içerisinde 3 kez evim soyuldu. Bana kalırsa 5 kez girmiş benim evime üçünü söylüyor ikisini inkar ediyor. Birde eşyaları ellerimle taşıdım diyor bu eşyalar elletaşınacak eşyalar değil. 500 metrekarelik evimin içindeki bütün eşyaların tamamını almış. Beni ençok üzen ise ben 20 yıldır burada oturuyorum. 20 yıldır bu insanlar bizim komşumuz”ifadelerini kullandı.

 
YARDIM ELİ UZATMIŞTIM
Aynı mahallede oturduklarını ve bir çok kez maddi olarak yardım ettiğini söyleyen Dohmen “kendisi zor durumda olduğu için ben bir gönüllü olarak, vicdan sahibi olarak çocuğuna okul malzemeleri alması için bir çok kez yardımda bulundum. Şu anda vicdan azabı duyuyorum. Kendisine evine ailesine her zaman erzak yardımı yapardık maddi durumu yok diye. Komşu olarak zor durumdalar diye yardım etti. Hiç bir şeylerini eksik etmedik. Beni de çok iyi tanırlardı. Ben onlara hep ablalık yaptım. Benim 20 yıllık komşumun hırsız çıkması beni çok üzdü. Bir kamyon eşya çalmış benim evimden Gündoğan belediyesi kamyonet gönderdi eşyaları aldık. Jandarma ekipleri ise konunun üstünde durarak kısa sürede hırsızı yakaladı. Her şeyi teslim alacağım birazdan teslim tutanağı tutuluyor. Gereken işlemler yapılıyor. Ama vicdanen rahatsızım bu eşyaları benden çalmayıp isteseydi. Namusum ve şerefim üzerine yemin ediyorum ki kendisine bu eşyaları verirdim. Beni en çok üzen ise evimi soyan 20 yıllık komşum olması”dedi.
 
Öte yanda Jandarma ekiplerinin yaptığı titiz çalışma sonucunda Y.A’nın Gündoğan mahallesinde birçok evi soyduğu da ortaya çıktı. Jandarma ekipleri tutukladığı Y.A’ya yaptıkları sorgunun ardından Bodrum Adliyesine sevk edileceği öğrenildi.
 
 

http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Esad'tan kritik açıklama

JAN29

Fransız Le Figaro gazetesine verdiği röportajda Ortadoğu’yu barut fıçısına benzeten Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, ateşin bugün daha yakın olduğunu söyledi.

Esad'tan kritik açıklama
CHA
Esad, ülkesine yönelik yapılacak askeri müdahalede sadece Suriye’nin vereceği cevabın değil ilkmüdahale sonrası ortaya çıkacak durumun da konuşulması gerektiğini belirtti. Suriye lideri, müdahale sonrası oluşacak durumu kimsenin bilemeyeceğini de ekleyerek, "Barut fıçısı patladığızaman herkes durumun kontrolünü kaybedecek. Kaos ve aşırılık yayılacak. Bölgesel savaş riski bulunmaktadır" dedi.
DEVLET POLİTİKASI DÜŞMANCA
Fransa’nın Suriye ile ilgili tutumuna değinen Esad, "Her kim teröristlere maddi ve askeri yardımsağlıyorsa Suriye halkının düşmanıdır" ifadelerini kullandı. Fransa halkının Suriye’nin düşmanı olmadığını ifade eden Esad, devlet politikasının Suriye halkına karşı düşmanca olduğunu belirtti.
Hükümet politikasının Suriye halkına düşmanca olduğu ölçüde devletin de düşmanı olacağını söyleyen Suriye lideri, Fransa'nın politikasını değiştirmesi durumunda bu düşmanlığın da sona ereceğini savundu.
HOLLANDE VE OBAMA YETERSİZ
Fransa ve Amerika’nın kimyasal silahın rejim güçleri tarafından kullanıldığını ispatlaması gerektiğini vurgulayan Esad, Amerika ve Fransa’ya tek bir kanıt göstermeleri için meydan okudu. Suriye lideri, Hollande ve Obama’nın bunu göstermek için yetersiz kaldığına işaret etti.
Rejim güçlerinin kimyasal silah kullandığı yönündeki iddiaları reddeden Suriye devlet başkanı, kendi askerlerinin de bulunduğu ve BM gözlemcilerinin de tespitiyle yaralananların arasında rejim güçlerinin de yer aldığı bir alana böyle bir saldırı yapmalarının mümkün olmadığını iddia etti.
http://www.varaktasarim.com/

continue reading

F.Bahçe Ülker'den üç imza daha

JAN29


Fenerbahçe Ülker transfer doymuyor...

SKORER

Takımın başına dünyaca ünlü çalıştırıcı Obradovic'i getiren Fenerbahçe Ülker, üç önemli transfere daha imzasını attı.
Sarı-Lacivertli kulübün resmi sitesinden yapılan açıklamada, Melih Mahmutoğlu (2+1), İzzet Türkyılmaz (3+1) ve Kenan Sipahi ile de (3+1) yıllık sözleşme yapıldığı duyuruldu.
Fenerbahçe Ülker, daha önce de Nemanja Bjelica, Luka Zoric ve Linas Kleiza gibi Avrupa basketbolunun önemli oyuncularını kadrosuna katmıştı.
Resmi siteden yapılan açıklama:
 "Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız, Melih Mahmutoğlu (2+1), İzzet Türkyılmaz (3+1) ve Kenan Sipahi ile de (3+1) yıllık sözleşmeye imza attı.
Fenerbahçe Spor Kulübü"
http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Başbakan'ın yüzüne karşı bunları söyledi

JAN29

Adli Yıl açılış töreninde Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'ndan sert eleştiriler...

Başbakan'ın yüzüne karşı bunları söyledi
 Adli Yıl açılış törenine Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun sert eleştiriler içeren konuşmasıdamga vurdu.
 
Cumhurbaşkanı Abdullah GülTBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in de katıldığı açılış töreninde konuşan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Türkiye gündemine dair çok sayıda konuda sert eleştirilerde bulundu.
 
İşte konuşmadan bazı satırbaşları:
 
"MİLLİ İRADE DİYENLER OTORİTERLEŞTİ"
 
‘Milli irade’ tabiriyle ilgili konuşan Feyzioğlu, “Dünya ve Türkiye tarihine bakıldığında, milli irade tabiri daha ziyade, seçimle iş başına gelmiş ancak çoğulculuk yerine çoğunlukçuluğu benimsemiş ve giderek otoriter eğilimler sergilemeye başlamış siyasi iktidarların tercihi olmuştur” dedi.
 
 
Çağdaş demokrasilerin çoğulcu olduğunu vurgulayan Feyzioğlu, “milli irade tabiri, çoğunluğun azınlığa tahakküm ettiği, siyasi iktidarın her kurumu ele geçirdiği ve yaşamın her alanını düzenlemeye soyunduğu, insanların yaşam biçimine müdahale ettiği dönemlerdeki içeriğinden elbette ki farklı anlaşılmak zorundadır” diye konuştu.
 
Cumhuriyetin temel niteliklerinin çoğunluğun azınlığa tahakkümünü sınırladığını belirten Feyzioğlu, “Bu sınırlamalarla kastedilen, bazılarının ileri sürdüğünün aksine, azınlığın çoğunluğa tahakkümü asla değildir; kastedilen, demokratik uzlaşma kültürüdür, katılımcı demokrasidir, geçici bir çoğunluğun geçici bir azınlık üzerinde mutlak egemenlik kurmasının önlenmesidir; nasıl yaşayacağını, hangi okula gideceğini, hangi inanca sahip olacağını, nerede ibadet edeceğini, hangi ahlak kuralını benimseyeceğini kişilere dayatmaya kalkışmamasıdır” ifadelerini kullandı.
 
"DEMOKRASİ SANDIKLA SINIRLI DEĞİL"
 
Feyzioğlu eleştirilerini şu sözlerle sürdürdü:
- Demokrasilerde “seçim sandığı” kuşkusuz vazgeçilmezdir. Ancak demokrasi, sandıktan sandığa oy vermekle sınırlı birrejim değil, bir yaşam biçimidir. Demokratik hukuk devletinde, siyasi iktidar, parlamentodaki çoğunluğu neolursa olsun hukuk kurallarıyla bağlı olduğunu bilir. Hukuk kurallarını uygulayanlar da daima özgürlükçü pencereden bakarlar. Çünkü demokratik hukuk devletinde özgürlükler esas, özgürlüklerin kısıtlanması ise istisnadır.
 
"KUTSAL OLAN DEVLET DEĞİL İNSANDIR"
 
- Çağdaş devlet anlayışında kutsal olan devlet değil, devletin hizmetleyükümlü olduğu insandır. Devleti kutsallaştırmak isteyenler, aslında kendilerini kutsallaştırmak ve dokunulmaz ilan etmek isterler. Bu düşüncede olanlar halka sundukları hizmetleri bir görev olarak değil, bir lütuf olarak görürler. Kendi kendilerini halka hizmet ederken lütufta bulunduklarına inandıranlar, bireylerinmuhalif düşünceler açıklamasına, toplulukların toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmasına öfkelenirler ve halkı kadir bilmezlikle suçlarlar.
 
"İKTİDARLAR DEMOKRASİ DALINI KENDİ ELLERİYLE KESMEZLER"
 
- Siyasi iktidarlar, demokratik kitle örgütlerinin eleştirilerinden elbette haz etmek zorunda değildir; ancak çoğulcu demokrasilerde, siyasi iktidarlar, bu eleştirileri değerlendirmek ve hoşgörüyle karşılamak zorundadır. Çoğulcu demokrasilerde siyasi iktidarlar hoşlarına gitmeyen siyasi düşünceleri hedef almazlar, parlamentodaki çoğunluklarına dayanarak demokratik kitle örgütlerini yok etmeye kalkışmazlar; bunları demokrasinin vazgeçilmezi olarak kabul ederler ve birlikte yaşarlar. Böylece bindikleri demokrasi dalını kendi elleriyle kesmezler.
 
- Esasen çoğulcu demokrasi, gerçek demokrasinin tek modelidir. Çoğunlukçu rejimler kendi kendilerini demokrasi olarak ilan etseler de, o düzenlerde özgürlük yoktur, siyasi iktidarın lütufları vardır.
 
ADALET BAKANI’NDAN CEVAP
 
Törenin ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin Feyzioğlu’nun bu sözlerine cevap verdi.
 
Sadullah Ergin, “Barolar Birliği seçimlerinin de çoğulcu şekilde yapılması için öneriler yapacağız. Umarım sayın Başkan bunu kabul eder” diye konuştu.
http://www.varaktasarim.com/

continue reading