Diyarbakır'ın Lice ilçesinde karakol yapımını protesto eden gruba güvenlik güçleri müdahale etti.

JAN29

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde karakol yapımını protesto eden gruba güvenlik güçleri müdahale etti. 1 ölü, 9 yaralı.

(DHA) -- Diyarbakır'ın Lice ilçesine 20 kilometre uzaklıktaki Kayacık Köyü'nün 200 metre dışındaki jandarma karakolunun ek inşaatına karşı çıkan, aralarında köylülerin de bulunduğu kalabalık grup, bugün öğleden sonra protesto gösterisi düzenledi.

Karakol önüne gelen grup, burada inşaatta çalışan işçilere engel olmak istedi.

Gruptakiler, şantiyeye girmek isteyince, güvenlik güçleri gaz bombasıyla müdahale etti.



Bu sırada protestocu gruptan bazıları, işçilerin kaldığı çadırları ateşe verirken, protestocuların karakol inşaatına girmesine engel olmak isteyen jandarma, uyarı ateşi açtı.

FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYINIZ

OLAY YERİNDEN İLK GÖRÜNTÜLER (VİDEO)



Ortalığın savaş alanına döndüğü olaylar sırasında yaralananlar olduğu belirtilirken, bölgeye ambulanslar ve takviye güvenlik birimleri sevk edildi.



Kaymakam: "Taşlarla saldırdılar"

Lice Kaymakamı Özer Özbek, yaptığı açıklamada, Kayacık köyünde yapımına birkaç ay önce başlanan kalekol nedeniyle BDP'li bir grubun köye gittiğini ve kalekolun yapılmasını istemediklerini belirterek olay çıkardıklarını söyledi. Grubun molotofkokteyli ile saldırdığını, kalekola ait inşaat alanındaki işçilerin kaldığı şantiyenin yakıldığını kaydeden Özbek, şöyle konuştu: "Grup, taşlarla saldırdı. Kalekola girdiler. Bu sırada Bölge Jandarma Komutanlığı'ndan gelen takviye jandarma özel harekat timleri grubu dağıtmak için havaya ateş etti. Gruba, biber gazı ile müdahale edildi. Olayda, ilk belirlemelere göre 7 kişi yaralandı. Olay yeri inceleme ve istihbarat birimleri olayı inceliyor. Silah ile yaralanan varsa balistik inceleme yapılacak."

Özbek, olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü bildirdi.



Öte yandan olayda yaralananlar Lice Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Durumu ağır olan 5 kişi Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi.



Aysel Tuğluk: "1 ölü"

Diyarbakır'da bulunan BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ile Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, partililerle birlikte Lice'ye gitti. Milletvekili Tuğluk, olayın karakol binasına yeni yapılan ek binaları protesto amaçlı bir gösteri yapılması ve buna askerlerin müdahale etmesiyle çıktığını söyledi. Tuğluk, "Askerlerin ateş açması sonucu 1 kişi yaşamını yitirmiş, 6 kişi ise kurşunlarla yaralanmış. Biz olay yerine gidiyoruz. Daha sağlıklı bilgileri olay yerinden almaya çalışacağız" dedi.

BDP'li Buldan: "1 kişi yaşamını yitirdi"

BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Lice'nin Kayacık Köyü'ndeki Jandarma Karakolu önündeki protesto gösterisinde 1 kişinin silahla vurularak öldüğünü, olaylarda yaralananların sayısının da 10'dan fazla olduğunu söyledi. Karakol önünde toplananların üzerine uyarı yapılmadan ateş açıldığını öne süren Pervin Buldan, olayla ilgili Adalet ve İçişleri Bakanları ile görüştüğünü, İçişleri Bakanı'nın olayı soruşturduklarını söylediğini ifade etti.

Medeni Yıldırım hayatını kaybetti

Lice'de çıkan olaylarda silahtan çıkan kurşunla ölenin 18 yaşındaki Medeni Yıldırım, olduğu belirlendi. Yıldırım'ın Lice Devlet Hastanesi morgunda cenazesinin bu gece ailesine teslim edileceği öğrenildi.



Vali: "9 yaralı var"
Diyarbakır Valisi Mustafa Cahit Kıraç, Lice ilçesine bağlı Kayacık köyündeki karakol yapımı gerginliğine ilişkin, "Şu an 1 ölü, 9 yaralı var. Yaralıların değişik hastanelerde tedavileri sürüyor. Bu yaralılardan 2'sinin durumu ağır" dedi. Bugün öğleden sonra 15.30 civarında Diyarbakır, Lice ve civar köylerden 200-250 kişilik grubun karakolu protestoya gittiğini belirten Kıraç, oradaki inşaatta çalışan insanlar için kurulmuş olan çadırların molotofkokteyli ile ateşe verilerek yakıldığını, karakola el yapımı bomba ve molotofkokteyli ile bir saldırı başlayınca jandarmanın da hadiseye müdahale etmek için havaya ateş açtığını ve arbede yaşandığını bildirdi.



"Provoke etmek isteyen değişik gruplar olabilir"

"Şu an 1 ölü, 9 yaralı var. Değişik hastanelerde tedavileri sürüyor. Bu yaralılardan 2'sinin durumu ağır" diyen Vali Kıraç, şöyle devam etti: "Bunun üzerine bölgeye değişik yörelerden sivil toplum örgütlerimiz, milletvekillerimiz intikal ediyor. Hadiseyi sakinleştirmek için ben milletvekillerimizle de görüştüm. Konu adli boyuta ulaştı. Bir savcımız olay yerinde incelemesini sürdürüyor. Cenaze Lice Devlet Hastanesinden alınarak, merkeze getiriliyor. Burada üzerinde durulması gereken nokta şudur, bu barış süreci coşkuyla giderken bu tür hadiselerin olmasını hiçbir şekilde tasvip etmemiz mümkün değildir. Süreci sabote ve provoke etmek isteyen değişik gruplar olabilir. Bu provokeyi kim hangi gerekçeyle yapıyorsa yapsın, mutlaka idari ve adli soruşturmalar sonrasında ortaya çıkacaktır. Özellikle vatandaşlarımızın sükunetini bozmadan bölgedeki huzur ve güven ortamını devam ettirmesi için üzerine düşen görevi mutlaka eksiksiz yerine getirmelerini bekliyoruz."

Savcı karakola geldi

Çıkan olayların ardından Lice Cumhuriyet Savcısı, Kayacık Jandarma Karakolu'na giderek incelemelerde bulundu. Karakol komutanı ile bir süre görüşen savcı, olayın detaylı araştırıldığını belirterek, aynı saatlerde Lice'nin Uçarlı Köyü'nde köylüler arasında silahlı kavga çıktığını ve bu olaylarda da yaralananların olduğunu söyledi, "Yaralılar aynı anda hastaneye götürüldüler. Burada ölen ve yaralananların hangi olayda olduğu henüz belli değil, onu da araştırıyoruz" dedi.

Olaylar üzerine Diyarbakır Barosu, Tabipler Odası, İHD'nin de aralarında bulunduğu sivil toplum örgütleri heyet oluşturarak Lice'ye gönderdi. Heyet üyeleri karakol önünde bir süre, soruşturmayı yapan savcıyla görüştü.



Olay nedeniyle kapanan Diyarbakır- Bingöl karayolu ulaşıma açıldı. Akşam saatlerinde olaylar büyük ölçüde yatışırken, bölgede güvenlik önlemleri de en üst seviyeye ulaştı.                                            
http://www.varaktasarim.com/

continue reading

altın varak tasarım dekorasyon

JAN29



http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Hükümetten flaş hamle

JAN29

Hükümet askeri darbelere dayanak olduğu iddia edilen Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinde değişikliğe gidiyor

Hükümetten flaş hamle!
Hükümet, Türk Silahlı Kuvvetler İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesini  değiştirmek amacıyla kanun tasarısı hazırladı. Tasarının bugün TBMM'ye sunulması  bekleniyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesi şöyle:
"Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan TürkiyeCumhuriyeti'ni kollamak ve korumaktır'
YENİ HALİ :
Silahlı Kuvvetlerin vazifesi: Yurt dışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmak, caydırıcılık sağlayacak şekilde askeri gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak, Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla yurtdışında verilen görevleri yapmak ve uluslararası barışın sağlanmasına yardımcı olmaktır.”
MADDENİN KALDIRILMASI SÖZ KONUSU DEĞİL
Başbakan Yardımcısı Bekir BozdağTSK İç Hizmet Kanunu'nun 35'inci  maddesinde değişiklik öngören tasarının TBMM'ye bugün sunulacağını belirterek,  maddenin kaldırılmasının söz konusu olmadığını bildirdi.

http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Nabucco sizlere ömür

JAN29

10 yıldır konuşulan Nabucco Projesi başlamadan bitti. Hazar gazı artık Avrupa’ya Trans-Adriyatik Boru Hattı ile güneyden taşınacak. Yeni hat Balkanlara da uzanacak

Nabucco sizlere ömür!
Nabucco Doğalgaz Boru Hattı Projesi başlamadan sona erdi. Nabucco’dan geçecek gazı temin edecek olan Şahdeniz Konsorsiyumu Nabucco yerine Trans-Adriyatik Doğalgaz Boru Hattı Projesi’ni (TAP) tercih etti. Şahdeniz Konsorsiyumunu oluşturan BP, Total , Statoil ve Socar yeni hattın YunanistanArnavutluk ve İtalya üzerinden geçmesi konusunda mutabık kaldı. TAP Projesi Norveçli Statoil, İsviçreli AXPO ve Alman E.ON Ruhrgas konsorsiyumu tarafından geliştirildi. Projenin güzergahının netleşmesinin ardından Şahdeniz Konsoriyumu’nun hatta ortak olması için görüşmeler başlayacak. Ortaklık sürecinin netleşmesinin ardından proje kısa zamanda hayata geçirilecek.

Adını Verdi’nin ünlü ‘Nabucco Operası’ndan alan Nabucco Projesi Azeri doğalgazını Bulgaristanüzerinden RomanyaMacaristan ve Avusturya’ya taşıyacaktı. Bin 320 kilometrelik bu hat ile yılda 20 milyar metreküp doğalgaz Orta Avrupa’ya taşınacaktı.

Balkanların yolu açıldı
Konuyla ilgili resmi açıklama ‘Batı Nabucco Boru Hattı’ konsorsiyumunun başında bulunan Avusturyalı OMV’den geldi. Nabucco Projesi’nin resmen sona erdiğini açıklayan OMV CEO’su Gerhard Roiss, Şah Deniz Konsorsiyumu’nun TAP’ı seçmesinde İtalya ve Yunanistan’daki gaz fiyatlarının yüksekliğinin etkili olduğunu söyledi. “Bu politik bir karar için bir kılıf mıdır, bunun kararını size bırakıyorum” diyen Roiss, “Nabucco Projesi bizim için bitti” şeklinde konuştu.

Nabucco konsorsiyumu üyeleri arasında Avusturyalı OMV’nin yanı sıra Macar MOL, Bulgaristan’dan BEH, Romen Transgaz ve Türkiye’den BOTAŞ yer alıyordu.

TANAP’a bağlanacak
İnşaatına önümüzdeki yıl başlanacak olan Trans-Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TANAP) gazı Avrupa’nın güneyinden satacak. 10 milyar dolara mal olması beklenen TANAP, 2018 yılından itibaren 16 milyar metreküp kapasiteyle çalışmaya başlayacak ve 31 milyar metreküpe kadar çıkabilecek. Bu hattın Avrupa’ya çıkışı Yunanistan üzerinden gerçekleşecek. Hat Arnavutluk ve İtalya üzerinden güneye taşıyacak aynı zamanda Balkanlara da açılma olanağı sağlıyor.

TAP Türkiye Temsilcisi Dr. Cenk Pala, “TAP Projesi ekonomik ve stratejik açıdan Türkiye veAzerbaycan’a büyük avantajlar sunacak.” dedi ve ekledi: “ Yılda 7-10 milyar metreküp doğalgazın tüketildiği Karadağ, Bosna-Hersek Hırvatistan ve Slovenya’ya boru hattının bağlanma imkanı var. 2030 yılında bahsi geçen dört ülkenin toplam gaz tüketiminin 20 milyar metreküpe çıkması bekleniyor. Bu yeni ve gelişen pazarda Türkiye’nin etkin olmasının önü açılmış oldu.” Yeni boru hattından ilk yıl 10 milyar metreküp doğalgaz taşınması bekleniyor. İlave yatırımlarla bu rakamın yıllık 20 milyar metreküpe kadar çıkacak. (VATAN-UFUK ŞANLI)
 
http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Tunceli'de köye silahlı saldırı

JAN29

Tunceli' nin merkeze 20 kilometre uzaklıktaki Kanoğlu köyüne sabaha karşı kaleşnikof silahlarla saldırı düzenlendi.

 
Sabaha karşı 04.00 sıralarında Kanoğlu köyüne gelen kimliği belirsiz kişi yada kişiler  köyün girişinde bulunan bir eve girmeye çalıştı. Evin demir kapısını zorlayan şahıslar eve rastgele  ateş açtıktan sonra köydeki  diğer bazı evlere de silahlı saldırıda bulundu. Şans eseri ölen  yada yaralalan kimsenin olmadığı olayın ardından  köyde güvenlik güçleri tarafından geniş çaplı inceleme başlatıldı...
 
Oynat
 
 
 
http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Yakın zamanda Yavuz ismi değişecek

JAN29


27 Haziran 2013 - 12:35

AK Parti'nin tek Alevi milletvekili İbrahim Yiğit Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün adının değişmesi için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e "ismi değiştirin" çağrısı yaptı. Yiğit, "İnanıyorum ki, yakın zamanda o isim değişecektir" dedi

.

AK Parti’nin tek Alevi milletvekili olan TBMM Tarım Komisyonu Başkanı İbrahim Yiğit önemli açıklamalarda bulundu. TRT Türk’de Radikal Ankara Haber Müdürü Ömer Şahin’in “Görüş Farkı “ programına katılan Yiğit, Alevilerdeki öfkenin sebebi olarak 3’ncü köprüye Yavuz Sultan Selim ismi verilmesini gösterdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e “ismi değiştirin” çağrısı yapan Yiğit, “500 yıl önce kapanmış bir olayın üstünü açmaya çalıştılar, isim koydular. Ben karşı çıktım, halen de karşı çıkıyorum. Bunun değişmesi lazım. Sayın Cumhurbaşkanı'ndan da bunu istirham ediyorum. Bu ismi açıkladı ama bu yasa değil. Alevi toplumunun hassasiyetlerini göz önüne almaları lazımdı. Bilerek ya da bilmeyerek alınmadı. İnanıyorum ki, yakın zamanda o isim değişecektir” dedi.
 
'İSİM DEĞİŞİRSE KIRGINLIKLAR BİTER'
 Nevşehir ve Tunceli’deki Üniversiteye Hacı Bektaş ve Pir Sultan isimlerinin verilmesinin tepkileri dindirmeye yetmeyeceğini belirten Yiğit şöyle devam etti: “Aleviler şu anda kırgın, küskün. Hacı Bektaş Veli’nin adını 50 üniversiteye versen de Yavuz ismi değişmediği sürece bir anlam ifade etmez. Önemli olan bu ismi kaldırabilmek. İsim değişirse kırgınlık, dargınlık biter.”
 
'AK PARTİ’DE ALEVİ OLARAK HEP SAYGI GÖRDÜM'
 
Geçmişte SHP’de politika yapan ve iki dönemdir AK Parti’den milletvekili olan İbrahim Yiğit, Alevi kimliğinden dolayı partide hiçbir sorun yaşamadığını söyledi. “AK Parti’de hep saygı gördüm. Milletvekili, bakanlar ve Sayın Başbakanımızla ilişkilerimiz gayet sıcak. En ufak bir zorluk görmedim. Her konuyu da rahatça konuştum” diyen İbrahim Yiğit, yaşanan sorunların Cumhuriyetin ilk yıllarına dayandığını anlattı: “Daha önce Alevilerin tekkeleri vardı, burada cemler yapılırdı. O zaman Devlet eliyle Diyanet kuruldu.1925’te Alevilere bir daire başkanlığı verilse belki bu sorun olmayacaktı. O zamandan beri Cemler gizli yapıldı”
 
'CEMEVİ SORUNU BÖYLE AŞILABİLİR'
 Türkiye’de cemevi sayısının 1000’i aştığını açıklayan İbrahim Yiğit, bunların yasal statüsü olmadığını hatırlattı. Cemevi sorununun çözümü için, “Devrim Kanun”ları arasında olan Tekke ve Zaviyelerle ilgili düzenlemenin kaldırılması gerektiğini söyleyen Yiğit, bunun dışında geliştirilen bir formülü de açıkladı: “Geçen dönem Faruk Bey’in başkanlığında 5 kişilik bir komite oluşturduk. Birrapor hazırlandı ve şöyle bir sonuç çıktı. Dediler ki, kamu yararına bir vakıf konulsun. Bu vakıf kültür ve cemevleri inanç merkezi olsun. Tasavvuf felsefesi de var işin içinde. 50 kişilik bir mütevelli heyeti olsun. Altında da 10 kişilik bir yönetim kurulu olsun. Cemevlerini bir çatı altında toplayalım. Cemevleri, Hacı Bektaş’a bağlı dernekler var. Pir Sultan’a bağlı dernekler var. Kamu yararına olduğu için devletten ödenek gelecek. Önemli olan cemevlerine yasal bir statü kazandırmak. İnsanların özgürce inançlarını yerine getirmesini sağlamaktır.”
 
ALEVİLER NİYE CHP 'YE OY VERİYOR?
 İbrahim Yiğit, Alevilerin 7 çalıştay düzenleyen AK Parti yerine neden CHP’ne oy verdiği sorusuna ise, “Aleviler Demokrat Parti’ye de oy verdiler. Toplumda o kadar ajite ediliyor ki, efendim şeriat gelecek, şu gelecek, bu gelecek. Aleviler de özgürlüklerine ve yaşamlarına düşkün, saygınlar. Türkiye’de bu korku politikasını bir türlü aşamadık. AB’ye entegre olmaya çalışan Türkiye’ye ne komünizm ne de şeriat gelir. AB’ye entegre olmaya çalışacaksın, kalkıp şeriat diyeceksin. Buna gülerler” sözleriyle karşılık verdi.
KAYNAK: RADİKAL
Etiketler: 3. Köprü, yavuz sultan selim, cumhurbaşkanı, ibrağim yiğit, CHP, TRT, SHP, TBMM, Parti, Alevi,Rapor, sultan, cemevi, Ankara, Türkiye, Tunceli, Diyanet, dediler, Aleviler, Ak Parti, Nevşehir, Alevilere,Abdullah Gül, Demokrat Parti,
http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Aziz Yıldırım'ın görevi devam etmektedir

JAN29


Fenerbahçe Kulübü'nden açıklama: "İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin verdiği karar Aziz Yıldırım'ın kulüpteki görevi ile ilgili olup şirketimizdeki görevi devam etmektedir"

İSTANBUL (AA)

Fenerbahçe Futbol AŞ, İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk  Mahkemesi'nin Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım için verdiği kararın,  kulüpteki göreviyle ilgili olduğunu ve Yıldırım'ın şirketteki görevinin devam  ettiğini açıkladı. 
 
Futbol AŞ'den Borsa İstanbul'a gönderilen ve Kamuyu Aydınlatma  Platformu'nda da yer alan açıklamada, "Kulübümüze tebligatı yapılan, İstanbul  Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin vermiş bulunduğu ihtiyati tedbir kararı,  başkanımız Sayın Aziz Yıldırım'ın kulüpteki görevi ile ilgili olup şirketimizdeki  görevi devam etmektedir" denildi. 

http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Ali Şen'den kurtuluş formülü

JAN29


Fenerbahçe Spor Kulübü eski başkanı Ali Şen, kulüpleri uyardığını ama dinlenmediğini dile getirdi ve "Fenerbahçe kulüp tarihinin en sıkıntılı yılları başlıyor" dedi.


Fenerbahçe Spor Kulübü'nün eski başkanlarından Ali Şen, sarı lacivertli kulüp ile birlikte Beşiktaş'a UEFA tarafından verilen cezaları değerlendirdi. Ali Şen, kulüpleri uyardığını ama kulüplerin yeterince çalışmadığını Sabah gazatesinden Yavuz Donat'a anlattı.
 
"Nerede, hangi hatalar yapıldı?" sorularına cevap veren Ali Şen; "Nereden başlayım? Hangi birini anlatayım? Sonra. Öfkeli bir sesle "Çalışmadılar. Çok uyardım ama dinlemediler" dedi.
 
Ali Şen sözlerine şöyle devam etti: "Son bir yıl içinde "Bu dosyanın kapandığını" zannettiler. Kulüpler. Ne kadar acıdır, hiç gayret göstermediler. 25 Eylül 2011'de, Fenerbahçe olağanüstü kongresinde Fenerbahçe ve Beşiktaş yönetimlerinin dikkatini çektim. "Aman uyumayın, gece gündüz çalışın" dedim. Uyarılarım dikkate alınmadı. Lobicilik "Haksızken haklı duruma geçmek demek değil." Eğer haklı olduğuna inanıyorsan, karar verme mercilerini de ikna etmen gerekir. Bunun neresi yanlış?"
 
Yavuz Donat'ın "Ne zaman uyandılar" sorusuna Ali Şen; "Ne zaman ki UEFA Disiplin Kurulu'na sevk edildiler, işte o zaman. Ama uyandıklarında da, Disiplin Kurulu'nun içyapısını, çalışma tarzını tam bilemedikleri için, yaptıkları savunma da işe yaramadı." cevabını verdi.
 
"ELİMİ TAŞIN ALTINA SEVE SEVE KOYARIM AMA"
 
"Çevresi geniş. Batı'da kişisel dostları var. Futbol dünyasında. "Etkili yetkili" pek çok kişiyi tanıyor. Şimdi elinden bir şey gelebilir mi? Dost böyle günde belli olur? Ali Şen "Fenerbahçe ve Beşiktaş için" neler yapabilir?" sorusu üzerine eski F.Bahçe başkanı Ali Şen "Çok geç kaldık" diye söze başladı: "Zamanında çalışılmalıydı. İş işten geçti, tren kaçtı. UEFA Tahkim Kurulu'nda 5 üye var. Başkan İspanyol. Üyeler Alman, İngiliz, İsveçli. Ve bir de Türk: Levent Bıçakçı. Levent Bıçakçı, karar toplantısına giremez. Ama F.Bahçe'nin ve Beşiktaş'ın suçsuzluğuna inanıyorsa, Tahkim Kurulu'ndaki arkadaşları üzerinde çalışma yapabilir. İki kulübümüzün suçsuzluğuna onları inandırabilir." dedi.
 
Ali Şen sözlerini; "Kulüpler (Fenerbahçe ve Beşiktaş) Levent Bıçakçı ile mutlaka konuşmalılar. Bana gelince. Elbette elimi taşın altına sokarım, iki kulübümüz için ne gerekiyorsa yapmak isterim. Fakat, geride kalan bir yıl içinde derin uykudan uyanılmadıktan sonra. Şimdi, 10 gün içinde. Ne yapabilirim ki?" diyerek noktaladı.
"GENEL KURUL DOĞRU YOLU BULUR"
 
"Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ne yapacak?" sorusunu Ali Şen; "Başkan büyük sıkıntıya düştü. Kulüp iki yıl Avrupa'da yok. Üçüncü yılda da kafamızın üstünde bir Demokles'in kılıcı duracak. Bu durum Aziz Yıldırım'ı ciddî sıkıntıya sokar. Fenerbahçe Genel Kurulu'nun en doğru yolu bulacağına inanıyorum." diyerek cevapladı.
 
"AZİZ YILDIRIM TRİBÜNLE TERS DÜŞMEMELİ"
 
Ali Şen, tribünler konusunda "Bak işte bu olay çok önemli" diye konuşmaya başladı: "En büyük acıyı kongre üyeleri ve taraftarlar çekiyorlar. Herkese soğukkanlılık tavsiye ediyorum. Aziz Yıldırım, Fenerbahçe'ye yaptığı hizmetlerinin unutulmaması için çok ciddî şekilde düşünmeli. Ve tribünlerle kesinlikle ters düşmemeli. Tribünlerin, taraftarların, kongre üyelerinin bir başkan değişikliği istemeleri halinde asla direnmemeli." tavsiyesini verdi.
 
"FİKRET ORMAN GALİBA KADER KURBANI"
 
Yavuz Donat'ın; "Fikret Orman galiba kader kurbanı" sözleri üzerine, Ali Şen "Evet aynen" diye onayladı: "Fikret dostumdur. Ona üzülüyorum. Göreve geldi ve bu olayları kucağında buldu. Hiçbir kabahati yok. Canla başla çalışıyor. Geçen yıl Avrupa'da yoktu, bu yıl da olmayacak. Allah Fikret'in yardımcısı olsun."
 
"TARİHİN EN SIKINTILI YILLARI BAŞLIYOR"
 
"Fenerbahçe pahalı transferlerden mutlaka kaçınmalı. Mevcut kadro gençlerle takviye edilmeli. Bu şekilde Fener pekâlâ şampiyon olabilir."
 
Ali Şen "son sözünü" şu şekilde söyledi: "Kulüp tarihinin en sıkıntılı yılları başlıyor."
http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Bakan'ın fotoğrafı Twitter'ı salladı

JAN29

Bakan'ın fotoğrafı Twitter'ı salladı

Maliye Bakanı George Osborne’nun harcama planını hazırladığı sırada hamburger yerken çekilen fotoğrafı ülkede tartışma yarattı.

Bakan'ın fotoğrafı Twitter'ı salladı
Bakan Osborne, çalışma odasında harcama planı ile alakalı son hazırlıkları yaparken hamburger ve patates kızartması yerken çekilen fotoğrafını twitter’dan paylaştı.

Tüm gazetelerde haber konusu olan fotoğrafı The Sun gazetesi de eleştirdi. Bakan’ın lüks bir restorandan sipariş ettiği hamburger menüsünün fiyatının 9.40 Sterlin (yaklaşık 28 TL) olduğunu yazan gazete ‘kendini halkın arasından biri olarak göstermeye çalışan Osborne, neredeyse 10 Sterlin tutan hamburger ile kendini komik duruma düşürdü diye yazdı.


 
Etiketler: İngiltere, Lüks, The Sun, sterlin, Twitter, Maliye Bakanı,http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Kazada ölen 9 kişi yan yana defnedildi

JAN29

Batman'ın Kozluk İlçesi'ne bağlı Bekirhan Beldesi'nde nişan töreni dönüşünde, uçurumdan aşağı düşen ve içinde 10 kişinin bulunduğu otomobilde yaşamını yitiren 4'ü çocuk toplam 9 kişi, yan yana kazılan mezarlara defnedildi.

Kazada ölen 9 kişi yan yana defnedildi
Arif ARSLAN-Reşat YİĞİZ/BATMAN, (DHA)-
Kazada 3 çocuğunu kaybeden 28 yaşındaki anne Leyla Aslangiray ise yoğun bakımda tedavi görüyor. Batman'ın İkiztepe Mezarlığı'nda gece yarısı kalabalık bir topluluğun katıldığı cenaze töreninde, küçük çocukların mezarları yan yana kazıldı. Çetiz ve Aslangiray ailelerinin yakınları, mezar kazısı sırasında ve cenaze töreni boyunca sinir krizleri geçirdi.
İŞTE KORKUNÇ GÖRÜNTÜLER
Oynat


KAZADA 3 ÇOCUĞUNU KAYBEDEN ANNE, YAŞAM SAVAŞI VERİYOR

Akşam saatlerinde Beşiri İlçesi'ndeki nişan töreni sonrası Batman'a dönmek isteyen Mustafa Çetiz'in kullandığı 72 AN 472 plakalı araç, henüz tespit edilemeyen bir sebeple Kozluk İlçesi Bekirhan Beldesi girişindeki yaklaşık 15 metrelik uçurumdan aşağı uçtu. Araç içerisinde bulunan, sürücü Mustafa Çetiz (30) ile birlikte, Cembeli Çetiz (65), Nurcan Çetiz (28), Tuba Çetiz (16), Asiye Çetiz (9), Süreyya Çetiz (6), İlknur Aslangiray (14), Mazlum Aslangiray (8) ve Firdevs Aslangiray (3) hayatını kaybetti. Kazada ikisi kız, üç çocuğunu kaybeden 28 yaşındaki anne Leyla Aslangiray ise Batman Bölge Devlet Hastanesi yoğun bakımdaki tedavisi sürüyor.

KÜÇÜK FİRDEVS'İN CANSIZ BEDENİNİ DEDESİ TAŞIDI

Otopsileri yapıldıktan sonra, 9 kişinin cesedi, gece yarısı Batman'ın İkiztepe Köyü mezarlığında gözyaşları arasında toprağa verildi. Küçük çocukların mezarları yan yana açılırken, küçük Firdevs'in cenazesine sarılan dedesi Mehmet Aslangiray, gözyaşlarını tutamadı. 3 yaşındaki Firdevs'ün beyaz kefene sarılı cansız bedenini tek başına taşıyan dede Mehmet Aslangiray, mezarlıkta duygulu anların yaşanmasına neden oldu.

MEZAR TAŞLARINA İSİMLERİ YAZILDI

Kalabalık bir topluluğun katıldığı cenaze töreni sabah saatlerine doğru sona erdi. Cenazeler toprağa verilmeden önce kazada yaşamını yitirenlerin isimleri, tek tek mezar taşlarına yazıldı.
Jandarma, 9 kişinin yaşamını yitirdiği kazayla ilgili soruşturmayı sürdürürken, doktorlar, sürücü Mustafa Çetiz'in, direksiyonda kalp krizi geçirmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruyor.

 
http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Sokakta oynayan çocuklar el bombası buldu

JAN29

Sokakta oynayan çocuklar el bombası buldu

HATAY’ın Reyhanlı İlçesi’nde çocukların sokaktan getirdiği el bombalarını fark eden aile polise haber verdi. 2 el bombası, uzmanlar tarafından incelemeye alındı.

Sokakta oynayan çocuklar el bombası buldu
Reyhanlı’nın Bahçelievler Mahallesi 305 Sokakta oynayan çocuklar, yabancı gördükleri cisimleri de yanlarına alarak evlerine götürdü. Aile, çocukların elindeki el bombalarını fark edince, durumu polise haber verdi.
El bombalarının bulunduğu eve giden polis, çevrede güvenlik önlemleri aldı. Antakya’dan gelen bomba imha uzmanları, bombaları incelemeye alırken, evin etrafındaki siviller de güvenlik çemberi dışına çıkartıldı.
Reyhanlı İlçe Emniyet Müdürü Duygu Uzundurukan da olay yerine geldi. Bomba imha uzmanları, evdeki incelemenin ardından el bombalarını da alarak İlçe Emniyet Müdürlüğü binasına geçti.
Çocuklarının bombaları getirdiğinde önce ne olduğunu anlamadığını söyleyen anne Emine Şanverdi, "Evin yakınındaki bir inşaattaki ustaya sordum. Oda el bombası olduğunu söyleyince çocukların bulduğu yere bıraktım. Bu sırada eşimde eve gelmişti. Polisi arayarak durumu bildirdik" dedi.
Etiketler: hatay, reyhanlı, Hatay, Antakya, el bombası, Bahçelievler, Emniyet Müdürü, Emniyet Müdürlüğü,http://www.varaktasarim.com/

continue reading

Depremin artık eli kulağında

JAN29

Marmara'da deprem araştırması yapan Alman ekibin bulgularını yorumlayan uzmanlar: Fay hattında kırılma olmayan tek bölüm İstanbul'un önünden geçiyor. Bu noktadaki son büyük deprem ise 1766'da yaşanmış

Depremin artık eli kulağında!
Alman uzmanlar tarafından yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, olası bir İstanbul depremi için çıkış noktası tarihi yarımadaya 15 ila 20 kilometrede olabilir. Merkezi Potsdam'da bulunan Jeolojik Araştırmalar Merkezi'ne (GFZ) bağlı uzmanların Türk meslektaşlarıyla yaptığı araştırmanın sonuçları geçen hafta açıklanmıştı.
KIRILMA OLMAYAN TEK BÖLÜM
Prestijli bilimsel dergilerden "Nature Communications"ın internet sitesinde yayımlanan araştırmada, "İstanbul'un güneyinde saptanan, 30 km. uzunluk ve 10 km. derinliğe sahip bir noktanın olası bir İstanbul depremi için çıkış noktası olabileceği" uyarısında bulunulmuştu. Bilimsel konulardaki makaleleriyle tanınan gazeteci Dagmar Röhrlich, Deutschlandradio ile söyleşisinde uzmanların nasıl böyle bir sonuca vardıklarını şöyle anlattı: "Kuzey Anadolu Fay Hattı yaklaşık 1400 kilometre. Van Gölü'nden Ege Denizi'ne doğru uzanıyor. Bu hatta Anadolu Plakası ileAvrasya Plakası hareket ediyor. 1930'lu yıllardan bu yana hatta sürekli kırılmalar yaşandı. Son olarak 1999'da İzmit ve Düzce depremleri oldu. Bu hatta kırılmanın olmadığı tek bölüm ise İstanbul'un önünden geçen bölüm. Bu noktada kaydedilen son büyük deprem 1766'da olmuş." Her 200 ila 250 yılda bir şiddetli deprem olduğunu belirten Röhrlich, şöyle devam etti: "İstanbul depreminin eli kulağında olduğu söylenebilir. Bu yüzden İstanbul'un güneyindeki Adalar'a Alman ve Türk deprembilimciler bir ölçüm mekanizması yerleştirdiler ve hareketliliği ölçüyorlar. Şehrinsadece birkaç kilometre ilerisinin, olası bir İstanbul depremi için çıkış noktası olabileceği sonucuna vardılar."
SIRADIŞI SESSİZLİK...
Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın son yıllarda kaygı verici seviyede sakin olması da uzmanların özellikle dikkat çektiği bir nokta... Bu sessizliğin, fay hattında gerilimin biriktiği anlamına geldiği belirtiliyor. Adalar'ın söz konusu ölçümleri yapmak için ideal noktalar olduğunu kaydeden uzman Dagmar Röhrlich şöyle konuştu: "Potsdam Jeolojik Araştırmalar Merkezi'nin burada 2006 ile 2010arasında topladıkları verilerin analizinde şöyle bir tablo ortaya çıkıyor: Tam o noktada fay hattı sağlı sollu kemirilmiş izlenimi veriyor, sağında solunda ufak sarsıntılar oluyor, ancak fay hattının üzerinde tamamen bir sessizlik var. Bu çok sıradışı." deutschewelle
TEK BİR DEPREM Mİ BİR DİZİ SARSINTI MI?
Alman ve Türk sismologlar olası depremin zamanlamasına ilişkin 2004 tarihli bir rapora dikkat çekiliyor. Raporda, Marmara Denizi'nde olası bir depremin büyüklüğünün en az 7 olacağı vurgulanmıştı. Bazı uzmanlar raporda yer alan bu teze karşılık daha az şiddette bir dizi deprem olasılığının güçlü olduğunu savunmuşlardı. Düzce ve İzmit'te 1999'da meydana gelen depremlerde resmi rakamlara göre, 20 binden fazla kişi hayatını kaybetmişti.
http://www.varaktasarim.com/

continue reading