Kılıçdaroğlu'ndan istifa açıklaması

JAN29

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlerden çıkan sonucu başarısızlık olarak değerlendirmediğini belirterek, istifa edeceğe yolundaki söylentileri, "Saçma,asparagas" diye karşıladı.

Eklenme: 31 Mart 2014 12:39 / Güncelleme: 31 Mart 2014 13:08 / 47,572 Okunma / 13 Yorum

Kılıçdaroğlu, yanlışlarını doğrularını değerlendireceklerini de ifade ederek, AK Partiseçmenine hitap etmeye çalıştıklarını; ama bunun bir günde kucaklaşmaya dönüşemeyeceğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, seçim sonuçları ile ilgili ilk değerlendirmesini yaptı: "Tabiki gereken değerlendirmelerimizi yapacağız, yanlışlar doğrular neler ortaya çıkaracağız. Ancak çıkan sonucu bir başarısızlık olarak görmemek gerekli.
"BİRBİRİMİZİ DİNLEMEKTEN UZAKLAŞTIK"
Temel sorun birbirimizi dinlemekten uzaklaştık. AK Partililer bize kulak tıkadı, ne söylediğimizi dahi dinlemiyorlar. Bu anlamda ortada bir demokrasi kriz var. Birbirimizi dinlememek üzerine kurulan bir algı var. O kitleler bizi nasıl dinler, üzerinde değerlendirme yapmamız gerekir. Biz ise onları dinlediğimizi düşünüyoruz. Başbakan'ı sabahtan akşama kadar dinliyoruz.
"BİRDENBİRE İKNA OLMUYOR"
Seçmen bazında ise gerçekten kulak kabartıyor ve dinliyoruz. Biz de anladıklarımız ışığında onlara hitap etmeye çalışıyoruz. Dilimizi o kitlelerin yadırgamayacağı bir şekle dönüştürmeye çalışıyoruz; ama tabi anlaşılan onları birden bire ikna etmek olmuyor. Yani, biz birşey yaptık ertesi günü kucaklaştık olmuyor. Bunun bir süreç alacağını düşünüyorum; bunu değerlendirmemiz gerek, sosyologların, ilglili tüm uzmanların yeniden bir bakış getirmesi gerekiyor.
"KIRSALDAN İLK KEZ OY"
İstanbul, Ankara ve İzmir'de oylarımız cidid oranda artırdık. Büyük metropellerde oylarımız artırdık. Çoğu büyükşehirde ise ilk kez kırsalın da oy kullandığı bir seçim oldu. Biz hep kırsaldan dolayı seçimleri kaybediyorduk; ilk kez oralarda da varlığımızı hissettirdik, o nedenle. Sonuçta biz her türlü yanlışı doğruyu doğrumuz tabi ki değerlendireceğiz ve daha iyi olması için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz."
ASPARAGAS
Kılıçdaroğlu, "İstifa edeceğiniz yönünde söylentiler var" sorusuna ise, "Saçma ve tamamen asparagas. Konuşmaya dahi değer değil" yanıtı verdi.
Kaynak: Hürriyethttp://www.varaktasarim.com/

continue reading

Başbakan Erdoğan Balkon Konuşması 30 Mart 2014

JAN29

Başbakan Erdoğan Balkon Konuşması 30 Mart 2014 pazar gecesi balkonda yaptıgı konuşma.. Seçimlerde büyük bir başarı kazanan Erdoğan Balkonda halka seslendi. İşte Başbakan Erdoğan Balkon Konuşması 30 Mart 2014 videosu burada..  Başbakan Erdoğan Balkon Konuşması

Başbakan Erdoğan Balkon Konuşması 30 Mart 2014Başbakan Erdoğan Balkon Konuşması video izle 30 Mart 2014

Başbakan Erdoğan Balkon Konuşmasında neler dedi..



Kaynak: http://www.dizisitemiz.com/basbakan-erdogan-balkon-konusmasi-30-mart-2014.html#ixzz2xX5WsjOB











http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Sınır dışındaki tek Türk toprağı

JAN29

 varak ustası






 EL Kaide'nin Suriye'deki kolu Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün, Halep'teki Süleyman Şah Türbesi'ni hedef alan tehditleri, Türkiye'yi harekete geçirdi.
F-16'lar, 24 saat bölgeyi izleyerek, gelişmeleri anında Ankara'ya bildiriyor. Sınırdaki gelişmeleri yakından takip eden isimlerden biri de 41 yıl önce yeniden inşa edilen Süleyman Şah Türbesi'nin mimarlığını yapan Prof. Dr. Ünal Demirarslan
Habertürk'ün sorularını yanıtlayan Maltepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Ünal Demirarslan, "Gelişmeler kaygı verici. Osmanlı  İmparatorluğu'nun kurucusu Osman Bey'in dedesi Süleyman Şah'ın türbesinin bulunduğu arazi vatan toprağının bir damlasıdır. Ve vatan toprağı metrekareyle  ölçülmez" dedi.
 dekor
'BARAJ ALTINDA KALACAKTI'

Bayındırlık Bakanlığı'nda görevli olduğu 1973 yılında yine Türkiye ile Suriye arasında iplerin gerildiğini söyleyen mimar Demirarslan, o tarihte yaşananları şöyle anlattı.
"Geçmişte Süleyman Şah Türbesi yine Fırat nehri üzerinde, yarımadayı andıran Caber Kalesi Mevkii'ndeydi. Ancak Suriye yönetimi o bölgede inşa ettiği Tabka Barajı'nın yapımının tamamlandığını, Süleyman Şah Türbesi'nin sular altında kalacağını Türkiye'ye bir notayla bildirdi ve 'Eğer türbeyi taşıyacaksanız elinizi çabuk tutun' mesajı verdi. Türkiye de buna karşılık Suriye'ye bir nota verdi ve Keban Barajı'nı kapadı. Karşılıklı bu restleşmelerden sonra Türkiye bölgeye Devlet Su İşleri'nde (DSİ) görevli uzmanlar gönderdi ve türbenin nereye taşınabileceğinin tespit edilmesini istedi."
DIŞİŞLERİ GÖREVLENDİRDİ

DSİ uzmanları, türbenin, yine Fırat Nehri üzerinde bir yarımadayı andıran ve Karakozak Köyü sınırları içerisinde bulunan bölgeye inşa edilmesine karar verdi. Geriye Süleyman Şah Türbesi'nin yeniden inşası ve sandukaların taşınması kalmıştı. Prof. Dr. Ünal Demiraraslan, işte tam bu noktada devreye girdi. Demirarslan, Dışişleri Bakanlığı'nın da talebiyle Süleyman Şah Türbesi'nin mimarlığıyla görevlendirildi.
'ASKERLERİN NÖBET YERLERİ'

Prof. Demirarslan türbeyi yeniden inşa ederken Suriye yönetiminin bir dizi kurallar koyduğunu söyledi: "Öncelikle yapılacak türbe, eski türbeden daha büyük olmayacaktı. Ne daha uzun ne de daha geniş. Dışişleri Bakanlığı ise türbenin hem geleneksel mimari motiflerimizi taşımasını hem de modern bir görünümde olmasını istedi. Benden özel bir isteği daha vardı bakanlığın. O da türbenin önünde 24 saat nöbet tutan askerlerin nöbet yerlerinin içe dönük olmasıydı. Çünkü o tarihlerde de zaman zaman nöbet tutan Türk askerlerine dışarıdan taciz atışları yapılıyormuş."
'ÇÖPÜMÜZÜ BİLE DIŞARI VERMEZDİK'

4 ay gibi kısa sürede 20 kadar Türk işçisinin çalışmalarıyla hem türbe, hem karakol hem de türbedarın kalacağı lojman inşa edilmişti. Türbe bittikten sonra Fırat Nehri'nde boğulan Süleyman Şah ile iki askerinin naaşlarının bulunduğu sandukalar da yeni yerlerine taşındı...
Prof. Dr. Demirarslan, şunları söyledi: "Süleyman Şah Türbesi'nin Türkiye açısından manevi değeri çok büyük. Benim türbeyi yaptığım yıllarda her ay Türk askeri değişirdi. Türbenin içinde bulunduğu vatan toprağında kullanılan her malzeme Türkiye'den gelirdi. Sanırım yine öyledir. Jeneratörle kendi elektriğimizi üretir, tüm yiyecek ve içecekler Türkiye'den giderdi. Çöpümüzü bile dışarıya vermez, orada öğütürdük.
ATATÜRK'ÜN ETKİSİ BÜYÜK'

Sanırım aynı hassasiyet hala devam ediyordur. Çünkü Türkiye dışındaki bu vatan toprağı parçası çok ince bir düşüncenin sonucunda elimizde kaldı. Gerek Fransızlarla imzalanan Ankara Antlaşması gerekse Lozan'da ileri sürdüğümüz şartlardan biri Süleyman Şah Türbesi'nin Türkiye toprağı olarak kalmasıydı. Elbette bunda milli mücadeleyi veren Meclis'in ortak aklı vardır ama bana kalırsa Suriye'de görev yapmış olan ve Süleyman Şah Türbesi'nin önemini bilen Atatürk'ün bu kararın alınmasında etkisi büyüktür."
BUGÜNKÜ SORUN DAHA BÜYÜK'

Prof. Dr. Demirarslan, 41 yıl önce yaşanan Süleyman Şah Türbesi krizinin diplomasiyle aşıldığını ama bugünkü sorunun daha büyük olduğunu belirterek, "Çünkü bugün karşımızda diplomasiden anlamayan insanlar var" dedi.
Osmanlı devleti yıkılınca türbe ve Caber Kalesi, Fransız Suriye Mandası sınırları içerisinde kaldı. Ancak Türkiye'nin Fransa ile yaptığı Ankara Antlaşması ve Lozan Antlaşması'na göre kale ve türbe Türkiye'nin toprağı sayıldı.
1938'de türbe yanına Jandarma Karakolu İnşaa edildi. 1973 yılında ise Karakozak Köyü'ndeki 10.096 m²'lik yeni yerine taşındı. Türbenin, Şanlıurfa'ya uzaklığı 30 km.
Türbede, Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk padişahı Osman Gazi'nin dedesi ve Ertuğrul Gazi'nin babası olan Süleyman Şah'ın naaşı yer alıyor.

şişlide kombi
 Yeni yurtlar aramak amacıyla mensubu olduğu Kayı Boyu ile birlikte Fırat Nehri'nin kıyısına yerleşen Süleyman Şah, iki askeriyle birlikte Caber'e gitmek için Fırat Nehri'nden geçerken boğularak hayatını kaybetti.
Doğum tarihi net olarak bilinmeyen Süleyman Şah'ın ölümü kayıtlara 1227 olarak geçti. Ölümünden sonra beraberindeki iki askeriyle birlikte, bugün Suriye sınırları içerisinde kalan Caber Kalesi'nin eteklerine gömüldü.
Türbenin, Şanlıurfa'ya uzaklığı 30 km.
 altın varak
  Süleyman Şah Türbesi 1973 yılında Karakozak Köyü'ndeki yeni yerine taşınd
Caber Kalesi, Türkiye'nin Türkiye sınırları dışında sahip olduğu tek kara parçasıdır. Suriye'nin kuzeyinde ve Fırat nehrinin sol kıyısında kalan bu kalede 1921 yılından beri Türk bayrağı dalgalanmaktadır.
Birinci Dünya Savaşı'n Türkiye, Lozan görüşmeleri öncesinde Suriye'yi işgal eden Fransa ile masaya oturdu ve Ankara'da 1921'in 20 Kasım'ında bir ‘‘ön barış andlaşması’’ imzalandı. Fransa, andlaşmanın 9. maddesiyle Caber Kalesi'nin eteklerindeki ‘‘Türk Mezarı’’nın Türk toprağı olduğunu, Türkiye'nin malı olarak kalacağını ve mezara Türk bayrağı çekileceğini kabul ediyordu.

Türkiye'nin yeni sınırları 1923'ün 24 Temmuz'unda Lozan'da son şeklini alırken Fransız tarafı Ankara Andlaşması'nın hükümlerinin aynen geçerli olduğunu, Lozan'la çakışmadığını duyurdu. Bu, Caber Kalesi'ndeki Türk Mezarı'nın Türk toprağı olduğunun teyidiydi. Fransız hakimiyetinden çıkıp tam bağımsızlığını kazanan Suriye de anlaşmaya aynen uydu.

 altın varak
 İslamiyet'ten önceki devirde ve İslamiyet'in başlangıcı sırasında "Davsara" olarak bilinen yer Müslüman coğrafya âlimleri tarafından "Davsen" olarak adlandırılmıştır.
Hicri 5. asırda Benî Kuşeyrli Ca'ber tarafından zaptedildiği için, bu isimle şöhret bulmuştur.
Bu kale, 1087'de Sultan Celâleddîn Melikşah tarafından zapt edilmiş ve Halep'teki Ukaylilerin sonuncusu Sâlim'e verilmiştir.

1146'da Musul Emîri Atabeg Zengi tarafından kuşatılmış ise de, ölümü üzerine zapt edilememiş, ancak daha sonra bu kale, Ukayliler tarafından Atabeg Zengi'nin oğlu Nûreddîn Zengi'ye teslim edilmiştir.

1206'da Harzemşâhların istilâsına, 1260'ta da zâlim Hülagü'nün yağmasına ve tahribâtına maruz kalmıştır.
Memluklüler zamanında Haleb'e bağlanan kale, Kılavun'un hükümdarlığının son zamanlarında tamir edilmiş sonra da Döğer adlı Türkmen Boyunun eline geçmiştir.
Bugünkü Rakka şehrinin 50 km. batısında ve Halep'in 110 km. güneydoğusunda bulunan Caber Kalesi, Yavuz Sultan Selim devrinde Osmanlı topraklarına katılmıştır
Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Bey'in dedesi Süleyman Bin Kaya Alp'ın mezarı da buradadır
 Süleyman Bin Kaya Alp, Malazgirt Zaferi'nden sonra 1071'de Ahlat, Erzurum ve Erzincan bölgesinde 7 sene kalıp bu bölgeden güneye inmeye karar vermişti
Fırat kıyılarından ilerleyip Elbistan ve Halep üzerinden Caber Kalesi önlerine geldiklerinde, 05 Haziran 1086 tarihinde yollarına devam etmek için Fırat nehrinin karşısına geçerken Süleyman Bin Kaya Alp atından düşmüş ve savaş zırhlarının ağırlığı nedeniyle yüzemeyerek boğulup ölmüştür
Süleyman Bin Kaya Alp'ın naaşı, sudan çıkarılarak Caber Kalesinin önüne defnedilmiştir
Osmanlı Devleti zamanında Rakka kazasına bağlı bir nahiye olan Caber Kalesi, 1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin yenilmesi üzerine, 1918 yılı sonlarına doğru İngiliz Kuvvetleri tarafından işgal edilmiş, daha sonra, Birleşmiş Milletler Cemiyeti kararı ile Fransız mandası altına giren Suriye Devleti sınırları içerisinde kalmıştır.
Türkler için büyük manevi değer taşıyan Caber Kalesi, 20 Ekim 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile Fransız Hükümeti arasında imzalanan Ankara Anlaşmasının 9. maddesi gereğince, Osmanlı Devletinin kurucusu Sultan Osman'ın büyük babası Süleyman Bin Kaya Alp'ın Caber kalesindeki, Türk Mezarı adı altında tanınan kabri, müştemilatı ile beraber, Türkiye'nin malı sayılmış ve Türkiye'ye orada muhafızlar bulundurma ve Türk bayrağını çekme hakkı tanınmıştır.
Atatürk'ün mezarında da bu çok önem verdiği kaleden alınan toprak bulunduğu söylenmektedir.

Türbenin muhafazasını sağlamakla görevli olan Jandarma İhtiram kıtasının ikameti için 30 Mayıs 1938 tarihinde modern bir karakol yaptırılmış, eski türbenin tamiri imkansız hale geldiğinden tarihi önem ve özelliğine uygun olarak, 1939 yılında da karakolun yanında yeni bir türbe inşa ettirilerek Süleyman Bin Kaya Alp'ın mezarı buraya nakledilmiştir

Türkiye ile Suriye heyetleri arasında 1956 yılında Halep’te yapılan üst seviyede bir toplantıda düzenlenen tutanağın 13 ve 14 ncü maddelerinde türbe için gönderilecek ihtiram kıtasının her ayın 7'sinde değiştirilmesi kabul edilmiştir. Günümüzde her ayın 7 ve 20 sinde karakolun ikmali sağlanmakta ve personel değişimi yapılmaktadır
Caber Kalesi, Türkiye Cumhuriyeti 20. Zırhlı Tugayı 3.Hudut Alay Komutanlığı 2. Hudut Taburuna bağlı bir manga asker tarafından korunmaktadır.

Suriye Hükûmeti, Fırat Nehri üzerinde 1966 tarihinde başlattığı Tabka barajının 1973 yılı içerisinde her türlü inşaatını bitireceğini ve barajın su toplamaya başlamasıyla Caber Kalesinin tamamen baraj suları altında kalacağını ileri sürerek, Türk hükûmetinden türbenin yerini değiştirilmesi veya türbenin Türkiye’ye naklini talep etmiştir.
Yeni ortaya çıkan durum üzerine Türkiye ve Suriye hükûmetleri arasında yapılan görüşmeler sonucunda imzalanan antlaşmaya göre; Türbe, müştemilatı ile birlikte Karakozak köyü yakınındaki yeni yerine nakledilmiştir.
Yeni ortaya çıkan durum üzerine Türkiye ve Suriye hükûmetleri arasında yapılan görüşmeler sonucunda imzalanan antlaşmaya göre; Türbe, müştemilatı ile birlikte Karakozak köyü yakınındaki yeni yerine nakledilmiştir.





































http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Sihirbaz Dynamo İnanılmazı Başardı!

JAN29

http://www.varaktasarim.com/

continue reading

dynamo yer çekimine meydan okuyor

JAN29


http://www.varaktasarim.com/

continue reading

inanılmaz dynamo izle

JAN29


İngiliz sihirbaz Dynamo, yerçekimi kurallarını alt üst eden bir şey yaptı, görenler şaştı kaldı. Bir otobüsün üzerine elini koyarak boşlukta kalan sihirbaz, bir ilke imza attı
http://www.varaktasarim.com/

continue reading

beyaz farkı

JAN29




Murat Dalkılıç'ın 'Bir Hayli' parçası için hazırlanan klip şakası. Program konukları : A.Ş.K dizisi oyuncıları Hazal Kaya, Aslı Tandoğan ve Hakan Kurtaş ile Murat Dalkılıç, Mozart grubu. Beyaz
 Show - Murat Dalkılıç Bir Hayli Klip Şakası 29 Kasım 2013. Beyaz Show - Murat Dalkılıç Bir Hayli Klip Şakası - 29 Kasım 2013. | Sosyal Eğlence Portalı. Beyaz Show - Murat Dalkılıç Bir Hayli Klip Şakası | 29 Kasım 2013. Beyaz Show - Murat Dalkılıç Bir Hayli Klip Şakası | (29 Kasım 2013) Murat Dalkılıç'ın 'Bir Hayli' parçası için hazırlanan klip şakası. Murat Dalkılıç'ın 'Bir Hayli' parçası için hazırlanan klip şakası. Beyaz Show izle, Beyaz Show son bölüm izle, Beyaz Show son bölüm tek parça izle, Beyaz Show HD izle, Beyaz Show dizisi izle, Beyaz Show canlı izle, Beyaz Sho... BEYAZ SHOW - 29 KASIM 2013. Beyazit Öztürk, Halil Sezai'den esinlenerek programda esprili bir aşk ilanı yaptı. ÇÜNKÜ MERAK EDİYORSUN komik video komik komik şakalar komik videolar komik videoları izle komik bebekler gangnam style komik şarkılar kolpaçino komik sahnele...





        http://www.varaktasarim.com/

continue reading

altın varak dekorasyon

JAN29


http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Emre Belözoğlu'ndan kötü haber

JAN29


Akşam idmanında ayağı çime takılan Emre Belözoğlu sakatlandı. Tecrübeli oyuncunun sezonun ilk yarısını kapattığı öğrenildi.

SENAD OK / SKORER ÖZEL
Fenerbahçe, Beşiktaş maçının hazırlıklarını akşam saatlerinde Can Bartu Tesisleri'nde yaptığı antrenmanla sürdürürken Emre Belözoğlu'ndan sakatlık haberi moralleri alt üst etti.
Antrenmanın 2. bölümünde bir pozisyonda ayağı çime takılan Emre Belözoğlu, idmanı yarıda bıraktı.
Yapılan ilk kontrollerde Belözoğlu'nun syndezmotik zarda yırtık, kemikte mikro zedelenmeler ve ödem, ayak bileği bağlarında da kısmı yaralanmaya bağlı kanama ve ödem oluştuğu öğrenildi. Belözoğlu'nun ayağında kırık olmaması büyük şans olarak değerlendirilirken ayağının kırılması halinde sezonu kapatabileceği belirtildi.
Tecrübeli oyuncu, sezonun ilk yarısını kesin olarak kapattı.
"AYAĞIM KIRILDI" DİYE BAĞIRDI
Emre Belözoğlu, pozisyonun sıcaklığıyla "ayağım kırıldı" diye bağırdığı öğrenildi. Tecrübeli oyuncunun bu haykırışı başta teknik heyet olmak üzere herkesi şoka sokarken sağlık ekibinin tetkitlerinin ardından kırık olmadığı anlaşılınca Sarı-Lacivertli teknik heyet derin bir oh çekti.
Fenerbahçe'de buna benzer bir olay daha önce de yaşanmıştı. Sarı-Lacivertlilerin eski oyuncusu Deivid de Souza, yine ayağını çime takıp ciddi bir sakatlık yaşamıştı. Emre Belözoğlu'nda herhangi bir kırık olmaması büyük şans olarak yorumlandı.
http://www.varaktasarim.com/

continue reading

JAN29

Pervin Buldan'dan Barzani tepkisi

Günlerdir ziyarete ilişkin bir açıklama yapmayan Pervin Buldan bugün sessizliğini twitter'da bozdu.

Çözüm sürecinin başından beri İmralı'ya giden BDP Grup Başkan Vekili Pervin BuldanBarzaniziyaretine twitter'dan tepki gösterdi.
İşte Pervin Buldan'ın o tweetleri...

Pervin BULDAN ?@PervinBuldan2 dk Barış sürecini desteklemeye geldiğini söyleyen Sn.Barzani dün Hewler'de bütün kapıları yüzümüze kapattın.

Pervin BULDAN ?@PervinBuldan2 dk Kandil'e giderken tüm arama noktalarında araçlarımızdurduruldu saatlerce arandı.

Pervin BULDAN ?@PervinBuldan1 dk Sırrı Süreyya Önder VİP salonuna alınmadı.Kendisine kapıda araç verilmedi.Vekilimiz Cizre minübüsüne binerek kapıdan geçti.

 
http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Kurtlar Vadisi Pusu 204 Bölüm Fragmanı

JAN29


Kurtlar Vadisi Pusu 204.Bölüm Fragmanı konusu sitemize eklenmiştir. HD görüntü kalitesinde Kurtlar Vadisi Pusu yeni bölüm fragmanı sitemizdeki yerini almıştır..
Kurtlar Vadisi Pusu yeni bölümüyle 14 Kasım Perşembe akşamı saat 20.00′de ATV ekranlarında sizlerle buluşacak. Kurtlar Vadisi Pusu 204.Bölüm Fragmanı sitemize eklenmiştir. İyi seyirler dileriz.
http://www.varaktasarim.com/

continue reading

JAN29

http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Ali Koç'a tepki istifası!

JAN29

Ali Koç'a tepki istifası!

1907 Derneği'nin Kurucu Üyesi ve derneğin en uzun süre başkanlığını yapan Nejdet Ersoy, Ali Koç'un bugün yaptığı açıklamaların ardından istifa etti.

http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Aziz Yıldırım'dan Aydınlara şok suçlama

JAN29


F.Bahçe başkanı Aziz Yıldırım Genel Kurul öncesi basın karşısına çıktı. Diğer başkan adayı M. Ali Aydınları G.Saraylıların başkan adayı olmakla suçladı.

Fenerbahçe Başkanlığına yeniden adaylığını açıklayan Aziz Yıldırım, 3 Temmuz'un gölgelerinin, kanıtlarının Fenerbahçe üzerinden kalkmadan görevinin bitmeyeceğini söyleyerek, yarın başlayacak Fenerbahçe Kongresi'nin 3 Temmuz'la bir yüzleşme olduğunu söyledi.
 
Fenerbahçe Faruk Ilgaz Sosyal Tesisleri'nde yöneticiler ve çok sayıda üyenin katıldığı bir basın toplantısı düzenleyen ve "Eğitim seçim malzemesi yapılamaz; tıpkı din gibi" diyen Aziz Yıldırım, Fenerbahçe'nin söylendiği gibi büyük bir borç yükü altında bulunmadığını ve toplamın, karşılığında gelirleri bulunan 200 milyon dolarlık borç olduğunu belirterek Fenerbahçe Üniversitesi, Pendik, Dereağzı'na yapılması planlanan Fenerland, Kenan Evren Lisesi arazisine yapılacak AVM ve otel, Fenerbank ve Kalamış Yat Limanı'ndan Fenerbahçe'ye pay gibi projeleri anlattı.
 
 
"Fenerbahçe halkın takımıdır. Değerlerimiz seçim malzemesi yapılamaz" diyen Aziz Yıldırım, "Fenerbahçe kimsenin seçtiği 10 tane zengine mahkum edilemeyecek kadar büyüktür. Artık Fenerbahçe'ye zengin başkan ve yönetici aranmayacak" ifadelerini hatırlattı.
1 milyon üye projesiyle Fenerbahçe'nin daha demokratik bir yapıya kavuşacağını belirten Aziz Yıldırım, "Demokratikleşme TÜSİAD modeliyle olmaz; 1 milyon üyeyle ve dünyanın her yerindeki Fenerbahçelilerle olur" dedi.
 
Fenerbahçe'nin şike yapmadığını hasta yatağında dönemin TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'a söylediğini belirten Aziz Yıldırım, yanıtlaması için Aydınlar'a aralarında '2010-2011 sezonu şampiyonu kimdir?', 'Fenerbahçe Spor Kulübü 2010-2011 Sezonu'nda şike yapmış mıdır? Gibi soruların yer aldığı toplam 12 tane soru yöneltti.
 
1998'de ilk kez Fenerbahçe'ye başkan seçildiğinde o dönemde Fenerbahçe'de etkili olan gruplarla ilgili yaşadıklarını anlatan Aziz Yıldırım, Fenerbahçe'nin o günlerden bugünlere çok geliştiğini, yarınki kongrede aidatını yatırmış toplam 13 bin 020 üyenin oy hakkı bulunduğunu belirterek, "Herkesi kongreye bekliyorum. Oyunuzu kime atarsanız atın; önemli değil, Yeter ki Fenerbahçe 1998'lere dönmesin ve 3 Temmuz'lar bir daha yaşanmasın" dedi.
 
Fenerbahçe'nin 3 Temmuz sürecinde yaşadığı olumsuzlukların nedenini, o dönem TFF'nin başındaki Mehmet Ali Aydınlar'ın iyi yönetim gösterememesine bağlayan Aziz Yıldırım sözlerini, "Aziz Yıldırım bir gün Fenerbahçeli olmak için değil, bir gün Fenerbahçeli ölmek için vardır" diyerek noktaladı.
 
BU SEÇİM 3 TEMMUZ'LA YÜZLEŞMEDİR
 
1998'den bu yana Fenerbahçe'de neler yaptığımı neler yapmak isteyeceğim anlatacağım. Kimseye nasip olmaz 15 yıldır başkanlık yapıyorum kötü zamanlar da iyi zamanlar da geçirdik. Kötü de iyi idare ettiğimiz zamanlar da oldu. Hesap meselesidir, pazar günü bunu göreceğiz. Alınacak her karar saygılıyım. 15 yılda hiçbir Fenerbahçeli hakkında kötü konuşmadım, belden aşağı da hiç vurmadım. Tek konuştuğum yer bu kürsü. Bunun dışında da düşünmedim 
konuşmayı ve yine de yapmayacağım.
 
Bana yapılan suçlamalara cevap vereceğim. Önce Aziz yıldırım neden aday oldu? Bugün bu gündemle karşınıza geldim ve neler yapmak istediğimi açıklayacağım. Gelin bu kongrede yine herkese örnek olalım. Görev sürem 3 Temmuz'dur. Bu süreç tamamlanmadan, bu kanıtlar Fenerbahçe üzerinden temizlenmeden bizim Fenerbahçe'de görevimiz bitmez, bitmeyecektir. Bu seçim bir güvenoyu değildir. Ben bu camianın görünen yüzüyüm. Bu seçim Fenerbahçe iradesine yapılan bir dayatmadır. Fenerbahçe'yi yönetmeye çalışma şeklinin son tezahürüdür. Bu bir seçim değil, Fenerbahçe'nin 3 Temmuzla yüzleşmesidir. Bu nedenle de bu yüzleşme Fenerbahçe başkanı Aziz yıldırım ile yapılmalıdır. bu nedenle de adayım. Adayların söylem ve projelerini dinledim. Seçim oyunlarına Fenerbahçe'yi alet etmeden yapmalarını gözlemledim, ama yapmadılar. Bize de tekrar Fenerbahçe'nin bulunduğu durumu hatırlatma görevi düştü.
 
FENERBAHÇE ÜNİVERSİTESİ'NDE OKUMAK İÇİN YARIŞACAKLAR
 
Topuk Yaylası; 3 Temmuz sürecinin başladığı ve mekanı kabullenemediler. Cümlelerine ben yaptım ben ettim diye başlayanlar, bu tesisi yok saymak için ellerinden geleni yaptılar. Ankara tesisleri için de ağızlarına geleni söylediler. Fenerbahçe başkanının dahi kalamayıp kapısından döndüğü tesisin, Fenerbahçe için ticari durumunu bilmeden çamur attılar. Fenerbahçe Üniversitesi için şunu söylüyorlar, Fenerbahçe Spor kulübü neden kuruyor, gereksiz. Koleji kapatmaları lazım gereksiz. YÖK'ten çıktıktan sonra 25 milyon dolar parayı nereden bulacak? Bunu Fenerbahçe yönetimi yapamayacaksa, Fenerbahçe camiası bunu içinde halleder. Bu kadar mı anlamıyorsunuz. Ayıp. Borçlanmak istedikten sonra, her şartta, Fenerbahçe camiası arkasındaysa her şeyi yapar ve bulur.
 
Üniversitenin parası hazır, bunlara ihtiyacımız da yok. Devletle olan ilişkilerimiz yürütülmektedir, 2014 yılında ilk adımlar atılmış olur. Fenerbahçe Üniversitesi Kayışdağı'ndaki kolejinin yanında yapılacak. Diğeri de şehir içinde olacak. Fenerbahçe Koleji'nden mezunlar ve diğer öğrenciler burada okumak için yarışacaktır. Şimdiden hayırlı olsun. Eğitim seçim malzemesi yapılamaz, tıpkı din gibi. Söyleyeceklerim var ama ayıp olmasın şimdi. Aslında konuşmada yok ama hepinizin önünde söz veriyorum, 2015'te yapılacak seçimde bir madde koyacağım, ben bu kulübe kendi zihniyetine göre biraz da yatırım için evler aldık, arsalar aldık, çöpü yok denen kulübe bir şeyler aldık.
 
Bunlardan bir tensi de kardeşimin yaptığı 8 villayı aldık. Futbolcularımız kalsın dedik, ya burada ya da dışarıda kalacaksınız, para ödemeyiz dedik. Bu konu suistimal edildi, ben bu kongre sonrasında Fenerbahçe'nin ne masrafı varsa çekini muhasebeye sunacağım. Satılsın mı, bu şekilde devam mı etsin diye. Parayı iade edin derseniz yapacağım, sizlerin önünüzde söz veriyorum. Beni kirli emellerine bulaştıramadıkları için suçluyorlar.
 
TOPLAM BORÇ 200 MİLYON DOLAR
 
1 trilyon borç var deniyor da aktiflere bakılıyor mu? Fenerium'un değeri 300 trilyon, Futbol A.Ş.'nin değeri 800 trilyon. 2 milyar dolarlara kadar da çıkmıştı. Fenerbahçe SPK'da inceleme görüyor, dökümanları sürekli veriyoruz. Dernekle ilgili kısımları da mali kongrede anlatıyoruz. Yalan ortaya çıkar, hile hurda yapamazsınız. Ama bunların zihniyeti bu olunca hiç olmayan şeyler söylüyorlar mali durum hakkında. Fenerbahçe düzenli olarak denetlenmekte ve borçlar tüm çıplaklığı ile görülmektedir. 87 milyon dolar banka ve 100 milyon TL de banka borcu ile 270 milyon TL yani 137 milyon dolar borç vardır. İleriye dönük borçlar, borç kaleminde görülmektedir. Üstelik banka borçları 8 yıl vadeye yayılmıştır. Futbol A.Ş'ye olan borçlar da borç kaleminde gösterilmekte ve borç kalemi, şişirilmektedir. Toplam borç yani sadece 200 milyon dolardır.
 
FENERBAHÇE 10 TANE ZENGİNE MAHKUM EDİLEMEZ, HALKIN TAKIMIDIR
 
Sürekli bir zenginler kulübü TUSİAD sözleri alıp başını gidiyor. Zenginler kulübü mantığı ile Fenerbahçe'yi kalkındıracaklarını söyleyenler Fenerbahçe'yi ve değerlerini bilmiyordur. Fenerbahçe'nin TÜSİAD'a ihtiyacı yoktur, Fenerbahçe halkın takımıdır. Fenerbahçe'nin kimseye borçlandırılmayacak büyüklükte olduğunu anlayamadılar. Fenerbahçe 10 tane zengine mahkum edilemeyecek kadar büyüktür. Ben buraya 1998'de geldiğimde artık Fenerbahçe'ye zengin olan başkan ve yönetici aranmaması için çalışacağız dedim. Sizler de artık bunların farkındasınız sanırım. Demokratikleşme TÜSİAD modeli ile olmaz, dünyanın her yerindeki Fenerbahçelilerle olur. 1 milyon üye projesine verdiğimiz destek de bu nedenle.
 
Bunlar, 3 temmuzların bir daha yaşanmaması için, Fenerbahçe'ye hakim olmak isteyenlerin Fenerbahçe'den tavsiyesini hayata geçirmek içindir. Kongreden sonra devam edersek tüzük çalışması hazırladık kongre üyelerimize gönderip, revize edeceğiz ve Fenerbahçe'nin yeni tüzüğü ile yönetilmesini sağlayacağız. Bir sitemim var. Mahkemelerden sürekli kararlar geliyor. Her mahkemeye giden, bizim kulübün mahrem şeylerine kadar almakla bizleri zor durumda bırakıyorlar. Yalnız Fenerbahçe'yi değil, lütfen kulüpleri zor durumda bırakacak kararlar almayın.
 
STAT YERİNDE KALACAK
 
Stat burada kalacak. Pendik'teki arazi tamamen futbol takımlarının, amatör branşlardaki sporcuların barınacağı orada sportif başarıyı yakalayacağı bir alan olacaktır. Zaten Ömerli Barajı nedeniyle 2 kattan fazla bir yapı kuramıyorsunuz. 15-20 futbol sahası yapmak, bütün altyapıları oraya taşımak bütün sporcularımız bir araya getirmek istiyoruz. Küçük bir idari bina ile gençlerimizin sportif gelişimi için yapılacak tesisleşme yeri olarak görüyoruz. Belediye ve milli emlak ile görüşmelerimiz devam ediyor. Kenan Evren Lisesi ile ilgili taahhütleri yerine getirdik, milli emlak ile görüşmeler yapıldı. İmar haklarının verilmesi için protokoller yapıldı. 2014'ün Mayıs ayında Kenan Evren Lisesi yerine AVM ve otel yapımına ihale vererek başlayacağız.
 
DEREAĞZI'NA FENERLAND PROJESİ
 
Fenerland" projesi rahmetli başkanımız Hasan Özaydın ve ekibine ait. Ender Bey de bunu gündeme getirdi 'yapabiliriz' dedi. Dereağzı'nda halı sahanın olduğu bölge, yeme içme yerleri olan bir sosyal tesis olacak. Amatör branşlar Pendik'e gidince bu sahalar boş kalacak. Denizle bağlantılı tesisler imarı ile ilgi görüşmelere başladık. Bu proje 93'te belediyeye sunulmuş ancak Hasan Bey'den sonraki yönetim belediye ile ters düşmüş. Belediye de vermemiş, yanlış davranmışlar. Bu proje gündeme gelebilir. Ön tarafa da yalnız kulübümüzün üyelerinin kullanabileceği lokantalar ve havuzlar yapacağız. Sosyal ihtiyaçların sağlanacağı bir yer olarak planlıyoruz. Kalamış yat limanı ihalesi var. Sayın Ali Koç'la gidip baktık. Bu ihaleye kim girmek istiyorsa Fenerbahçe ile bir arada girelim. Fenerbahçe yat limanında ortaklık olsun istiyoruz. Kendi başımıza da ortaklarla bu işi çözeriz. Burası bir kompleks haline gelecek, Fenerbahçe'ye gelir katacak.
 
FENERBAHÇE BANKA KURACAK
 
En büyük isteğim banka kurmak. Bu konuda çalıştık bir noktaya geldik, çözemedik. Şimdi yeni çalışma var. Yoğun çalışmalarımız var, finans konusunda dev şirketlerle görüşüyoruz. Fenerbahçeliler, her kurumsal ürünü, dünya çapında alabilecek, finansal işlemler yapacak, global tahviller çıkarabileceğiz. Finans dünyasında Fenerbahçelilere avantaj sağlayacak bir iş olacak.
 
BUNLAR AZİZ YILDIRIM'IN DEĞİL, FENERBAHÇE'NİN PROJELERİ
 
Bunlar seçim projeleri değildir, Aziz Yıldırım'ın projeleri değildir. Fenerbahçe Kulübü'nün projeleridir. İşe tek banka şubesi ile başlayacağız, iki ayda izinleri alabiliyoruz. Biz yarın kaybedebiliriz de ama bu projelerin Fenerbahçe için yapılması gerektiğini söylemek istiyorum.
 
'FENERBAHÇE ŞİKE YAPMADI' DEDİM; 'DURUM ÇOK VAHİM' DEDİ.
 
Fenerbahçe'nin gerçeklerini başka yere götürmeden doğru olarak anlatmak lazım. Kimler Fenerbahçe'ye başkan olmalı diye soru sorulduğunda, öncelikle ikiyüzlü olanların bu kulübe başkan olmamalı diye düşünüyorum. 9 Temmuz'da hastanedeyken Aydınlar geldi, anjiyo olmuştum yatakta şunu söyledim; 'Fenerbahçe şike yapmamıştır, Fenerbahçe üzerine bir oyun oynanmaktadır' dedim. Ama Mehmet Ali Bey savcılarla konuştu, durum çok vahim dedi. 5 maçın neticesini biliyorlar, belge yok. Kendisi inandı veya buna onu inandırdılar. Bizim buna yaptığımıza inandı ve yanlış yönetti. İnanmasa süreç bu döneme gelmezdi.
 
MEHMET ALİ AYDINLAR'A 12 SORU
 
Süreçle ilgili sorular sormak istiyorum kendisine. Bunlarla ilgili açıklama yapsın, ben de bilmek istiyorum.
 
1- 2010-11 sezonu şampiyonu kimdir?
Biz yargılamak için sormuyoruz, öğrenmek istiyoruz. Biz yapmadığımızı söylüyoruz.
2- Fenerbahçe Spor Kulübü 2010-11 sezonunda şike yapmış mıdır, yapmamış mıdır?
3- Şenez Erzik ile sayın başbakana gittiğinizde, sayın başbakan Fenerbahçe'nin şike yapıp yapmadığını sorduğunda siz kendisine ne cevap verdiniz?
 
Dördüncü madde öncesini açıklama yapmak istiyorum. 5 Ocak'tan önce Mehmet Ali Bey 'UEFA, Türkiye'nin işlerine karışmıyor derse, biz bu işleri hallederiz' diyor. 5 Ocak'ta da UEFA bunu resmi sitesine koyuyor. Sonra kendisi devlet erkanıyla konuşuyor, dayanamıyor Cenevre'ye gidiyor ve 'Biz bir kongre yapacağız, puan sileceğiz, bunu öneriyoruz' diyor, UEFA da 'sizin iç işlerinize karışmayız' diyor. Ama 'yazılı bildir' diyor, 19 Ocak'ta da Ebru Köksal imzasıyla UEFA'ya gönderiyorlar ve 58. madde değişimi de gündeme geliyor. Metris'ten ben 'bu madde değişemez' diyorum. Buna göre, maçları manipüle eden takımlar, 2010-11 maç sezonunda kazanacakları ödülleri, kazandıkları puanları, tv gelirlerini iade edecek, en az 12 puan silme cezası uygulanacak, 2010-11 sezonu için bunlar uygulanacak, ayrıca da ceza verilecektir deniyor. İhlalde bulunan kulüpler, Avrupa kupalarına katılmayacak ve sıralamada takip edenler Avrupa kupalarına katılacaktır deniyor.
 
Şimdi kendisine soruyorum
4- Fenerbahçe'nin şike yaptığına inanıyorsan bu uygulamaları yapacak mısın?
a- Fenerbahçe'nin şampiyonluk kupasını Trabzonspor'a verecek misin?
b- Fenerbahçe'den puan silecek misiniz?
c- Fenerbahçe'yi 2 yıl Avrupa'ya göndermeyecek misin?
d- Ekonomik faydaları da geri alacak mısın?
5- TFF başkanlığın döneminde Etik Kurulu 1 ve 2. raporu arasındaki farkın nedeni nedir? Senin görevinde olmaman mı yoksa bu hukukçuların gerekli bilgiye sahip olmamaları mı?
6- Fenerbahçe maçlarına gelmemene rağmen rakip takımın onur konuğu olmanı nasıl açıklayacaksın?
7- Seni Fenerbahçeliler'in değil de Galatasaraylılar'ın desteklemesi tesadüf müdür? Geçmişte yönetiminde olan Lütfi Arıboğan, İlhan Helvacı, Ebru Köksal'ı da yeni yönetime alacak mısın? Hatta eğer başkan olursan, TFF'de yapmak istediğin gibi; Fenerbahçe'yi Galatasaray'a katma projene hayat mı vereceksin?
Bu süreçte Rıdvan Dilmen ve Aykut Kocaman'ın da söyleyecekleri olmalı. Karanlıkların olmaması için. Onlar da Mehmet Ali Beyle olan görüşmeleri anlatmalılar.
8- Bu ikili ile neler görüştün, neler önerdin ve ne yanıt aldın? Savcılıktaki gizli belgeleri göstererek Fenerbahçe'nin şike yaptığını anlattın mı? Kozmik odada olması gereken evrakların senin evinde ne işin vardı? Yoksa kozmik oda senin evin miydi?
9- Şike ile şampiyon olduğunu iddia ettiğin futbolcuların yüzüne nasıl bakacaksın, onları kulüpten uzaklaştıracak mısın?
10- Aykut Kocaman Ordu maçına giderken, Dilmen uçaktan inip yanına geldiğinde neler söyledin?
11- İbrahim Akın'a lisans verme şartı olarak yapmadığı şikeyi kabul etmesi durumunda lisans vereceğini söyledin mi, söylemedin mi?
O süreçte bazılarına lisans verdiler, İbrahim Akın'a vermediler, bizim maçla döndü, ona da geçmiş olsun),  Bu konunun Şansal Büyüka, İbrahim Seten, Murat Göğebakan, Egemen Adatepe, Mehmet Kızıl'ın olduğu ortamda, Kızıl'ın bu konuyu onayladığını biliyor musun, bu konudaki düşüncelerin nedir?
12- Pierre Cornu Türkiye'ye geldiğinde Arıboğan ve Helvacı kapalı kapılar arkasında ne konuştu? Senin de katıldığın sonraki yemekte neler konuşuldu?
Sorularımız bu kadar.. Yarın kongrede Fenerbahçe şike yapmamıştır derse ben kendim kalkar onu alkışlarım zaten.
 
BUGÜNE KADAR HARCAMALARI HEP KENDİ CEBİMDEN YAPTIM
 
1 milyar 600 milyon para ödedim 98 yılından bu yana; seyahatler dahil, çay paramı da yemek paramı da dostlarımızı çıkardığımız yemekleri de kendimiz ödedik. Kulübün hiçbir hesabında Aziz Yıldırım ile ilgi evrak bulamazlar. O gazetede, bununla ilgili yazılar yazanlar, geçmişte ne yaptıklarını iyi biliyorum; iki kelime söylerim ortada kalırlar, pislik atmasınlar.
 
İLK SEÇİLDİĞİ KONGRE ÖNCESİNDE YAŞANANLAR
 
Aydınlar Fenerbahçe'yi o kadar çok seviyor ki... 98 yılına kadar, Fenerbahçe gruplar tarafından idare edilmeye çalışılan bir kulüptü. Küçük küçük gruplar vardı. 98'e kadar Fenerbahçe'ye başkan olmak için bu grupların onayını almak gerekirdi . Fenerbahçe kongre üyesi sayısı 4400'lerdi. 90'da üye oldum ben kulübe.. Ben başkan olana kadar 98'e kadar 5500-6000 üyeyle idare ediliyordu. Şimdi 15 bin üyeye geldik. 13 bin civarında kişi kongreye katılabilecek. Ben başkan adayı olacağım 98'de. O zaman Aziz Yılmaz ve bir yönetici adaylık için 1 milyon dolar istedi. Yüksel Bey de bunu yazdırdı. Biz kabul etmedik. Daha sonra Kadıköy grubuyla oturduk, Kazım Bayülken'e 500 bin dolar verdim.
 
Aziz Yılmaz,  15 yıl sonra çıkmış Aydınlar'ın peşinden gidiyor. Bunların hesabı budur, bunlar Fenerbahçeli değildir. Kendi ceplerini doldurmak için uğraşan insanlardır. Ben başkan olduktan sonra benimle pazarlık ettiler. Aziz Yılmaz ve yanındakiler benimle yaptığı görüşmeyi kasete aldırdı, işlerine gelenleri medyaya verdiler.  Esas gerçekleri sakladılar, bana o yönetimi sattılar. Bunlar böyle insanlar, kendi menfaatleri için her şeyi yaparlar. Şimdi Mehmet Ali Aydınlar'a soruyorum;  Bu Aziz Yılmaz Acıbadem'e gelip seni tehdit etti mi? Senden 1 milyon istedi mi? Hangi dostun, benim de dostumuz sana yardım etti? Sokağa çıkamıyordun, onu bu kulübün başına bela etmeye hakkın var mı? Hakkın varsa; benim söyleyeceğim bir şey yok. Fenerbahçe 98 yılına dönmemeli, işte o zaman kaybeder Fenerbahçe.
 
ALDIĞI KOMBİNELERİ İADE ETTİ
 
Hapis yattık. Bu dönemde yönetici arkadaşlarımızın Acıbadem'le ilişikleri var. Evlat acısı büyüktür benim söylediğim sözleri yanlış ifadelerle belli noktalara çektiler. Biz ona kötü gününde destek olduk, o bize kötü dönemimizde destek olmadı. O zaman Mehmet Ali'ye yardımcı olalım dedik. Hakan Bey'e erkeklere bak,  kızlara bakma Aydınlar bakacak dedi. Problemler vardı, çözemiyorlar. Sporcuları topladık antrenörü ayarladık. 200 bin dolar kaptırdılar bir menajere geldik, çözdük. Fenerbahçe'nin gücü olmadan, bir şey olmaz. Şahsın gücü katkı yapar başka bir şey olmaz, ben de dahil. Avrupa'da İkinci olduk, teşekkür ettik.
 
Doha'da dünya şampiyonu olduk. Teşekkür ediyorum. Ünilever'le beraber takım Avrupa şampiyonu oldu. Kız takımımız mahkemeye geldiler, kupayı getirdiler. Süreç devam ederken acıbademle bozuldu anlaşma. Kendisine söylediler. O arada oyunculara Aydınlar kombine almış. Mehmet Ali Bey bakın ne yapmış, çok seviyor Fenerbahçe'yi. Bakın ne yapmış. 102 binlik  kombine almış sonra bunları iade etmiş, parasını geri almış. Bütün oyunculara verdiği avanslar var. Toplamda 1 triyon üzerinde para tahsil etmiş, kulübü çok seviyor. Bir şey söyleyemiyorum.
 
ŞİKE YAPTIYSAK NEDEN KÜME DÜŞÜRMEDİN?
 
Daha ortada bir şey yokken Etik Kurulu raporu mahkemeye gönderiliyor. Polis fezlekesi işlendi ve UEFA'ya gönderildi. UEFA'da her şey polis fezlekesi üzerinden; UEFA Disiplin Kurulu'nda ve CAS'ta karar alındı. Disiplin Kurulu ifademizi aldı, doğrular gördüler. Madem şike yaptık, neden küme düşürmediniz Fenerbahçe'yi? Aklınızdan bir şey geçtiği zaman bile suçlu oluyorsunuz; 6222 no'lu yasaya göre, 19 maçı 3 oyuncu ile mi yaptık? Cami kapılarında amigolara paralar verdiler.
 
GALATASARAYLILARA KONGREYE KATILIN DİYE MESAJ ATIYORLAR
 
Bugünlerde sizleri arıyorlar... Telefon numaralarını istemişler, verin gitsin dedik. Fenerbahçe üyesi şahsiyetlidir, para ve bir şeyler karşılığında oyunu satmaz. Ben bunların yerinde olsam, 'bunları bunları yanlış yapmışlar, gitmeliler' derdim. Gazetelere ilan veriyorlar, yazık o paralara, Fenerbahçe'ye verin. Gazete patronlarının cebine gideceğine Fenerbahçe'ye gitsin.. Acıbadem Hastanesi'ne insanlar gidiyor, ilk kalp sıkışmasında ben de gittim yine de giderim.
 
Eren diye birini arıyorlar hastaneden, Fenerbahçe kongresi için oy isteyecektim diyorlar, 'Eren 4 yaşında çocuk' diyor annesi. Galatasaraylılar'a da mesaj gönderiyorlar. Bir aile dostum aradı; 'Sizinkiler şaşırdı Faik İşmeli bana mesaj attı, Mehmet Ali Bey'e oy vermemi istedi, ben Galatasaraylıyım biliyorsun' dedi. Fenerbahçe bir asırdır. Bir asrın yıkılması kolay değildir. Kime oy atarsanız atın önemli değil, kongreye katılın, herkes gelsin 10 bin kişinin katıldığı bir kongre yapalım, her zaman şeref duyacağım arkadaşlarımla yaptığım Fenerbahçe Ülker Arena'ya gidelim. Galatasaray ve Beşiktaş bunu yapamaz. Biz hep ilkleri yaşadık, bunun da sıkıntısını çektik.
 
2006'DA YAPTIKLARINI 2011'DE YAPTILAR
 
15 yılda 5 kez şampiyon olduk, 3 defa son maçta bizi boğazladılar, etti sekiz. Müsaade etmediler. 2006'da şampiyon olsak 16 dakika oynatmasalan ve şampiyon olsak 4-5 sene tutamazlardı bizi. Aynısını 2011'de de yaptılar. En iyi takımı kurduk bizi gönderiler Metris'e. İnşallah bir daha başımıza gelmez".
 
FENERBAHÇELİ ÖLMEK İÇİN VARIM
 
Fenerbahçe 1998'e düşmesin, o günlere gitmesin 3 temmuzdan sonra yaşananları yaşamasın. Burada en büyük suç federasyon başkanındır, iyi yönetemedi ve süreci bu noktaya getirdik. Aziz Yıldırım bir gün Fenerbahçeli olmak için değil, bir gün Fenerbahçeli ölmek için vardır.
http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Dilmen: Ben öyle bir adam değilim

JAN29


Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım'ın bugünkü basın toplantısında 'konuşmaya' davet ettiği Rıdvan Dilmen'den Yıldırım'a cevap geldi...
Aziz Yıldırım, bugün düzenlediği basın toplantısında spor yorumcusu Rıdvan Dilmen'e bir davette bulunmuş ve 3 Temmuz sürecinde bildiklerini anlatması yönünde bir çağrıda bulunmuştu.
Konuyla ilgili Sporx'e konuşan Rıdvan Dilmen de şu açıklamaları yaptı:
Doğrudur. O döneme ait bildiğim yaşadığım şahit olduğum enteresan olaylar oldu. Ancak ben çıkıp F.Bahçe genel kurul öncesi bunları anlatmam. Ben öyle bir adam değilim. Kongre biter bende F.Bahçe camiasının Türk futbol camiasının bilmesi gereken bazı olayları anlatırım. Şayet Mehmet Ali bey bu genel kurulda başkan aday olmasaydı o zaman çıkıp bunları genel kurul öncesi anlatabilirdim. Ben ancak bunları genel kurul sonrası konuşurum. Mehmet Ali bey’in olacağı bir ortamda olursa daha iyi olur. Ama onun başkan adayı olarak çıktığı bir ortamda genel kurul öncesi onunla ilgili konuşmam yakışık almaz"

http://www.varaktasarim.com/

continue reading