Erdoğan Samsun mitinginde

JAN29


"Şimdi Taksim Meydanı'na bakıyorsunuz, bikinili çılgınlar çıkarıyorlar. Bu toplum bu mu? Bir tane sipariş bikiniliyi Taksim Meydanı'na çıkarıyorlar, niye? Tahrik etmek için, bu toplumun sabrını taşırmak için, bu toplumun değerleriyle oynamak için bunu yapıyorlar" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Onlar milyonlarca tweet atsınlar, bizim tek bir Besmele'miz oyunları bozar. Onlar yaksınlar, yıksınlar, yağmalasınlar; bizim tek bir La Havle'miz bütün tuzağı bozar. Onlar camilere ayakkabı ile girsinler, camilerimizde içki içsinler, başörtülü kızlarımıza el uzatmaya kalksınlar. Bu milletin bir duası, bir kez 'ya Allah, ya Fettah, ya Sabır' demesi onların bütün hesaplarını alt üst eder." dedi. 
Başbakan Erdoğan, AK Parti Samsun İl Başkanlığı'nın organizasyonunu üstlendiği "Büyük Oyunu Bozmaya, Haydi, Tarih Yazmaya" sloganıyla düzenlenen "Milli İradeye Saygı Mitingi"nde halka hitap etti.

Erdoğan Samsun mitinginde
DHA
SAMSUN’da ’Milli İradeye Saygı’ mitinginde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı olaylarına değinerek, "Onlar milyonlarca tweet atsınlar, bizim tek bir besmelemiz oyunları bozar. Onlar yıksınlar, bizim tek bir la havlemiz bütün tuzağı bozar. Onlar camiye ayakkabıyla girsinler, camilerimizde içki içsinler, başörtülü kızlarımıza el uzatmaya kalksınlar, bu milletin bir duası onların bütün hesaplarını alt üst eder" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara, İstanbul ve Kayseri’nin ardından Samsun Cumhuriyet Meydanı’nda ’Milli İradeye Saygı’ mitinginin dördüncüsünü yaptı. Bugün LYS dikkate alınarak mitgin saat 17.00’de başladı. Cumhuriyet Meydanı’ndaki yaklaşık 50 bin kişinin ’Başbakan Erdoğan’ sloganlarıyla kürsüye gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ’Milli İradeye Saygı’ mitinginde muhalefeti eleştirerek Gezi Parkı olaylarına değindi. Konuşmasına "Güneşin doğduğu şehir Samsun’dan, Kurtuluş Mücadelesi’nin başladığı şehir Samsun’dan, Karadeniz’in lokomotifi Samsun’dan tüm Karadeniz’i tüm Türkiye’yi gönülden selamlıyorum" diyerek başlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Karadeniz söyleyeceği neyle söyler" diye sordu ve şunları söyledi:
"Karadeniz söyleyeceği kemençe ile söyler, sazla söyler, türküyle söyler. Karadeniz söyleyeceğini tulumla söyler. Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi İskoçya gaydası ile söylemez. Karadeniz vandallara söyleyeceğini çoktan söyledi. Ne diyor bizim uşaklar; Devirdik biraları, yaktık arabaları, cam çerçeve indirip kandırdık insanları, ağaç mağaç diyerek kandırdık biz onları."
Karadeniz’in haftalardır dolduğunu belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Karadeniz doldu. Doldu ama taşmadı. Taşkınlık yapmadı. Siyasette söyleyeceğini sandıkta söyledi. İnşallah yine sandıkta söyleyecek. Cumartesi Ankara’da, Pazar İstanbul’da 1.5 milyon insan seslerini dünyaya duyurdu. Şimdi sıra Samsun’da. İşte Samsun’un cumhuriyet meydanı tıklım tıklım dolu. Sizlere sesleniyorum bakalım ne diyeceksiniz? Taksim, Ankara, Türkiye, dünya duyar mı? Samsun demokrasiye sahip çıkıyor muyuz, sandığa, milli iradeye, Türkiye’ye sahip çıkıyor muyuz? Bizimle misin Samsun? Bir miyiz, kardeş miyiz Hep birlikte Türkiye miyiz Samsun ? Allah’ın izniyle bu iş bitmiştir" dedi.
Kalabalıktan ’Evet’ yanıtı alan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sizin şu gür sesiniz var ya Türkiye üzerinde hesabı olanların planlarını bozmuştur. Televizyonlardaki yayınları falan hiç kafanıza takmayın. Bunlar İstanbul’daki muhteşem karşılaşmayı görünce oyunları bozuldu, hesapları altüst oldu. Ben Ankara mitingimizde ’Biz sabırla direniriz, itidalle direniriz, ellerimizi semaya açıp duamızla direniriz’ dedim. Onlar milyonlarca tweet atsınlar, bizim tek bir besmelemiz oyunları bozar. Onlar yıksınlar, bizim tek bir la havlemiz bütün tuzağı bozar. Onlar camiye ayakkabıyla girsinler, camilerimizde içki içsinler, başörtülü kızlarımıza el uzatmaya kalksınlar, bu milletin bir duası onların bütün hesaplarını altüst eder. Bu milletin sabrı her şeye galip geldi, kurulan tüm tuzakları alt üst etti. Olaylar başladığında içerdeki bazı medya, sanatçılar sözüm ona, yazarlar sözüm ona, bazı sözüm ona aydınlar, hatta bazı ülkelerin liderleri ’Ağaç, Gezi Parkı, polis şiddeti, demokrasi, hukuk, özgürlük’ dediler. Yakılan polis otolarından, yakılan araçlardan, kamu kurumlarına yapılan saldırılardan bahsetmediler. Utanmadan hala bunları kalkıyorlar Gezi Parkı’na sahip olmaktan bahsediyorlar. Bunların derdi ağaç mıydı? Derdi ağaç olan ağaçları devirir miydi? Bunu Tayyip Erdoğan’a karşı yapıyorsunuz. Erdoğan’ın başında olduğu iktidar 10 yılda 2 milyar 800 milyon ağaç dikmiş. Sizin nerede bir dikili ağacınız var."
CHP’lilerin kendilerine çevrecilik dersi vermeye kalktığını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu CHP zihniyeti çöptür, kirliliktir, susuzluktur, hava kirliliğidir, bereketsizdir. Onlar iktidarken bu ülkede yağ, ekmek kuyrukları vardı. Şu anki genç kardeşlerim AK Parti iktidarında tokluğu gördüler. Yokluğu bilmiyorlar. O yüzden ayırt edemiyorlar. O gençlere seslendim; Bu Ak Parti iktidarında göremediğiniz ne? Söyleyemediler bir şey. Hatta bir tanesi ’Başörtüsü yüzünden yurtdışına çıktım. Ülkeye sizden sonra döndüm’ dedi Hani özgürlüktü? Bu sabah bir baktım. CHP’liler toplanmış bir araya özgürlükten bahsediyor. Ne özgürlüğü ya. Sizin olduğunuz yerde özgürlük mü olur. Özgürlük AK Parti iktidarında başladı. Karşımızda CHP, MHP vardı. Onlara rağmen bu mücadeleden millet olarak galip çıktık."
Konuşmasında Gezi Parkı eylemlerine değinmeye devam eden Erdoğan ’Zahide Nine’ye övgüler yağdırarak konuşmasını sürdürdü. Başbakan Erdoğan, "Elinde molotof olan, taş olan teröristi bunlar sempatik gösterdiler. Ama Samsunlu bacılarım, ninelerim; bunlar Zahide ninenin kahramanca haykırışını hiç dile getirmediler. Yakıp yıkanları afacan çocuk gibi gösterdiler. Ama polisin sabrını, milletin vakarını hiç ama hiç göstermediler. Olayın başından itibaren sürekli yalan söylediler, manipülasyon yaptılar, hukuku ayaklar altına aldılar. Şimdi Taksim’e bakıyorsunuz. Bikinili çılgınlar çıkarıyorlar. Bu toplum bu mu ya. Sipariş bikiniliyi Taksim Meydanı’na çıkarıyorlar. Tahrik etmek için, bu toplumun sabrını taşırmak için bunu yapıyorlar" dedi.
Oynat
"UTANMADAN ’MÜFTÜNÜN KARISIYIM’ DEDİ"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Samsun mitinginde CHP’ye ve Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ağır dille eleştirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Zahide nineye para teklif ettiler. Ama o ne dedi? ’Benim maaşım var’ dedi. Ben zannettim ki ’Benim sadakalarım sizi doyurur’ diyecek sandım. O anaların eli de öpülür, ayaklarının altı da. Genç kızlarımıza diyorum ki; Sizin için örnekler onlar. Zahide nineler örnekleriniz. Bu duruşta birlik, beraberlik, bu ülkenin değerlerine sahip çıkmak var. CHP’liler ne kadar ilkesiz. Biri utanmadan çıktı ’müftünün karısıyım’ diye ortaya çıkıyor, Başına da örtü takmış. Aman bu oyunlara gelmeyin. CHP’nin geçmişinde çoktur bu oyunlar. Bu kadının iki yüzlülüklerini gördük. Şişli Belediyesi’nde çalıştığını gördük. Bunların ne kadar çaresiz olduklarını gördük. Polise eylemde küfreden, gençlere para veren CHP örneklerini de gördük" diye konuştu.
Türkiye’de 3 hafta devam eden Gezi Parkı eylemlerinden faiz lobisinin kazançlı çoktığını anlatan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, buna karşılık az da Türkiye ekonomisi, turizmi, imajını, uluslararası gücünü lekelendiğini söyledi. Başbakan Erdoğan, şöyle dedi:
"Brezilya’da da aynı oyun oynanıyor. Semboller, afişler, twitter, uluslararası medya aynı Türkiye’de başaramadıklarını Brezilya’da başarabilmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Şimdi özgürlük diyorlar. Türkiye’de hiçbir dönemde olmadığı kadar özgürlük var. Kimin giydiğine, içtiğine, nerede gezdiğine, tozduğuna karışıyoruz. Herkes istediği gibi giyiniyor. Bu ülkede giyimine karışılan varsa benim başörtülü kardeşlerimdir. Şu olayda bile başörtülü kızlarımız taciz edildi. Sen ne giyiyorsan giy ama başkasına saldırma. O da istediği gibi giyinsin. Bu ülkede başı açık, başı kapalı omuz omuza dolaşın. Biz rahatsız olmuyoruz, sen neden rahatsız oluyorsun. Farkına varamadığınız bir oyunda hepiniz gönüllü bir nefer olarak kullanıldınız gençler, aldatıldınız. ’Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diye yola çıktılar. Faiz lobisinin neferi oldular. ’Ulusalcıyız’ diye yola çıktılar, Türk bayrağının yakılmasına seyirci kaldılar. AKM’nin üzerinde teröristlerin poster, illegal örgütlerin paçavraları, bize hakaret içeren pankartlar var. ’Ulusalcıyız’, ’CHP’liyiz’ diyenler ’Ne oluyor?’ diyemiyorlar. 3 gün yurt dışındaydım. Bunu görünce tahammül mümkün değildi. 24 saat içinde ’indirin’ dedim. Polisimiz indirdi. ’Şafak operasyonu’ dediler. Bir de anıt var. Terör örgütünün posteri, yanında Mustafa Kemal’in resmi, yanında Türk bayrağı var. Neredesiniz ulusalcılar? Polisimiz onları da temziledi. Ne yapacaktı polis? Temizlemeyecek miydi? Polisimiz görevini yaptı. Polisimize bu süreçte çok zulmettiler. Hataları da olabilir. Bakanlığımız bu konuda çalışma yapıyor. Ama polisimize bu kadar vurmak, dünyaya böyle göstermek ihanettir. Sen de yarın dara düştüğünde müracaat edeceğin yer polistir, ’Gel beni koru’ diye. Polisimiz olmadan mı bir devleti yöneteceğiz."
Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için ’Genel Müdür’ ifadesini kullandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:
"CHP Genel Müdürü kalkmış, Almanya Başbakanı Merkel’e mektup yazmış. Kendi ülkesini şikayet ediyor. Hala genel başkan olamadı, genel müdürlükte kaldı. Milleti ile konuşmak yerine gidiyor başka ülkenin liderine ağlıyor. Reyhanlı’da 53 kardeşimiz şehit oldu. Bu tezgahtan CHP, CHP’li vekiller çıktı. Bu genel müdürün hiç sesini soluğunu duydunuz mu? Dünya, 53 şehitle ilgili açıklama yaptı mı? Hayır. Ama Gezi Parkı ile ilgili düğmeye basıldı ve hepsi yaygaralarını kopardı. 53 kardeşimi şehit eden Suriye de CHP’li vekillerimizi ağırlayanlardır. Tüm bu ahlaksızlık, hukuksuzlukların hesabını teker teker soracağız. Bu olayları başlatan, kışkırtanlara sandıkta milletim gereken cevabı verecektir. Milletin hesabı hukuk ve demokrasiyle sorulur. Kimin ne yaptığı belgeleriyle elimizde. Hepsini hukuka teslim ediyoruz. Bu oyunlar, tuzaklar bizi yolumuzdan alıkoymayacak. Türkiye’nin milli gelirini 10.5 yılda 3 katına çıkardık, Önümüzdeki 10 yılda bir 3 kat daha arttıracağız."
Başbakan Erdoğan, bu süreçten güçlenerek çıktıklarını, şimdi her zamankinden daha güçlü olduklarını söyledi. "Kabuk daha güçlü" diyen Başbakan Erdoğan, ’Duran adam’ eylemlerini eleştirirken, "Bazıları ’Duran adamlar’ üretmişler. Hepiniz durun. Biz ise; ’Durmak yok yola devam’ diyoruz. Onlar da durmaya devam etsinler. 2023 hedeflerine doğru biz emin adımlarla koşuyoruz" diye konuştu.
Konuşmasında ’Çözüm sürecine’ de değinen Başbakan Erdoğan, Reyhanlı saldırısı ve son gösterilerle çözüm sürecinin sabote edilmesi istendiğini ifade ederek, şöyle dedi:
"Aylardır terör nedeniyle şehit haberi gelmiyor. Türkiye 30 yıllık bir meseleyi çözme noktasına geldi. İnşallah çarşamba günü akil insanlarla final toplantısı yapacağız. Akil insanlar şehirlerimizi dolaşırken bazı gruplar gösteri yaptılar. Kimdi onlar? Ulusalcılar. İşte o ulusalcılar Türk bayrağının yakılmasına seyirci kaldı. Çözüm sürecine kim karşı çıktı? CHP. O CHP Taksim’de her türlü paçavraya göz yumdu. Mücadelemiz demokrasi mücadelesidir. Milletim bunların ne denli samimiyetsiz olduğunu gördü. Bu oyun tutmadı, bu oyun bozuldu. Şimdi onlar bu bozulan oyunu başka yerden nasıl tuttururuz hesabında. Ama o hesap da tutmayacak. ’Eğer biz bu olayda başarılı olamazsak bu iktidar bundan sonra kolay kolay yıkılmaz’ dediler. Günaydın. Yıkamayacaklar. Bu oyunun tamamından ülkemin dört bir yanı rahatsız oldu. Benim vatandaşım camide içki içen, ayakkabıyla camiye girenden, içerisini çöplüğe çevirenden rahatsız olmaz mı? Polisimize yapılan şiddetten, bu millet rahatsız olmaz mı? Onlara kaldırım taşlarıyla saldırdılar. Mecidiyeköy’de silahla ateş ettiler, bir polisi mi midesinden, birini ayağından yaraladılar. Polisim ateş etti mi? Biber gazı sıktı. Rahat dur biber gazı sıkmasın. Sen rahat durdun da polis gaz mı sıktı? Polis su sıkmayacak, biber gazı sıkmayacak da ne yapacak? Onun görevi o. Önce su, sonra biber gazı. Bu, onun asli görevi. AB müktesabatında var. Batı’nın polisleri ne yapıyor görmediniz mi? Yunanistan, Fransa, İngiltere ne yapıyor görmediniz mi? Bizde biber gazı sıkıyor diye birileri akıl veriyor. O aklı kendine sakla. Yeter ki o insan hukuk içinde ne yapmak istiyorsa yapsın. Kalkıp da kendi evimizde, mahremimize girecekse, belediyeye saldıracaksa kusura bakmasın orada da güvenlik güçlerimizi karşısında bulur."http://www.varaktasarim.com/

0 yorum: