29 Ekim kutlamalarının ardından Çankaya Köşkü ile Başbakan Erdoğan arasındaki ‘barikatları kim açtırdı?’ polemiğibaşkent Ankara’da sert rüzgârlar estirmeyi sürdürüyor
MİTHAT YURDAKUL Ankara
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Ankara Ulus’ta 1. Meclis önünde yapılan alternatif kutlamada yaşanan olaylar, Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan arasında, karşılıklı sert açıklamaların yapıldığı bir sürece dönüştü. Devletin zirvesinde sert rüzgarlar estiren açıklamalar şöyle:
- BARİKATLAR NASIL KALKTI: Çankaya Köşkü’ndeki resepsiyonda, Erdoğan, 29 Ekim yürüyüşünde, “Barikatların kaldırılması direktifini ben vermedim. Bence polis görevini tam yapamadı. Alınan istihbaratın gereği yapılamadı. Yaralı polisleri görmüyorsun, sadece su ve biber gazını görüyorsun. CHP ise illegal örgütlerin peşine takılıp, onları legalleştirmeye çalışıyor. Yapılan alternatif kutlama bile değil. Adeta burayı provoke etmeye çalışan bir olay” dedi. Resepsiyonda, bunun üzerine “barikatların açılması talimatını kimin verdiği” tartışması yaşandı. Bu sırada, Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Ahmet Sever, Gül’ün Ankara Valisi’ni 2 gün önce çağırarak, miting ve yürüyüşe katılanlara “esnek davranılması” konusunda uyarılarda bulunduğunu açıkladı.
- ÇİFT BAŞLILIK: Erdoğan, Almanya ziyaretine çıkarken, havaalanında şunları kaydetti: “Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Valime böyle bir talimat verdi mi vermedi mi, bu konudan da haberim yok ki ben
Cumhurbaşkanımızın böyle bir talimat vereceğine de inanmıyorum. Çünkü bu ülkeyi çift başlı bir yönetimle bugüne kadar getirmedik. Bundan sonra çift başlı bir yönetimle bu ülke bir yere varmaz. Eğer bu ülkede bir başkanlık sistemi arzu ediliyorsa ben bundan yanayım. O zaman böyle bir sıkıntı olmaz ama bunun dışında kimin ne yapacağı bellidir. Dolayısıyla bir Başbakan olarak benim görevim bellidir, Sayın Cumhurbaşkanımızın da görev alanı bellidir. Kimse de böyle bir gayretin içerisine girerek durumdan vazife çıkarmasın.”
- GÜL’DEN YANIT: Gül de, dünkü kabul programında sorular üzerine, “Önce tabii Cumhurbaşkanı olarak Cumhuriyet Bayramı’nın bütün ülkede nezih bir şekilde kutlanmasıyla ilgili yetkililerin dikkatini çekmemden daha doğal bir şey olmaz. Ayrıca çift başlılık gibi bir şey de olmaz. Memleket idaresinde, ülke idaresinde çift başlılık doğru da değildir. Böyle bir şey zaten söz konusu da değildir. Anayasamız, mevcut kanunlarımız hepimizin yetki ve görevlerini, sorumluluklarını zaten açıkça belirtmiştir. Bu bakımdan hepimizin yanlış anlamalara fırsat vermemesi gerektiği kanaatindeyim” dedi.
- AÇLIK GREVİ: Erdoğan dün Almanya’da açlık grevleri için şunları söyledi:
“Bir defa Türkiye’de şu anda ölüm orucunda olan bir kişi var. Bu tabii ki cezaevlerindeki tıbbi müdahalelerin kontrolü altındadır. Ancak onlara ‘ölün’ diyen siyasi parti ve ya terör örgütümensupları kendi aralarında kuzu kebap pişirip yeme suretiyle bütün resimleri elimizdedir. Açlık grevi şu anda yok. Bu da tamamen şovdur. Şu anda zaten yarıdan fazlası da bu işi bırakmış vaziyetteler.
Kaldı ki açlık grevi vs. bu tür şeylerin hepsi de diğer suçlar da zaman zaman olur, burada da yine hastanelerimizin bütün personeli orada kontrol altında tutarlar, böyle bir sıkıntı olursa gereklimüdahaleyi yapmak suretiyle tedavi sürecini sürdürürler.”
Gül’ün ise dün DİSK Başkanı Erol Ekici ile yaptığı görüşmede bu konuya değindiği öğrenildi.
Ekici, Gül’ün, “Bu konuda farklı şeyler olsa da düşündüğümü söylemeye devam edeceğim. Bu konudaki hassasiyetim sürüyor. Bu tip olaylar geçmişte de bir şey kazandırmadı, bundan sonra da kazandırmaz. Bundan sonra da çözüm arayışım olacak” dediğini söyledi.
- BARİKATLAR NASIL KALKTI: Çankaya Köşkü’ndeki resepsiyonda, Erdoğan, 29 Ekim yürüyüşünde, “Barikatların kaldırılması direktifini ben vermedim. Bence polis görevini tam yapamadı. Alınan istihbaratın gereği yapılamadı. Yaralı polisleri görmüyorsun, sadece su ve biber gazını görüyorsun. CHP ise illegal örgütlerin peşine takılıp, onları legalleştirmeye çalışıyor. Yapılan alternatif kutlama bile değil. Adeta burayı provoke etmeye çalışan bir olay” dedi. Resepsiyonda, bunun üzerine “barikatların açılması talimatını kimin verdiği” tartışması yaşandı. Bu sırada, Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Ahmet Sever, Gül’ün Ankara Valisi’ni 2 gün önce çağırarak, miting ve yürüyüşe katılanlara “esnek davranılması” konusunda uyarılarda bulunduğunu açıkladı.
- ÇİFT BAŞLILIK: Erdoğan, Almanya ziyaretine çıkarken, havaalanında şunları kaydetti: “Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Valime böyle bir talimat verdi mi vermedi mi, bu konudan da haberim yok ki ben
Cumhurbaşkanımızın böyle bir talimat vereceğine de inanmıyorum. Çünkü bu ülkeyi çift başlı bir yönetimle bugüne kadar getirmedik. Bundan sonra çift başlı bir yönetimle bu ülke bir yere varmaz. Eğer bu ülkede bir başkanlık sistemi arzu ediliyorsa ben bundan yanayım. O zaman böyle bir sıkıntı olmaz ama bunun dışında kimin ne yapacağı bellidir. Dolayısıyla bir Başbakan olarak benim görevim bellidir, Sayın Cumhurbaşkanımızın da görev alanı bellidir. Kimse de böyle bir gayretin içerisine girerek durumdan vazife çıkarmasın.”
- GÜL’DEN YANIT: Gül de, dünkü kabul programında sorular üzerine, “Önce tabii Cumhurbaşkanı olarak Cumhuriyet Bayramı’nın bütün ülkede nezih bir şekilde kutlanmasıyla ilgili yetkililerin dikkatini çekmemden daha doğal bir şey olmaz. Ayrıca çift başlılık gibi bir şey de olmaz. Memleket idaresinde, ülke idaresinde çift başlılık doğru da değildir. Böyle bir şey zaten söz konusu da değildir. Anayasamız, mevcut kanunlarımız hepimizin yetki ve görevlerini, sorumluluklarını zaten açıkça belirtmiştir. Bu bakımdan hepimizin yanlış anlamalara fırsat vermemesi gerektiği kanaatindeyim” dedi.
- AÇLIK GREVİ: Erdoğan dün Almanya’da açlık grevleri için şunları söyledi:
“Bir defa Türkiye’de şu anda ölüm orucunda olan bir kişi var. Bu tabii ki cezaevlerindeki tıbbi müdahalelerin kontrolü altındadır. Ancak onlara ‘ölün’ diyen siyasi parti ve ya terör örgütümensupları kendi aralarında kuzu kebap pişirip yeme suretiyle bütün resimleri elimizdedir. Açlık grevi şu anda yok. Bu da tamamen şovdur. Şu anda zaten yarıdan fazlası da bu işi bırakmış vaziyetteler.
Kaldı ki açlık grevi vs. bu tür şeylerin hepsi de diğer suçlar da zaman zaman olur, burada da yine hastanelerimizin bütün personeli orada kontrol altında tutarlar, böyle bir sıkıntı olursa gereklimüdahaleyi yapmak suretiyle tedavi sürecini sürdürürler.”
Gül’ün ise dün DİSK Başkanı Erol Ekici ile yaptığı görüşmede bu konuya değindiği öğrenildi.
Ekici, Gül’ün, “Bu konuda farklı şeyler olsa da düşündüğümü söylemeye devam edeceğim. Bu konudaki hassasiyetim sürüyor. Bu tip olaylar geçmişte de bir şey kazandırmadı, bundan sonra da kazandırmaz. Bundan sonra da çözüm arayışım olacak” dediğini söyledi.
0 yorum:
Yorum Gönder