Menfaat değil adalet (Uğur Meleke)

JAN29


Galatasaray-Mersin İ.Y. maçının ardından spor yazarları ne dedi?Galatasaray-Mersin İ.Y. maçının ardından spor yazarları ne dedi?

Dünkü maçın teknik analizini yapmak gerçekten kolay değil. Yine de gündemin kargaşası arasında şu iki gerçeği de atlamamak gerek: Galatasaraylılar, Madrid uçağından ancak maçın ikinci devresinde indiler, ilk yarıda adeta sahada yoktular. Mersin takımıysa ilk yarıda sezonun en iyi futbolunu oynadı, ikinci devredeyse sahada olmayan onlardı. İki ayrı devrede iki ayrı maçın oynandığı 90 dakikanın düğümünü ise Kayseri maçında olduğu gibi, Belediye maçında olduğu gibi yine bir dünya yıldızı, Didier Drogba çözdü.
Galatasaray maça yine 4-3-1-2 başladı, sol içte Selçuk’un rolünü alan Emre berbat bir 45 dakika oynadı. İBB maçını Galatasaray çok kolay kazandı gibi gözükmüştü ama o gün hızlı Belediye hücumlarını başlamadan kesen adam hep Selçuk’tu. Dün fena halde aradı onu sarı-kırmızılılar... Yine hem Çarşamba hem de dün Sneijder’ın yerine oynayan ve Sneijder’a tip olarak çok benzediği halde futbol olarak hiçbir şey yapmayan 14 numaralı adam da ilk yarının diğer etkisiziydi(!). Sanırım eşiyle birlikte Los Angeles’ta tatil yapan Sneijder’ın bir an önce İstanbul’a dönmesi gerek, çünkü bu dublör sahada hiçbir şey yapmıyor!
Terim kırmızı kart sonrası Hakan’ı stopere, Sabri’yi sol beke çekerek ilk yarım saatin yıldızı Burhan’ı durdurmuştu. 46’daysa Semih-Zan-Hakan’la üçlü savunmaya döndü ve zaten sahada savunacak bir şey olmadığı için bu üçlü neredeyse açık vermedi. Maçı da Drogba kazandı.
***
Doğal olarak maçın önüne geçen, aslında hiç dinlemek ve konuşmak istemediğim detaylara gelince... Fatih Terim, daha maç öncesi basın toplantısında “her hafta bizden birisi cezalı” diye o meşhur “biz tek, siz hepiniz” mağdur edebiyatını yapmıştı zaten. Bu mağdur edebiyatını hepimiz yakından tanıyoruz, çünkü Aziz Yıldırım da, Ünal Aysal da, Yıldırım Demirören de, Sadri Şener de görev dönemleri boyunca hep kendi takımlarının mağdur olduğunu, diğer herkesin onlara karşı olduğunu iddia ettiler. Aslında bu ülkede hiç kimse gerçek adalet istemiyor; herkes, özellikle de 4 büyük takımın kerameti kendilerinden menkul yöneticileri ve bazı antrenörleri “kendilerine menfaat, kalanlara adalet” istiyor. Maalesef birçok sporsever de bu ortaoyununa ortak oluyor, dört büyüklerden birinin bir Anadolu takımına karşı haksız menfaat sağlamasıyla, marketten elma çalmak arasında bir fark olmadığını kabullenemiyorlar.
Dilerim bir gün “menfaat” değil “adalet” isteyenler iktidar olurlar bu ülkede... Dilerim...http://www.varaktasarim.com/

0 yorum: